Buradasınız
Ankara’da “Amasra’da Termik Santral İstemiyoruz” Eylemi
Hacettepe Üniversitesinden bir işçi

Uzun yıllardır Bartın-Amasra bölgesine termik santral kurulmak isteniyor. Ancak bölge halkının tepkileri nedeniyle santralin kurulması her defasında ertelendi ve her 2-3 yılda bir yeniden gündeme geliyor. Özellikle 2001 yılında Bartın’da kurulması planlanan “mobil santral”a yaklaşık 20 bin kişinin tepki göstermesi sonucu böylesi bir adım için yetkililer uzun bir süre beklemek zorunda kaldı. Bundan yaklaşık 2 sene önce HEMA adlı firma Bartın’da bu çalışmaları yeniden başlattı. Bunun üzerine Bartın-Amasra halkı da haklı tepkileriyle sokaklara indi ve eylemlerine başladı. 140 dernek ve siyasi partilerden oluşan Bartın Platformu, 24-25 Kasımda halkı HEMA tarafından kurulması planlanan termik santrale razı etmek için düzenlenen “ÇED Halkın Katılımı” toplantısının yapılmasını engelleyerek önemli bir adım attı. Daha sonraki toplantının 29 Kasımda Ankara’da yapılacağı belli olduktan sonra da, platform, toplantı günü Ankara’da olacaklarını ve bu işin peşini bırakmayacaklarını açıkladı.
O gün geldiğinde, yani 29 Kasımda, Bartın ve Amasra’dan yola çıkan yaklaşık 800 kişilik grup, sabah saatlerinde, “Kapsam ve Format Belirleme Toplantısı”nın yapılacağı Çevre ve Orman Bakanlığı önünde toplanmaya başladı. Bakanlık önündeki grup, sık sık attığı “Termik Santral İstemiyoruz”, “Zehir Solumak İstemiyoruz”, “Geleceğimi Karartma”, “HEMA Şaşırma Sabrımızı Taşırma” , “Bartın Amasra Omuz Omuza” sloganlarıyla, bölgelerine termik santral yapılması planlarına tepkilerini dile getirdi.
Eylem sırasında Bartın Platformu yürütme kurulunda yer alan İbrahim Güre ile yaptığımız görüşmede süreç hakkında bilgi aldık. Güre, HEMA’nın bundan bir yıl önce Bartın’da kurulması planlanan bir termik santral projesiyle başvuru yaptığını, ancak bunun reddedildiğini söyledi. Şirketin daha sonra Batı Karadeniz A.Ş. adı altında Bartın’da ve HEMA A.Ş. adı altında Amasra’da olmak üzere bu sefer iki ayrı başvuruda bulunduğunu ve devam eden görüşmelerin bu talep üzerinden yürüdüğünü belirtti. Güre, “şirket bölgemize geldiğinde, ancak Bartın halkı isterse santral kurarız, bunun haricinde tek istediğimiz kömür çıkarmak, demişti. Ama şimdi görüyoruz ki asıl niyetleri tam da buymuş, yani santral kurmak. Çünkü şimdiye kadar kömür çıkarmak adına herhangi bir girişimde bulunmadılar.” Kurulacak santralin doğaya ve insan sağlığına onarılmaz şekilde zarar vereceğini ama yetkililerin insan sağlığını kârları uğruna hiçe saydıklarını dile getiren Güre, Amasra’nın rüzgar enerjisi bakımından Türkiye’nin ikinci önemli bölgesi olduğunu ve böylesi yenilenebilir bir enerjiden faydalanabileceklerini söylediklerini ama kendilerini dinletemediklerini de sözlerine ekledi.
Bölge halkını termik santral için ikna etmeye çalışan şirketin başvurduğu bir diğer yöntem ise işsizliği kullanmak. Güre bunu da şöyle dile getiriyor: “Bölgemizde işsizlik oranı oldukça yüksek. Şirket yetkileri de bunu kullanıyor ve diyor ki santral yapılmasına izin verirseniz size iş kapısı açılacak, karnınız doyacak. Ancak şimdiye kadar bu yolda da hiçbir adım atılmadı. Açılan iş alanlarına ise Çin’den günde 3 dolara çalışacak işçiler getirildi.”
Başka eylemcilerle yaptığımız konuşmalarda da iş vaadinin bölge halkını ne yazık ki etkilediği dile getirildi. Bu yüzden halkın bir bölümü iş sahibi olabilmek umuduyla eylemlere katılmaktan uzak duruyormuş. Bu durum eylemcilerin moralini bozsa da Bartın halkı bölgelerine Termik santralin kurulmasına izin vermemekte oldukça kararlı.
Ankara’da yapılan toplantıda Amasra Termik Santralinin yerinin daha önce belirlenen sınırların 2 km uzağına taşınması kararının alınmasının ardından, bu karara tepki gösteren Bartınlılar, slogan ve alkışlarıyla kararı protesto ettiler. Ardından otobüslerine binerek Bartın ve Amasra’ya geri döndüler.
Kapitalizmin kâr uğruna doğayı ve insan sağlığını nasıl hiçe saydığının küçük bir göstergesi aslında kurulmak istenen termik santraller. Bugün birçok bölgede on binlerce insan, zehir solumak istemediklerini, sağlıklı bir yaşam sürmek istediklerini dillendirerek termik santrallerin kurulmasına karşı çıkıyor. Aslında daha zararsız enerji kaynakları yaratılabilecekken, patronlar sınıfı, daha çok kâr edebilmek için gerek insan hayatını gerekse de doğayı zehirlemekten geri durmuyor. Bunu yaparken de, “belki ileride kullanabiliriz ama şimdi bu kadar nüfusa bahsedilen kaynaklarla yeterli enerji üretimi sağlayamayız” yalanlarını sıralıyorlar. Oysa bunların hiçbir ciddi temeli bulunmamaktadır. “Yeryüzündeki tüm nüfusu, hatta bunun kat be kat fazlasını bolluk ve refah içinde yaşatacak, üstelik bunu doğanın canına okumadan ve sürdürülebilir biçimde yapacak enerji teknolojileri hazır durumdadır.” (Deniz Moralı, Radyoaktif Kapitalizm). Doğanın ve insan sağlığını böylesi bir tehlikeden uzak kalabilmesinin yolu, emekçilerin iktidarı kendi ellerine almasından geçmektedir.
Brillant’ın Mutfağından
- İşçiler, Emekliler Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Eğitim Sendikaları Proje Okullara Yapılan Keyfi Atamaları Protesto Etti
- İşçiler, Emekliler Mücadele Ediyor, Mücadele Kazandırıyor
- “Eziyet Yönetmeliği İstemiyoruz” Diyen Sağlık Emekçileri Bir Kez Daha İş Bıraktı
- SES: Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!
- İşçiler, Kamu Emekçileri, Çiftçiler Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Tokat’tan Diyarbakır’a Maden Şirketlerine Karşı Köylüler Mücadele Ediyor
- Çiftçiler Düşük Fiyat Dayatmasına Karşı Çıkıyor
- 112 Acil Sağlık Çalışanlarından Eylem
- Tüm Emeklilerin Sendikası: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Kazandı!
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Düşük Ücretlere Karşı Eylem Yaptı
- Manisa Gördes’te Madene Karşı Direniş Nöbeti Sürüyor
- Özel Sektör Öğretmenleri Hakları İçin Eylemde
- Bursa ve İzmir’de İşten Atma Saldırılarına Karşı Eylemler
- Hak Gasplarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- IFFCO Türkiye Fabrikasında Sendika Düşmanlığı
- Sendikalaşma Hakkı Engelleniyor, İşçiler Mücadele Ediyor
- Belediye ve Sağlık İşçileri Haklarını İstiyor
Son Eklenenler
- İzmir Çiğli Belediyesine bağlı Çibel’de çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Nisanda greve çıktı. İzmir Narlıdere Belediyesine bağlı Narbel’de de Genel-İş İzmir 4 No’lu Şube ile SODEMSEN arasında...
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...