Buradasınız
Ankara’da 12 Eylül Mitingi
Ankara’dan UİD-DER üyesi işçiler

Bundan 31 yıl önce gerçekleştirilen 12 Eylül faşist darbesi işçi sınıfının kazanımlarına ve örgütlülüğüne büyük bir darbe indirdi. Patronlar gerçekleştirilen darbe karşısında orduyu ayakta alkışlıyor, ülkenin kaostan kurtarıldığından dem vurarak emekçi halkı etkileri altına almaya çalışıyorlardı. Böylelikle işçi sınıfı derin bir karanlığa itilmiş, var olan hakları ellerinden alınmış, dipsiz bir uçuruma doğru sürüklenmişti. Bunun yanı sıra hedef tahtasına oturtulan devrimcilere ve Kürt halkına karşı kıyımlar başladı. Binlerce devrimci işkence tezgâhlarından geçirildi, pek çoğu katledildi.
12 Eylül askeri faşist darbesi 31. yıldönümünde Türkiye’nin pek çok yerinde olduğu gibi Ankara’da da düzenlenen mitingle protesto edildi. Toros Sokak’tan Kolej Meydanı’na doğru yürüyüşe geçen kitle, faşist darbeye karşı sloganlarını yükseltti. Mitingde birçok devrimci kurum ve meslek örgütleri yerlerini aldılar. Öte yandan KESK dışındaki diğer sendikaların bulunmayışı mitingin cılız ve geçen yıllara nazaran sönük geçmesine neden oldu.
Miting alanında katledilen devrimcilerin adları okunarak saygı duruşunda bulunulduktan sonra, Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri adına Tertip Komitesi Başkanı Hüseyin Esentürk, 12 Eylül askeri faşist diktatörlüğünün 31. yılında emperyalizme, faşizme, darbelere karşı direnerek hayatını kaybeden binlerce kişiyi selamlayarak başladı sözlerine. Esentürk, "Susurluk, Şemdinli, Ergenekon çeteleriyle, faili meçhuller, suikastlar, yok etmelerle, toplu mezarlarla kirli savaş yöntemini kuşanan eli kanlı tetikçiler, yaptıkları her şey için emekçi halklarımıza er ya da geç hesap verecek. 12 Eylül anayasası başta olmak üzere YÖK, MGK gibi kurum ve kuruluşlar ile sıkıyönetim ve askeri mahkemelerin kararları yok sayılana, Diyarbakır, Mamak, Metris cezaevleri başta olmak üzere bu zindanlar utanç müzelerine dönüştürülünceye kadar mücadelenin devam edeceğini belirtti.”
UİD-DER’li işçi ve öğrenciler olarak bizler de miting alanında derneğimizin “İşçi Dayanışması” bültenini dağıttık. Bu vesileyle konuştuğumuz dostlarımıza işçi sınıfının uluslararası dayanışmasının önemini vurguladık. Ayrıca Elif Çağlı’nın 12 Eylül karanlığı döneminde yaşananları bizlere aktarmak için kaleme aldığı “Eylül Günlüğü” adlı şiir kitabının tanıtımını ve satışını da yaptık. Miting yapılan konuşmaların ardından çekilen halaylarla sona erdi. Burada bir kez daha vurgulamak gerekir ki 12 Eylül’ün hesabını ancak ve ancak örgütlü işçi sınıfı soracaktır.
Direnişçi İşçilerden “Artık Yeter”
Kız Çocuğu
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.