Buradasınız
Araştırma Görevlileri İş Güvencesi İstiyor
Ankara Üniversitesi’nden UİD-DER’li bir işçi

12 Eylül’ün çocuğu olan YÖK, 26 Kasım 2008’de aldığı bir kararla üniversitelerde iş güvencesinin yok edilmesinin önünü açtı. Bundan sonra çeşitli üniversitelerde çeşitli eylemler yapıldı. 5 Mart Perşembe günü İstanbul ve Uludağ Üniversitelerindeki araştırma görevlilerinin yaptığı üniversiteleri terk etmeme eylemlerine bir destek de Ankara Üniversitesi araştırma görevlilerinden geldi.
16.30’da Cebeci Kampusu İletişim Fakültesi önünden kampus girişine kadar sloganlar atarak yürüyen araştırma görevlileri ve onları destekleyen öğrenciler sık sık, “YÖK, Polis, Sermaye, Bu Abluka Dağıtılacak”, “Burslu Asistan Olmayacağız”, “Diplomalı İşsiz Olmayacağız” sloganlarını attılar. Kampus girişinde de Eğitim-Sen 5 No’lu şube olarak bir basın açıklaması yaptılar.
Okunan basın açıklamasında, 50/d kadrosunda çalışan asistanların 33/a kadrosuna geçişlerinin YÖK’ün insafına bırakılmasını kabul etmediklerini, alınan bu kararın üniversitelerde iş güvencesinin, akademik özgürlüklerin yok edilmesinin ve birçok üniversitede kapsamlı bir asistan kıyımının yolunu açtığını belirttiler. Doktora eğitimlerinin tamamlanması sonrasında işsiz kalacak şekilde istihdam edilmekte olan araştırma görevlilerinin, rektörlükleri tarafından görece güvenceli olan 33/a kadrosuna geçirilmelerinin, söz konusu karar uyarınca yasaklandığının altı çizildi. Asistanlar, güvencesiz çalışılan bir ortamda bilimsel bilgi üretiminin niteliğinin düşmesinin kaçınılmaz olduğunu, YÖK’ün bu kararının üniversite özerkliğine indirilen büyük bir darbe olduğunu, iş güvencesinin olmadığı yerde akademik özgürlükten ve özgür düşünceden bahsedilemeyeceğini de dile getirdiler.
Hatırlanacağı üzere Ankara Üniversitesi yemekhane işçileri de birkaç ay önce bir eylem yapmışlardı. Onların da talepleri iş güvencelerinin sağlanmasıydı. Aynı işyerinde temelde aynı sorunu paylaşan işçilerin eylemlerini mutlaka birleştirmeleri gerekir. Bugüne kadar bu bakış açısıyla meseleye yaklaşılmadıysa da bundan sonrasında bu yaklaşımı mutlaka hayata geçirmek gerekiyor. Çünkü işçilerin kurtuluşu işçi dayanışmasıyla olur!
Sınıfımın Farkına Varmak
- İşçiler, Emekliler Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Eğitim Sendikaları Proje Okullara Yapılan Keyfi Atamaları Protesto Etti
- İşçiler, Emekliler Mücadele Ediyor, Mücadele Kazandırıyor
- “Eziyet Yönetmeliği İstemiyoruz” Diyen Sağlık Emekçileri Bir Kez Daha İş Bıraktı
- SES: Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!
- İşçiler, Kamu Emekçileri, Çiftçiler Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Tokat’tan Diyarbakır’a Maden Şirketlerine Karşı Köylüler Mücadele Ediyor
- Çiftçiler Düşük Fiyat Dayatmasına Karşı Çıkıyor
- 112 Acil Sağlık Çalışanlarından Eylem
- Tüm Emeklilerin Sendikası: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Kazandı!
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Düşük Ücretlere Karşı Eylem Yaptı
- Manisa Gördes’te Madene Karşı Direniş Nöbeti Sürüyor
- Özel Sektör Öğretmenleri Hakları İçin Eylemde
- Bursa ve İzmir’de İşten Atma Saldırılarına Karşı Eylemler
- Hak Gasplarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- IFFCO Türkiye Fabrikasında Sendika Düşmanlığı
- Sendikalaşma Hakkı Engelleniyor, İşçiler Mücadele Ediyor
- Belediye ve Sağlık İşçileri Haklarını İstiyor
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...