Buradasınız
Asen Metal’in Penceresi ve Patronların Rahatı
Kocaeli/Gebze’den bir metal işçisi

Gebze koca koca fabrikaların, sanayi bölgelerinin yoğunlaştığı, her geçen gün açılan ve büyüyen fabrikalarla giderek büyüyen bir şehir. Elbette burada sadece fabrikalar ve sermaye büyümüyor, aynı zamanda işçi sınıfı da büyüyor ve gelişiyor. Kapitalizmin krizi her geçen gün daha da derinleşiyor. Yaşadığımız ülkede siyasi iktidarın işçi ve emekçileri yoksullaştırma, sermayeyi ihya etme politikaları yüzünden işçi sınıfı bu krizi daha derinden hissediyor. Emek gücünü satmaktan başka geçimini sağlayabileceği bir aracı olmayan işçi sınıfı, çalışmasının karşılığında aldığı parayı arttırabilmek için daha çetin mücadeleler içine girmeye başladı. Sendikaların yürüttüğü neredeyse tüm sözleşme süreçleri grev aşamasına kadar geliyor ya da grev yapılarak anlaşmaya varılıyor. Sendikalı işçilerin bir kısmı verdikleri mücadele ile biraz olsun nefes alabiliyorlar. Fakat sendikasız olan işçiler neredeyse bir kira parası olan asgari ücret ile geçinemez hale geldiler. Bu da işçi sınıfında sendikalaşma isteğini arttırmış olsa da sendikalaşmak o kadar da kolay olmuyor. Buna rağmen birçok işyerinde işçiler sendikalaşmayı deniyor, bazı yerlerde başarı sağlanıyor fakat çoğu başarısız oluyor. Bunun ana nedeni iş yasasının ve sendikalar kanununun işçilerin çıkarlarını korumaktan uzak olması, hatta patronların çıkarına hizmet etmesi. Elbette bunun karşısında kimi sendikalar mücadele ediyor fakat mevcut yasalarla zorlukları aşmak çok zor oluyor.
Özer Elektrik, Systemair HSK direnişlerinin de yaşandığı Dilovası OSB’de şimdi Asen Metal direnişi devam ediyor. Bu bölgede yaşanan diğer direnişlerde olduğu gibi, patron, bakanlıktan gelen sendika yetki belgesini aldığı gibi işçileri işten atmaya başladı. İş o noktaya geldi ki atılan işçiler nedeniyle fabrika çalışamaz hale geldi. Patron zarar etmesine rağmen sendikayla masaya oturmaya yanaşmıyor. Sendikalı olmanın anayasal bir hak olduğunu bilen işçiler de fabrikanın kapısında kurdukları çadırda direniyor, adalet istiyorlar. Yıllardır çalışarak zengin ettikleri, bir atölyeden koca bir fabrikaya taşıdıkları patronlarını haklarını vermek için anlaşmaya zorluyorlar. Ancak patronlar sınıfının bu konuda hiç utanması olmadığı gibi Asen patronunun da utanması yok. Devletin bakanlığının verdiği yetkiyi tanımayıp itiraz edebiliyor. Yetiyor mu, yetmiyor! Sendika üyesi olmasalar çalıştırmaya devam edeceği işçileri, sendikalı oldular diye yasaya aykırı olmasına rağmen bir kılıfına uydurup işten atabiliyor. Bir taraftan işçi alırken veya işlerini diğer fabrikalara kaydırırken diğer taraftan İŞKUR’a “küçülmeye gidiyorum” diyebiliyor. İşten attığı işçiler çocuklarıyla beraber her sabah kapının önüne gelip beklerken çayını alıp penceresinden onları izleyebiliyor. Bu çocukların anne ve babalarını işsiz bırakırken hiçbir şey hissetmiyor. Çünkü patronlar sınıfının utanması yoktur, onlar vicdansızlığın vücut bulmuş halidir. Ama işyerlerinde, sendikalarında işçiler bir araya geldikçe, dayanışmayı öğrendikçe, grev ve direnişlerde birleştikçe, mücadeleyi ilerlettikçe patronların rahatı bozulacak.
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
Son Eklenenler
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...