Buradasınız
Asgari Ücrete Dair Açıklamalar

2020 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirlemek üzere Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın başkanlığında gerçekleştirdi. Komisyon, patron örgütleri adına 5 temsilci, devlet adına 5 temsilci ve en çok üyeye sahip sendika konfederasyonu adına 5 temsilci olmak üzere 15 üyeden oluşuyor.
Toplantıda taraflar taleplerini ortaya koyarken, devlet ve patron örgütü temsilcileri asgari ücretin belirlenmesinde işçilerin ihtiyaçlarının değil sermayenin ihtiyaçlarının gözetilmesi gerektiğini ifade ettiler.
Komisyona başkanlık eden Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, açılış konuşmasında “Bu anlamda, asgari ücretin sosyal ve ekonomik konjonktür ile uyumlu, kalkınmaya ve verimliliğe katkı verecek şekilde belirlenmesi önem arz etmekte. Dolayısıyla ücret artışı kadar, işin kendisinin yani istihdamın korunması da mühim” dedi. Bu tür konuşmaların ne anlama geldiğini tüm işçiler biliyor. “Ekonomik konjonktür ve istihdamın korunması” denerek işçiler işsizlikle tehdit ediliyor ve sefalet zammı dayatılıyor.
Patronlara göre asgari ücret geçim ücreti değil!
Patron sendikası TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç toplantıda yaptığı konuşmada, “makul bir ücretin” belirlenmesi lazım diyerek sermaye sınıfının bakış açısını ortaya koydu. Biliyoruz ki sermaye sınıfı için “makul ücret” sefalet ücretidir.
Koç, “asgari ücret, çalışanların geçim ücretini değil çalışanlara ödenebilecek en alt limiti ifade eden bir göstergedir” dedi. Koç’un bu sözlerinden işçilerin yaşam koşullarını pek de takmadığı anlaşılıyor. Oysa Koç’un açıklamasının aksine, asgari ücret milyonlarca işçi için geçim ücretidir. TÜİK verilerine göre asgari ücretin altında, asgari ücret düzeyinde veya asgari ücretin yüzde 15 üzerinde ücret alan işçilerin sayısı toplam 10 milyonu aşıyor.
Patron örgütünün temsilcisi, rekabet koşullarının kendi lehlerinde olabilmesi için asgari ücretin düşük belirlenmesi gerektiğini söylüyor. Oysa son krizle birlikte reel ücretler düşürülmüştür ve işçilerin eriyen ücreti telefi edilmek istenmiyor. Tersine, sermaye sınıfı kârını yükseltmek için reel ücretleri daha fazla düşürmek istiyor.
Ekonomik şartlar gerekçesiyle asgari ücreti düşük göstermek istiyorlar
Toplantıdan sonra açıklamalarda bulunan Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, Türk-İş’in Kasım 2019 Açlık ve Yoksulluk Sınırı araştırmasında yer alan verileri yeniden hatırlattı. Irgat geçen yılki asgari ücret belirlenirken istatistik kurumunun tek bir işçinin geçim ücretini net olarak 2 bin 213 lira 40 kuruş olarak hesapladığını, buna rağmen komisyonun asgari ücreti bu tutardan 200 lira daha düşük olarak ilan ettiğinin altını çizdi. Türk-İş’in araştırmasında bekâr bir işçinin yaşam maliyetinin aylık olarak 2 bin 578 lira olarak tespit edildiğini, bu nedenle asgari ücret ile yapılması gereken harcama arasındaki farkın giderek arttığını belirtti.
Irgat, ülkenin ekonomik şartları gerekçe gösterilerek asgari ücretin düşük belirlenmek istendiğini söyleyerek konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Türkiye’de istihdam ve işsizlik sorunun temelinde uygulanan ekonomik ve mali politikalar bulunmaktadır. İşçilerin olumsuz bir etkisi söz konusu değildir. İşçinin emeği ve birikimine yönelik uygulamalardan artık vazgeçilmelidir. 2020 yılı için asgari ücretle çalışanlardan fedakârlık beklenmemelidir. Fedakârlığı ekonomik gücü olanlar yapmalıdır”.
Komisyonun ikinci toplantısı 10 Aralıkta Türk-İş genel merkezinde, üçüncü toplantısı 17 Aralıkta TİSK ev sahipliğinde, dördüncü ve son toplantısı ise Aralık ayının son haftasında gerçekleştirilecek.
DİSK: Asgari ücret en az 3 bin 200 lira olmalı
DİSK Yönetim Kurulu da, bugün gerçekleştirdiği basın toplantısında asgari ücretin belirlenmesi süreciyle ilgili taleplerini dile getirdi. Asgari ücretin belirlenmesinde işçinin ailesinin de dikkate alınması gerektiği, toplu pazarlık yoluyla saptanması gerektiği, TÜİK hesabının alt sınır olması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, hem geçim ücreti hem de milli gelir artışı dikkate alındığında asgari ücretin en az net 3 bin 200 lira olması gerektiği ifade edildi. Talepler şöyle sıralandı:
- Asgari ücret hesabında uluslararası standartlara uyulmalı ve işçinin ailesi de dikkate alınmalıdır.
- Asgari ücret toplu pazarlık yoluyla saptanmalıdır.
- Asgari ücret tespitine ilişkin 131 Sayılı ILO Sözleşmesi onaylanmalı, Avrupa Sosyal Şartı’na asgari ücretle ilgili konan çekince kaldırılmalıdır.
- Asgari ücret tespit komisyonunda kadın temsili sağlanmalıdır.
- TÜİK hesabı asgari ücret saptanmasında alt sınır olmalıdır.
- Asgari ücret net ve AGİ hariç hesaplanmalıdır.
- Bütün işçi ve memurlar için tek asgari ücret saptanmalıdır.
- Asgari ücret geçim ücreti olmalıdır.
- Yeniden değerleme artış oranından daha az asgari ücret artışı olamaz.
- Asgari ücret artışında hedeflenen enflasyon oranları esas alınamaz.
- Asgari ücret tespitinde geçim koşulları ve milli gelir artışı dikkate alınmalıdır.
- Asgari ücret yıllık olarak hesaplanmalı, tümüyle vergi dışı bırakılmalıdır.
- Asgari ücretin tespitinde bütün işçi konfederasyonlarına katılım hakkı sağlanmalı, Asgari Ücret ulusal ölçekli bir toplu pazarlıkla belirlenmeli ve uyuşmazlık durumunda grev hakkını da içermelidir.
Emek Örgütlerinden Miting Çağrısı
- DİSK-AR: Ücretler Erirken, Vergi ve Enflasyon Yükü Katlanıyor
- Bu Bakanlar Neye Bakıyorlar!
- İktidarın Muhalefete Yönelik Saldırıları Protesto Edildi
- KESK: “KHK'lı İhraçlar Görevlerine İade Edilmelidir”
- Bu Düzende İşçiler Sağlıklı Yaşayamaz!
- Kozasından Çıkmaya Çalışan Kelebek ve Çocuklarımız
- Türkiye Genelinde 1 Eylül Dünya Barış Günü Eylemleri
- Meydanlarda Barış ve Demokrasi Talebi Yükseltildi
- Başka Bir Gezegen Gibi
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Barış Mitingi Çağrısı
- Omsa Metal Direnişiyle Dayanışma
- Hayat Pahalı Değil Ücretlerimiz Düşük!
- Derbide Yeni Sezon Yaklaşıyor!
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Digel Tekstil İşçilerinin Hak ve Onur Mücadelesi Devam Ediyor
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
Son Eklenenler
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK’in araştırma birimi DİSK-AR tarafından hazırlanan “Enflasyon ve Artan Vergi Yükü” Raporu, 2025 yılının ilk 8 aylık döneminde işçilerin yaşadığı ücret kayıplarını gözler önüne serdi. Raporun sonuçları, 5...
- Her gün yeni bir gündemle uyanıyoruz. “İktidardakilerin dertleri ya da amaçları nedir, neyi hedefliyorlar” gibi sorular sormamız bile tuhaf oluyor. Güya bizi düşündüğünü, bizim için çalıştığını ileri süren iktidar sorunları büyütüyor, içinden...
- ABD’de geleneksel olarak her yıl Eylül’ün ilk Pazartesi günü kutlanan Emek Günü’nde, bu yıl da ülke genelinde yüz binlerce emekçinin katıldığı kitlesel eylemler düzenlendi. New York, Boston, Şikago başta olmak üzere birçok şehirde sokaklara çıkan...
- Afganistan’da on binlerce emekçi, 31 Ağustos gecesi derin bir acıya uyandı. Ülkenin doğusunda yer alan Kunar eyaletinde meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki deprem, kısa sürede büyük bir yıkıma yol açtı. İlk belirlemelere göre en az 2200 kişi yaşamını...
- Düşük ücretler, iş güvenliği önlemlerinin alınmaması ve ağır çalışma koşulları nedeniyle işçilerin yaşadığı sorunlar büyüyor. Çalışma yaşamını düzenleyen yasalar yalnızca kâğıt üzerinde kalıyor, patronlar hiçbir yaptırıma maruz kalmadan hukuksuz...
- Sosyal medyaya, Türkiye’nin geleneksel sermaye kesimlerinin önde gelenlerinden olan bir annenin paylaşımı düştü.
- Birleşik Metal-İş ve Türk Metal sendikaları 4 Eylülde sendika genel merkezlerinde basın toplantıları yaparak TİS tekliflerini açıkladılar.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik saldırıları artarak sürüyor. 2 Eylülde İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP İstanbul 38. Olağan İl Kongresini iptal etti. İl Başkanı Özgür Çelik’i ve yönetimi görevden alarak yerine kayyum atadı.
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...