Buradasınız
Askıda Ekmek!
Hadımköy’den bir işçi
Her sabah uyandığımızda yeni zamlarla karşılaşıyoruz. Zamlar yağmur gibi yağıyor işçi, emekçi yoksulların üzerine. Gıdadan giyim eşyalarına, beyaz eşyadan enerji kaynaklarına, iğneden ipliğe her şeye zam gelirken ücretlere nedense zam gelmiyor. Reel ücretler yapılan zamlar karşısında erirken çalışanların alım gücü her gün biraz daha düşüyor. Açlığa, yoksulluğa itilen insan sayısı her gün daha da artıyor.
Sofralardan eksik olmayan en temel tüketim maddesi olan ekmeğe de zam geldi. Fırıncılar birliği %15 zam yapacaklarını söyleyince siyasi parti liderlerinden biri “askıda ekmek projesini başlatıyorum. Ekmeğe yapılan yüzde 15 zam insani ve vicdani değil” dedi. İnsani ve vicdani olmadığı kesin de buna karşı çözüm olarak siyasi bir parti liderinin başlattığı bu proje gerçekten çözüm mü? Askıda ekmek nedir? İmkânı olan kişiler fırından ekmek alırken fazladan bir ekmek parası ödeyip bunun askı için olduğunu belirtiyor. Böylece maddi imkânı olmayan kişiler gelip fırından ücret ödemeden ekmek alabiliyor.
Türkiye ekonomisinin büyüdüğünden bahsedenler nedense büyüyen yoksullaşmadan bahsetmiyorlar. İşsizlik her gün artarken, çalışanların reel ücretleri düşerken ayın sonunu getirmek için fazla mesai çalışmasına kalmak zorunda kalan işçi sayısı da artıyor. Sosyal yaşamdan kopan, masraf olur diye evinden dışarı çıkmayan insan sayısı çığ gibi büyürken, sosyal yardım adı altında belediyelerden yardım almak zorunda kalan işçi-emekçi sayısı her geçen gün katlanırken, işçi ve emekçilerden büyüyen Türkiye ile övünç duymalarını isteyenler yoksullaşmaya karşı çözüm olarak sadaka dağıtımı projelerini gündeme getiriyorlar.
Sermaye sahipleri büyürken, diğer tarafta da yoksulluk, açlık, işsizlik, güvencesizlik vs büyüyor. İşçilerin sömürüsü üzerinden birileri zenginleşirken asıl üretimi yapan, asıl zenginliği yaratan işçiler ve emekçiler bir ekmeğe muhtaç hale getiriliyor. Sokakta dilenen birini görünce “gitsin çalışsın, hiç mi yardım edeni yok?” deriz çoğu zaman. Oysa bugün milyonlarca insan dilenmek için sokağa çıkmıyor fakat belediyeden alınan yardımlar, siyasi partilerin çeşitli adlar altındaki projelerinden alınan yardımlarla günü kurtarmaya çalışıyorlar. Bu bir gerçekken neden gerçek bir çözüm üretmiyor bu düzen partileri?
Sermaye sınıfının sözcülüğünü yapan siyasi partilerin getireceği çözüm ortada. Sadaka dağıtmak, sadaka dağıtarak vicdanlarını rahatlatmak ve bu şekilde kitleleri kendi yanlarında tutmaktır. Seçim dönemlerinde oy deposu olarak kullanmak kitleleri. Oysaki bütün toplumsal sorunlarda olduğu gibi yoksullaşma sorunu da bu sömürü düzeninin temel sorunlarından biridir. Kapitalist sistemin yarattığı toplumsal sonuçlardan biridir. Yoksulluğun ortadan kalkması için sadaka dağıtmak yerine sorunun kaynağının “dağıtılması” gerekir.
İşsizliğin olmadığı, insanların geceleri aç yatmadığı, insanın insanı sömürmediği, savaşların olmadığı, bir lokma ekmeğe muhtaç kalınmadığı bir dünya için işçilerin, emekçilerin, ezilen tüm toplum kesimlerinin toplumsal sorunlara doğru bir pencereden bakması ve bu bakış açısını güçlendirmesi gerekir. İşçi sınıfının mücadelesi yol aldıkça sorunlar çözülecektir.
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Onlarca Kentte Eylem
- Kendimiz İçin Yürümeli ve UİD-DER Ailesini Büyütmeliyiz!
- Bu İşareti Yapanlar Kim?
- İktidar’ın “Vergide Adalet” Yalanı
- “Kenyalılar Bile” mi?
- Yangınlar da Sorumsuzluk da Aynı!
- Sağlıkta Talan, Hep Yalan Dolan!
- 1999’dan Bugüne Önlem Yok, Adalet Yok!
- “Şu Ablanız Çok İyi Bir Dinleyicidir”
- Patronların Saldırılarına İşçiler Mücadeleyle Cevap Veriyor
- Polonez İşçileri Genel Müdürlük Önünde Haykırdı
- Umudunu Kaybetme!
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Sorunlarımızın Kaynağı Göçmenler mi?
- İnşaat, Depo, Belediye İşçileri, Çiftçiler Mücadeleye Devam Ediyor
- Hatay’da Barınma Hakkı Mitingi
- Grevdeki Befesa İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Onların Kârı Bizim Hayatımızdan Değerli Olamaz
- Aydınlık Günleri Getirene Dek
- Kemal Türkler Kavgamızda Yaşıyor!
Son Eklenenler
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Türkiye’de onlarca kentte yapılan eylemlerde İsrail devletinin Filistin halkına uyguladığı soykırım ve emperyalist devletlerin İsrail’e verdiği destek protesto edildi. Yapılan açıklamalarda emperyalist savaşın alevlerinin...
- Bugün 1 Eylül, bugün Dünya Barış Günü… Bugün sadece Türkiye’de veya yaşadığımız coğrafyada değil, dünyanın dört bucağında ezilenlerin yüreği barış özlemiyle atıyor. Emekçiler, ölümlerin son bulduğu, acı ve gözyaşının dindiği, yaraların sarıldığı bir...
- Manisa’nın Soma ilçesinde AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait olan Fernas Madencilik’te Bağımsız Maden-İş Sendikasında örgütlenen işçilerden altısı işten atıldı. Bunun üzerine işten atılan işçilerin işe iadesi, sendikal hakların...
- Yıllarca çalışarak emeklilik primlerini ödedikleri halde emeklilik hakları gasp edilen EYT’li emekçiler, ancak örgütlenip mücadele ederek, meydanlara çıkarak haklarını geri alabildiler. Ne var ki bu sefer de emekli maaşlarının sefalet maaşı olması...
- İzmir Kemalpaşa Belediyesi işçilerinin 5 Ağustostan bu yana devam eden direnişi kısmi kazanımla sonuçlandı. Hak-İş’e bağlı Öz Büro-İş Sendikasında örgütlü Sarar işçileri, Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde ücret konusunda anlaşma sağlanamaması...
- Dünya işçi sınıfının, emekçilerin, gençlerin, emekçi kadınların sorunları her geçen gün derinleşiyor. Egemenler sömürüyü derinleştirmeye, iktidarları bâki kalsın diye yasaları değiştirmeye, baskıyı, adaletsizliği, emperyalist savaşları büyütmeye,...
- Zihnimde, yaşadığım mahalleden, kentten, ülkeden ve dünyadan milyarlarca yoksul insanın sesli, sessiz çığlıkları yankılanıyordu. Bunun nedeni Jack London’un “Uçurum İnsanları” adlı eseriydi. London, sömürü düzenini ve bu düzenin İngiltere’nin...
- CarrefourSA Esenyurt depo işçilerinin direnişi kazanımla sonuçlandı. İstanbul Arnavutköy’de Getir deposunda çalışan Dinçer Lojistik işçilerinin ücretlerine zam yapılması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi talebiyle 26 Ağustosta başlattıkları iş...
- Desan Tersanesinde kadrolu işçi Serkan Çiçek, 27 Ağustosta panoya kablo bağlarken akıma kapılarak hayatını kaybetti. DİSK’e bağlı Limter-İş Sendikası, Serkan Çiçek’in ölümünü ve tersanelerde alınmayan önlemler nedeniyle yaşanan tüm iş cinayetlerini...
- İşçi Dayanışması bültenin 195. sayısındaki “Kendimiz İçin Yürüdük” yazısı beni çok etkiledi. Yazıda emekçi kadınların daha iyi bir yaşam için mücadele etmesi gerektiği anlatılıyor. Bir de mücadele eden kadın işçilerin önüne çıkarılan engellere ve bu...
- Merhaba işçi kardeşlerim, sporun her çeşidinin insanın beden ve ruh sağlığı açısından ne denli önemli olduğu tartışmasızdır. Ancak günümüzde her türlü spor dalı kapitalist endüstrinin bacasız fabrikası gibi. Futbol aracılığıyla sömürücü düzeninin...
- Patronların düşük ücret ve ağır çalışma koşulları dayatması karşısında sendikal örgütlenme yolunu seçen işçilerin sayısı her geçen gün artıyor. İşçilerin kölelik koşullarına sessiz kalmasını isteyen, işçi düşmanı siyasi iktidarın desteğini arkasına...
- Manisa’nın Soma ilçesinde Fernas Madencilikte çalışan maden işçileri sendikaya üye oldukları için işten atıldı. Madenciler ücret düşüklüğü ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için Bağımsız Maden-İş Sendikasına üye olmuşlardı. İşten atılan...