Buradasınız
Barış İçin Savaşmak
Gazi Mahallesinden bir işçi
28 Haziran Cumartesi günü Gazi Temsilciliğinde UİD-DER çocuk tiyatrosunun hazırladığı “Barış İçin Savaş” oyununu izledik. Oyunu oynayan ilköğretim çağındaki 14 kardeşimiz büyüklerine büyük bir ders verdiler. Oyun bir çocuk oyunu değil, işçi tiyatrosunun güzel bir örneğiydi. Çocuklarımız da hepimiz için yakıcı olan bir sorunu tiyatroyla anlatmakta çok başarılıydılar. Savaş gerçeğini bizlere, yüreklerimizi titreterek anlattılar.
Oyun, savaşların patronların kâr hırsı nedeniyle çıktığını ve patronların arasındaki paylaşım kavgası olduğunu anlatıyordu. Patronlar elbette ki bu savaşı sanki bizim savaşımız gibi gösteriyorlar. Bizlere televizyon başında savaşı bir film gibi izletiyorlar. Sanki dünyada başka güzellikler yokmuş gibi çocuklarımızın tertemiz beyinleri savaş oyuncaklarıyla kirletiliyor. Patronların emekçileri nasıl düşünmeyen, sorgulamayan, savaşa bir oyun gibi bakan ve savaşlarda ölen insanlara sadece üzülüp gelecekte kimsenin savaşta ölmemesi için ne yapabilirim demeyen insanlar haline getirdiklerini bir tokat gibi yüzümüze vurdular çocuklar.
Onlar kendileri küçük, yürekleri ise kocaman çocuklar, onlar UİD-DER ailesinin çocukları ve patronların paylaşım savaşlarına karşı duyarsız değiller. Ve tüm işçileri de duyarlı olmaya, kendi geleceğimize sahip çıkmaya, işçi sınıfının birliğini sağlayıp tüm haksızlıklara dur demeye davet ettiler. Ben de çocuklarımıza katılıyorum ve diyorum ki: Patronların paylaşım savaşı için ne tek bir kuruş, ne tek bir kurşun, ne tek bir can verelim. Çünkü işçilerin haksız ve emperyalist savaşlardan hiçbir çıkarı yoktur! Çocuklarımızın dediği gibi: KARANLIK SON BULACAK, BARIŞ IŞIĞI ÇOĞALACAK, YETER Kİ SEN DE SAVAŞ, SAVAŞ DA BARIŞ İÇİN….
Emperyalist Savaşlara Hayır!
İsveç’te 6 Bin Otobüs Şoförü Grevde
Son Eklenenler
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...
- DİSK 24-27 Aralık tarihleri arasında bölge temsilciliklerinin olduğu şehirlerdeki vergi daireleri önlerinde, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde “İnsanca Ücret Vergide Adalet” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İşyerlerinde...
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...
- Merhaba, ben Polonez işçisiyim. Daha doğrusu işçisiydim. Direnişimizin 163. günündeyiz, son 21 gündür direnişimizi Çatalca Adliye Sarayı önünde yürütüyoruz. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımız “2025’ten beklentiniz nedir?” diye bir soru sordu. “...
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...