Buradasınız
Beş Dakika Öncesine Kadar Üşüyorduk
Gebze’den bir kadın metal işçisi
Sabahın 10’unda çalan zil sesiyle hızla kahvaltı etmek için aldığımız poğaçalarımızı kapıp çay ocağının yolunu tuttuk. Çayımızı aldık, hava çok soğuk. Kızlarla göz göze geldik. “Ne yapsak? Soğuk var ama dışarı çıkıp biraz hava alsak iyi olacak sanki” dedik ve dışarıdaki küçük çardağın yolunu tuttuk. Titreye titreye oturduk, birbirimize sokularak. Elif elindeki telefona baktı, bir küfür savurdu. Hepimiz merakla “ne oldu, kötü bir şey mi var?” dedik. O da “ne olacak, bu ay yine bütün maaş kredi kartına yatacak! Belli oldu” dedi. Ardından devam etti: “Artık bu gidişle sinir hastası olacağım. Aldığımız maaş asgari ücret. Kira desen 1500 lira. Geriye kalıyor 1300 lira. 2 çocuk var. Kış geldi, doğalgaz faturası en az 700 lira gelecek. Ne yapalım Allah aşkına, nasıl yetirelim biz bu parayı? Ben çalışıyorum, eşim çalışıyor. Ama yetmiyor.”
Elif’i dinleyen Zeynep bir hışımla girdi söze: “Allah aşkına bizim halimiz ortada. Ama başımızdakiler resmen bizimle dalga geçiyorlar. Biri diyor ‘mangoları kurutun’, öbürü diyor ‘herkesin kapısının önünde bir araba var.’ Bunları duyunca hepten aklımızla oynuyorlar diyorum. Biz ay sonunu nasıl getireceğiz, nasıl kredi kartının borcunu ödeyeceğiz diye düşünüyoruz. Onlar çıkıp böyle abuk sabuk laflar ediyorlar, ‘Türkiye’de aç insan yok’ diyorlar. Aha işte asgari ücrete çalışıyoruz. Öyleyse hepimiz açız! Üç tane çocuk var, üçü de okula gidiyor. Marketlerde her gün fiyatlar değişiyor. En ucuz yağ 85-90 lira” dedi. Zeynep’i dinlerken her anlattığını kafasını sallayarak onaylayan Cemile devam etti: “Marketlerde çalışanlar bile artık fiyatları değiştirmekten bitap düşmüşler. Onlar bile bıkmışlar. Daha iki gün önce gittim markete, 5 litre yağ, birkaç parça kuru bakliyat aldım, 200 lira ödeyip çıktım. Sırf acaba yağın son fiyatı ne olmuş diye merak ettiğim için bugün yine markete gittim, baktım. İki gün önce 84 liraya aldığım yağın fiyatı bugün 89 liraydı. Hani seçim propagandası olarak sürekli diyorlar ya, ‘eskiden yağ kuyruğu vardı’ diye. E, yıl olmuş 2021, ‘aya gideceğiz’ diyorlar ama bak insanlar bugün yine yağ kuyruğuna giriyorlar. Komşum fotoğraf attı. Marketin birinde yağ 84 liraya düşmüş diye bir sürü insan kuyruğa girmiş. Artık o kadar yoksullaştık ki bir liranın, iki liranın peşine düşer olduk. Hangisinde indirim varsa o markete koşuyoruz” dedi öfkeden kızarmış yüzüyle. Oysa hepimiz daha beş dakika öncesine kadar üşüyorduk, ama konuştuğumuz konuların hararetiyle ne üşümek kalmıştı ne de soğuk.
Elbette öfkelenmekte haklıyız ama yoksulluğun gerçek çözümü market market dolaşıp ucuz ürün aramakta değil, birlik ve dayanışmamızda. Ailemizle beraber asgari-temel ihtiyaçlarımızı gerçekten karşılayacak bir ücret için birlikte mücadele etmemizde.
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
- İliç Maden Faciası Kadıköy’de Protesto Edildi
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...