Buradasınız
BES Kandırmacası ve İptal Eziyeti
İzmir’den İşçi Dayanışması okuru işçi
Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ilk olarak 2001 yılında gündeme getirildi ancak AKP iktidarı 2018’de işçilerin iradelerinin dışında bu sistemi zorunlu hale getirdi. 2018 yılından beridir işçilerin maaşlarından her ay bu kandırmacaya para kesilmektedir. Bireysel emeklilik oyununun amacı özel sigorta şirketlerinin kasalarına zahmetsiz bir şekilde sürekli para akışı sağlamaktır. Bu kandırmacanın diğer ve asıl önemli olan tarafıysa SGK’yı, kamusal emeklilik hakkını tasfiye planının bir parçası olmasıdır.
Sevgili işçi kardeşlerim, eğer örgütlü ve bilinçli bir işçi olmasaydım ben de komşum Rabia abla gibi “yeter artık kafam şişti” deyip telefonu kapatırdım. Öfkemin geçmesi için ağzıma gelen tüm galiz küfürleri sayar dökerdim. Ardı sıra da “Allah belalarını versin. Bu dünyanın bir de öbür dünyası var. Öbür dünyada alacağım hakkımı” deyiverip işi Allah’a havale ederdim. Bu durumda da benim ve sayısız işçi kardeşimin ücretlerinden kırpılan paralar, özel sigorta şirketlerinin kasasında istif edilerek bu dünyada afiyetle mideye indirilirdi.
Mahalleden yıllardır komşum olan Rabia ablanın eşi Mahmut abi geçen gün kapımın zilini çaldı. Rabia abla, “valla başım şişti, ne yaptıysak bir türlü iptal ettiremedik, sen bilirsin diye geldik” dedi öfkeli, sinirli ve pes etmesine ramak kaldığı belli olan sesiyle. Mesele şöyle; Rabia abla bireysel emeklilik işleminin iptal edilmesini ve birikmiş paralarının kendisine iade edilmesini istiyor. İstiyor istemesine ya çağrı merkezi çalışanlarına verilen komutlar “ne yap ne et iptal ettirmekten vazgeçir” şeklinde. Mesela “size özel öyle çok ve cazip hizmetler sunuyoruz ki. Özel hastane, özel ambulans, özel helikopter ambulans, çocuklarınız için de daha neler var neler” gibi tam bir kalpazan oyunu. Rabia abla ve eşi Mahmut abi çağrı merkezini 9 gün boyunca tam 71 kez aramışlar. Ama iptal işlemini nihayete erdirememişler. Çünkü çağrı merkezi çalışanları iptal dışındaki tüm işlemleri evet, tamam cevabını alarak neticelendiriyorlar. Ama sıra iptal işlemine geldiğinde Anadolu Hayat Emeklilik web sitesine SMS ile gönderdikleri 7 sayfalık sözleşmenin son sayfasının çıktısını alacak, ıslak imzalı olarak resmini çekecek, kimlik kartının ön ve arka resmi ile birlikte sisteme yükleyeceksin. Bu işlemi tamamlamadan iptal işlemi tamamlanmıyor. Ayrıca telefon görüşmesi sırasında annenizin isminin sondan üçüncü harfi gibi kafa karıştıran sorular soruluyor. Özetle bir değil binlerce örgütsüz, haklarından bihaber, neyi nasıl yapacağını bilmeyen işçiye aynı oyunlar oynanıyor.
Rabia ablanın çalıştığı hastane patronu BES için Anadolu Hayat Emeklilik ile anlaşmış. Bu özel sigorta şirketi patronları aynı zamanda İş Bankasına bağlıdır. Sayısız özel sigorta şirketleri var. Anadolu Hayat Emeklilik de bu kalpazanlardan biridir. Rabia abla 22 yıl çalışmış. Son 12 sene ise özel bir hastanede temizlik, çay ve daha ne angarya iş varsa hepsini yapmış. Kulakları çok az işitiyor. Konuşması ise göçüp geldikleri köyün dilindedir. Bu nedenle de doğru düzgün duymadığı gibi ifadeleri de anlaşılmaz olabiliyor. Mesela “iptal” yerine “istemirem istemirem” dediğinde, “sözleriniz anlaşılmadığı için görüşmeyi sonlandırıyorum. Size yardımcı olmamı istediğiniz bir şey var mı?” diye de arsız kandırmaca oyunu devam ettiriliyor.
Yeniden aradığımızda Rabia abla “ben izin veriyorum. Komşum sizinle konuşacak” dedi ve çağrı merkezi çalışanı da kabul etti. Ben “komşuma yardımcı oldum. İstediğiniz ıslak imza ve kimlik resmini sisteminize yükledik. Görüyor olmalısınız” dedim. “Evet, doğru yüklenmiş. 7 işgünü içerisinde belirttiğiniz IBAN hesabınıza gönderilecektir” dedi. Ben “şimdi benim size iki sorum olacak. Bir, günde kaç saat çalışıyorsunuz? İki, sendikalı mısınız?” diye sorunca, “bu tür sorulara cevap veremiyoruz” dedi. “Bu sorularıma cevap vermeyeceğinizi çok iyi biliyorum. Amacım kulağınıza kar suyu kaçırmaktır. Siz de bir çalışan yani işçisiniz. Günün birinde kendi haklarınız için mücadele etmeye başlamanız dileğiyle” dedim.
Evet, sevgili işçi kardeşlerim, Rabia ablamız şimdilerde 64 yaşındadır. Akıllı telefonu da var. Sosyal medyadaki her şeyi de var. Ama kendi haklarından bihaberdir. Az daha, yıllarca ücretinden kesilmiş 30 bin liradan “Allah belasını versin” deyip vazgeçecekti. Ya çağrı merkez işçileri? Onların neredeyse tamamı 20-30 yaş sınırlarındalar. Evet, bu gencecik işçi çocuklarımız da Rabia abla gibi kendi haklarından bihaberler. Beyinlerine doldurulan yalanlar, oyunlar hep patronların çıkarları için. Ama örgütsüz işçiler körden kör, sağırdan sağır, dilsizden dilsiz, zihinleri adeta ellerinden alınmış haldedirler. Bu işçi kardeşlerimiz ancak kendi hakları için mücadele etmeye başladıklarında gerçekleri görmeye başlayabiliyorlar. Açık ifadeyle, örgütlü mücadeleyle bir biçimde tanışana dek binlerce çağrı merkezi işçisi ve milyonlarca Rabia abla.
Bugünlerde pek çok fabrikada, ilk kez sendikal hakları için direnişler sürdüren işçi kardeşlerimiz var. Düne dek bu işçi kardeşlerimiz de kendi haklarından bihaberlerdiler. Yan yana çalıştığı işçi kardeşleri ile aralarında görünmez kalın duvarlar vardı. Direniş alanına çıktıklarında kendilerini ve işçi kardeşlerini tanımaya kendilerine ve birbirlerine güvenmeye başladılar. Bir ananın evlatları gibi tek lokmalık ekmeklerini paylaşmayı öğrendiler. İşte bu yaşananlar, örgütlü mücadelenin hazzına varılmasıdır. Tarihimizin bizlere öğrettiği de şudur; işçi sınıfının her ferdi öyle bir anda uyanıp ayağa kalkmıyor. Biri mutlaka önce ayılıyor ve yanı başındaki işçi kardeşini uyandırıp koluna giriyor. Sınıfımızın mücadelesi böyle böyle, halka halka büyüyor, büyüyecek de. Sömürücü düzeni yenene dek büyük insanlığın mücadelesi sürecek.
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Çantamızda Muhakkak Bir “İşçi Dayanışması” Vardır
- Önümüzdeki En Büyük Engel Sömürü Düzenidir
- Kanatları Kesik Gençler Ülkesine Yolculuk
- 1-0 Önde Olmak İçin Örgütlü Mücadeleye!
- 2021 Tüm Emekliler Sendikası’ndan Tekirdağ’da Eylem
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Gözaltılara Karşı Eylem
- Kadınlar Şiddete, Eşitsizliğe, Yoksullaştırma Politikalarına Boyun Eğmiyor
- BES Kandırmacası ve İptal Eziyeti
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Polonez Direnişçileri: 100 Gündür Buradayız Kazanmadan Gitmeyiz!
- 5 Kardeş Neden Öldü?
- Esir miyiz?
- Hesap Sormadıkça İş Cinayetleri Devam Edecek!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- “Şehrin En Güzel Yerindeki Mezar”
- Toplumu Zıvanadan Çıkarttılar
- Ne Kadar Örgütlüysek O Kadar Nefes Alırız
- Bursa’da Gelirde ve Vergide Adalet Eylemi
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması Nisan 2008’de yola çıktığında tüm dünyada sarsıcı bir ekonomik kriz yaşanıyordu. Sermaye sınıfının hizmetindeki iktidarlar, krizin bedelini işçi sınıfına ödetmek için en yıkıcı politikaları hayata geçiriyorlardı. Aradan geçen...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 9 Aralıkta İstanbul Taxim Hill Otel’de düzenlediği basın açıklamasıyla DİSK Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan Asgari Ücret Araştırması Raporu’nu ve DİSK’in asgari ücret taleplerini açıkladı.
- 8 Aralık Pazar Günü, İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla binlerce işçi ve emekçi hayat pahalılığına, düşük ücretlere, vergi soygununa, kayyımlara, baskılara hayır demek için Kartal’da bir araya geldi. Mitingde DİSK ve KESK’e bağlı...
- Bizler çeşitli sektörlerde çalışan kadın işçileriz. Öncelikle İşçi Dayanışması bültenimizin 200. sayısını heyecanla bekliyoruz. Bültenimiz bundan 16 yıl önce, 2008 Nisanında çıktı ve ilk iş olarak mücadeleci işçi ve emekçileri 1 Mayıs’ta UİD-DER’le...
- Sevgili işçi kardeşlerim. Geçtiğimiz günlerde bir kez daha Engelliler Gününde engellilerin yaşamının nasıl eziyete dönüştürüldüğüne tanık olduk. Engelliler sokağa çıkıp “engelsiz yaşam istiyoruz” diye haykırıyorlar. Engellilerin ortak talebi...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında Tekgıda-İş Sendikasında örgütlendikleri için işten atılan 146 işçi 140 gündür sendika hakkı ve işe iade talebiyle mücadele ediyor. Polonez işçileri seslerini duyurmak için aylardır çeşitli eylemler...
- TEKSİF Sendikası, Bolu Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren Gezer Terlik Tekstil fabrikası önünde 5 Aralıkta basın açıklaması yaparak işverenin sendika düşmanı tutumunu ve işten atmaları protesto etti. İstanbul Finans Merkezi Merkez Bankası...
- Barınma ihtiyacı, tarih boyunca insanın en temel ihtiyaçlarından biri olmuştur. Tarihin ilk dönemlerinde bizi yırtıcılardan ve olumsuz hava koşullarından koruyan barınma alanlarımız zamanla gelişerek ailemizle paylaştığımız bugünkü evler haline...
- Çocukluğumuzda, gençliğimizde “çok çalış sınavda başarılı ol, işsiz kalmayacağın bir bölümde oku” telkinlerini, işe başladıktan sonra “çok çalış maaşın artsın, daha iyi bir bölüme geç” sözlerini sıkça duymuşuzdur. Elbette hepimiz iyi bir gelecek...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Ağaç AŞ’de çalışan DİSK/Birleşik Tarım Orman İşçileri Sendikası (BTO-Sen) üyesi işçiler, 5 gün çalışma 2 gün izin haklarının gasp edilmesine karşı işyerlerinde oturma eylemine başladı. İstanbul Silivri’de...
- Almanya’da on binlerce işçinin çalıştığı otomobil üreticisi Volkswagen’de (VW) işçiler 2 Aralık Pazartesi günü uyarı grevleri yaparak taleplerini ve şirketin kitlesel işten çıkarma planlarını protesto etti. IG Metal sendikasında örgütlü yaklaşık 100...
- Bugün 4 Aralık Dünya Madenciler Günü. Türkiye’de de dünyada da madenciler, karşı karşıya kaldıkları tehlikelerle, katliamlarla anılır. Oysa madenciler aynı zamanda görkemli eylemlerin, mücadelelerin altına imza atmışlardır, büyük kalkışmaları...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında Grid Solutions, Schneider Elektrik, Hitachi Energy, Arıtaş Kriyojenik ve MESS’ten ayrılan Green Transfo fabrikaları için yürütülen toplu iş sözleşmesi...