Buradasınız
Bir Ağacın Gölgesi, Patronların Korkusu, İşçilerin Birliği
İstanbul/Pendik’ten bir işçi

Türkiye’de ekonomik krizin derinleşmesiyle faturanın işçi sınıfına kesilmesi, çalışma koşullarının ağırlaşması, reel ücretlerin düşmesi giderek daha fazla sayıda işçinin sendikalaşmasını beraberinde getiriyor. Ne var ki yasal bir hak olan sendikalaşma hakkını tanımayan patronlar her türlü hukuksuzluğu yaparak işçilerin örgütlenmesinin önüne geçmeye çalışıyorlar. İşçileri baskı ve tehditle istifaya zorluyor, işten atıyorlar. Haklarına sahip çıkmak isteyen işçiler direnişe geçtiğindeyse bu kez direnişi bitirmek, işçileri yıldırmak için akla gelmeyecek saldırılarda bulunuyorlar. İstanbul’dan Antep’e gerçekleşen pek çok direnişte patronların benzer saldırıları hayata geçirdiğini görüyoruz. Patronların işçilerin mücadelesi karşısında gösterdikleri tahammülsüzlüğün, direnişlerin yayılmasından duydukları korkunun ve işçi düşmanlığının sınırı olmadığını gösteren yakın zamandan birkaç örnek verelim.
Bursa’da Durak Tekstil işçileri çalışma koşullarını iyileştirmek ve ücretlerini yükseltmek için Öz İplik-İş Sendikasında örgütlendiler. Patron bunu öğrendiği anda 6 işçiyi işten attı. Direnişe geçen işçiler neden sendikalaştıklarını, çalışma ortamındaki işçi sağlığı ve iş güvenliği eksiklerini, uğradıkları haksızlıkları anlattılar. Örneğin patron maliyet gerekçesiyle bir eldiveni dahi çok görüyordu işçilere. İşçilerin direnişi, yaşadıkları sorunlar ve talepleri işçi basınında yer aldıkça Durak Tekstil patronu bu haberlere erişim yasağı koydurmak için harekete geçti. İşte hem suçlu hem güçlü olmak budur: Hem işçilerin taleplerini görmezden geleceksiniz hem de haber yasağı koydurarak olan biteni gizlemeye çalışacaksınız!
İzmir’de Abalıoğlu Lezita işçileri Öz Gıda-İş’te örgütlendiler. Patron önce sendikanın yetkisine itiraz etti, sendika yetki davasını kazandıktan sonra ise toplu sözleşme masasına oturmayı reddetti. Sendika grev kararı aldığında bu kez “Greve katılırsanız çemberin dışına çıkmış olursunuz, bir daha bu işyerinde çalışamazsınız” diyerek işçileri tehdit etti. Tüm baskılara rağmen işçiler greve çıktığında da Hindistan’dan işçi getirerek grev kırıcılığı yapmaya çalıştı. Grev devam ederken jandarmanın işçilerin üzerine kalkanlarına vura vura yürüdüğünü, darp ederek gözaltına aldığını da gördük. Patron bunlarla da yetinmedi, vardiya giriş çıkışlarında fabrika önünde yüksek sesle müzik çalarak grevci işçilerin seslerini bastırmak, işçilerin birbirleriyle konuşmasının önüne geçmek istedi.
İstanbul’da ise patronun direnişçi işçiye bir ağacın gölgesini bile çok gördüğüne şahit olduk. Tekgıda-İş Sendikasının örgütlenerek çoğunluğu sağladığı Perfetti Gıda’da patron sendikayı tanımadı, işçilere gözdağı vermek için de sendika temsilcisini işten attı. İşten atılan işçi, sendikasıyla birlikte direnişe geçti. Direnişe ve direnişi ziyaret ederek moral ve güç verenlere tahammül edemeyen işyeri yönetimi, basın açıklaması yapılmasını engellemek için fabrika önünü tırlarla, servis araçlarıyla kapattı. Hırsını alamayan yönetim, son olarak işçinin gölgesinde beklediği ağacın dallarını kesti!
Antep’te şubat ayında başta tekstil olmak üzere çeşitli fabrikalarda çalışan yüzlerce işçi, ücretlerini arttırmak ve çalışma koşullarını iyileştirmek için iş bırakmıştı. Bu işyerlerinden biri de Melike Tekstil’di. Fabrikaya işçi arayan Melike Tekstil yönetimi geçtiğimiz günlerde fabrikanın güvenlik görevlilerine “kara liste” vermiş! Aynı dönemde iş bırakan Selçuk İplik, Zafer Tekstil, Burteks Tekstil, Şireci Tekstil, Kimpack Plastik, Milat Halı, Bulut Tekstil, Eruslu Streç, Sayın Tekstil’den gelen işçilerin işe alınmaması talimatını veren yönetim bir de şöyle bir not düşmüş: “Güzellikle söylenecek, işçi alımımız yok denecek”! Bir taraftan kendi işçilerine bir daha direnişe “kalkışmamaları” için diğer taraftan hakkını arayan işçileri cezalandırmak için kara liste oluşturmuş patron. Peki neden “güzellikle” söyleniyor işçi alımı olmadığı? Çünkü patron bir taraftan işçileri cezalandırmak istiyor ama diğer taraftan işçilerin öfkesinden, mücadelesinden korkuyor!
Bu örnekler tekil görünebilir ama aslında sınıfsal bir tutumu ortaya koymaktadır. Sermaye sınıfının işçi düşmanlığını, direnen işçilere tahammülsüzlüğünü ama aynı zamanda korkusunu göstermektedir. Siyasi iktidarı, devletin gücünü arkasına alan, yasaları istediği gibi çiğneyen sermaye sınıfı tüm olanakları elinde bulundurmasına rağmen işçilerin mücadelesinden korkuyor. Tam da bu korkuyla yeterince örgütlü olmayan işçilerin mücadelesini daha en başından ezmek için harekete geçiyor. Patronların saldırılarına karşı direnişçi işçilerle dayanışmayı büyütmemiz gerekiyor. Patronların haklarımız ve taleplerimiz karşısında takındığı pervasız tutum ve yönelttikleri ağır saldırılar karşısında işçiler olarak birlik olmamız lazım.
- Antep’te Tekstil İşçileri Düşük Zamlara Karşı Mücadele Ediyor
- Kaynak Tekniği İşçileri Grevde
- Yolbulan Metal İşçileri Eylemlerine Devam Ediyor
- GE Grid Solutions Grevinde Anlaşma Sağlandı
- Schneider Elektrik’te Anlaşma Sağlandı
- Genel-İş Üyesi İZBB İşçileri İş Bıraktı
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Direnişçi Polonez İşçileri: “Direne Direne Kazandık!”
- Polonez Direnişçisi: “Biz Başardık, Şimdi Hep Birlikte Başaralım!”
- Betek Boya’da İşten Atma Saldırısı
- Green Transfo’da Grev Başladı
- İşçilerin Grev-Direniş Rehberi
- İşçiler “146+Bir Polonez” Belgeselinin Galasında Buluştu
- Arıtaş Kriyojenik İşçileri de Greve Çıktı
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Polonez Direnişçileri Çatalca Adliyesi Önünde
- Polonez İşçileri Baskılara Rağmen Mücadeleyi Sürdürüyor!
- Metal Sektöründe Bir Kez Daha Grev Yasağı
- Grev Ateşi Büyüyor: Grid Solutions ve Schneider Elektrik de Grevde!
- Grevlerden Direnişlere İşçilerin Mücadelesi Büyüyor
Son Eklenenler
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...