Buradasınız
Bir Törenin Düşündürdükleri
Avcılar’dan bir grup işçi

İtalya’nın Cenova kentinde bir otoyol köprüsünün 14 Ağustosta çökmesiyle 43 insan hayatını kaybetti. Bu korkunç faciadan sorumlu olan devlet yetkilileri önce ülkede olağanüstü hal ilan etti ardından ölenler için bir devlet töreni düzenledi. Törende bütün devlet ricali yerini aldı ve gözyaşları döktü. Ailelerin yarısı ise bu törene katılmayarak devleti protesto etti. Olayda hayatını kaybedenlerden 29 yaşındaki Giovanni Battiloro’nun ailesi de bu törende yoktu. Giovanni için yapılan törende babası Roberto Battiloro, “devlet vatandaşlarını korumadı, benim oğlum öldürüldü” diye feryat etti. Cenazede “Antonio, Matteo, Giovanni ve Gerardo… Kader değil devlet” pankartı taşındı.
Devlet yetkilileri ailelerin bu tepkisi karşısında onları dinlemeyi, sorumluluklarını kabul etmeyi reddettiler. Köprüyü inşa eden şirketi suçlamaya devam ettiler. Oysa aileler sonuna kadar haklıydı. Olaydan sonra yardım çığlıklarının geldiği enkaz bölgesine giden Ulaştırma Bakanı, onlarca insan yaşamını yitirmişken yıkılan köprünün derdine düşmüş ve köprünün işletmesini elinde bulunduran şirketin köprüyü yeniden inşa etmesi gerektiğini söylemişti. Şirketten ise yıkılan köprünün sözde düzenli bakımlarının Ulaştırma Bakanlığı tarafından denetlenmiş ve onaylanmış olduğu açıklaması gelmişti. Yani ortada bir facia var, onlarca insan çeşitli ihmallerden dolayı hayatını kaybetmiş ama yetkililer sorumluluğu üstlenmek yerine topu birbirine atıyorlar!
Köprünün yapısal sorunları olduğunu, meselenin yağmur, fırtına gibi hava olaylarından ibaret olmadığını ortaya koyan çeşitli belgeler, haberler mevcut! 2011 yılında hazırlanan bir rapor, köprünün araç trafiği nedeniyle günden güne çürüdüğüne ve acilen bakım yapılması gerektiğine işaret etmişti. Geçen sene Mart ayında günlük bir gazetede yer alan haberde ise yıkılan köprünün yapımında nehir kumu yerine daha az maliyeli olduğu için deniz kumu kullanıldığı işlenmişti. Aynı haberde köprünün olması gerekenden çok daha az çelik desteğe sahip olduğu ve bakım yapılmadığı yer alıyordu.
Yani durum şu ki İtalya’da facia göstere göstere gelmiş, onlarca insan daha sermayenin kâr hırsının kurbanı olmuş! Yıkılan köprünün yapımında her türlü maliyetten kaçınılmış! İtalya’nın en yüksek geçiş ücretinin olduğu ve en yüksek kâr elde edilen otoyollarından birinde bulunan köprüyü işleten şirket, zamanla sermayesini 21,7 milyar dolara çıkarmış ama köprünün bakımlarını yaptırmamış! Her gün ortalama 75 bin aracın geçtiği ve çökme tehlikesinin günlük gazetelerde dahi duyurulduğu köprü, hükümetler tarafından denetlenmemiş! Bedel ödemekten kaçınmak için topu birbirine atanların hepsi suçlu! Daha fazla kâr elde etmekten başka kutsalı bulunmayan kapitalist sistem bir bütün olarak suçlu!
Kardeşler, dünyanın neresine bakarsak bakalım İtalya’da gördüğümüz tabloyla karşılaşıyoruz. Geçtiğimiz günlerde Yunanistan’da çürümüş elektrik altyapısının neden olduğu orman yangını sonucu 100’e yakın insan hayatını kaybetti. Hemen öncesinde ise yaşadığımız topraklarda, Çorlu’da, bir tren devrildi ve bu facia nedeniyle 24 kişi hayata gözlerini yumdu. Bağımsız kuruluşlar tarafından Çorlu’daki bu facianın da çeşitli ihmallerden ve altyapı, üstyapı yetersizliklerinden dolayı gerçekleştiği ortaya kondu. Tren hattının bakımının yapılmadığı ortaya çıktı. İnsan hayatını kurtarmak için alınması gereken önlemler “maliyet” olarak görülüyor ve maliyetin kısılması her şeyden daha çok önem taşıyor. Yani bu sömürü sisteminde insan hayatı sudan ucuz!
Aynı kaderi paylaştığımız, aynı acılara ortak olduğumuz tüm dünya işçileriyle el ele vermeli ve dünyayı kan gölüne çeviren bu sisteme karşı mücadele etmeliyiz. Kapitalist felaketlerin yarattığı enkazların altından yükselen çığlıklar başka türlü son bulmayacak!
- Madrid Ayakta: “Sağlık Haktır, Satılamaz!”
- Hollanda’da 100 Bin Kişi Filistin Halkı İçin Yürüdü
- Nakba’nın 77. Yılında İngiltere’de Yüzbinler Meydanlara Çıktı
- Peru ve Almanya’da Grev, İspanya’da Protesto
- Arjantin’de İşçiler Üçüncü Kez Genel Grevde!
- Yunanistan’da Kemer Sıkma Politikalarına Karşı Genel Grev
- ABD, İspanya ve İtalya’da Emekçiler Meydanlarda
- İşçilerin Kemer Sıkma Politikalarına ve Anti-Demokratik Uygulamalara Karşı Mücadelesi Sürüyor
- Sırbistan’da Hükümet Düştü!
- Sırbistan’da Tarihi Protesto Gösterisi
- İngiltere’de On Binler Yeniden Meydanlarda!
- Örgütlüysek Her Şeyiz!
- Almanya’da Havayolu İşçileri Uyarı Grevi Yaptı
- Dünya Meydanlarında Emekçi Kadınlar: Şiddete, Baskıya, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Son!
- Gürcistan’da Maden İşçileri Ayakta!
- Kadınıyla Genciyle İşçi Sınıfı Mücadeleyi ve Umudu Büyütüyor!
- Finlandiya’da Birçok Sektörden İşçiler Grevde
- İngiltere’de Yükselen Ses: “Gazze’den Elinizi Çekin!”
- Almanya’da Yükseltilen Irkçılığa Karşı Kitlesel Eylemler
- Örgütlü İşçiler Unutmuyor, Hesap Soruyor! Sömürüye ve Haksızlıklara Karşı Mücadeleyi Büyütüyor!
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/