Buradasınız
Bizim Fabrikada UİD-DER Konuşuluyor
Aydınlı’dan bir tekstil işçisi
Merhaba dostlar. Ben bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. 1 Mayıs’a ikinci kez UİD-DER’le katıldım. UİD-DER’li bir işçi olarak 1 Mayıs’a katılmanın ve çevremdeki insanları da katmanın önemini biliyorum. Bundan dolayı kendi fabrikamdan da işçi arkadaşlarımı davet ettim. Fabrikadan bir grup arkadaşımı da UİD-DER’le 1 Mayıs’a götürdüm. İçlerinde ilk kez geleni de, birçok kez geleni de vardı.
Benim çalıştığım fabrikada 1 Mayıs ve bir Mayıs’a UİD-DER ile katılmanın önemi hâlâ konuşulmakta. İlk kez gelen arkadaşlarım 1 Mayıs’ın böyle coşkulu geçeceğini beklemediklerini söylediler. Özellikle bizim disiplinimizi ve hem gidiş hem de dönüş yolundaki coşkumuzu beğenmişler. İlk kez gelen bir arkadaşım kortejimizin çok kalabalık olduğunu şu soruyla dile getirdi: “Siz bu kadar insanı toplamayı nasıl başardınız da 1 Mayıs alanına taşıdınız?” Çevredeki kurumları anlatarak hiç kimsenin bizim gibi katılmadığını söylediler. Bir arkadaşım aradaki farkı şu sözlerle anlattı: “Ben uzun yıllardır sendikayla birlikte 1 Mayıs’a katılıyorum. Ama böylesini daha önce hiç yaşamadım. Alana girer girmez dağılıyor ve coşkusunu yaşayamıyorduk. Coşkusunu disiplinini sabahtan dönüş yoluna kadar koruyabilen hiçbir kurum görmemiştim. Hem alanda olsun hem de dönüş yolunda olsun çok disiplinli ve örgütlü davrandınız, sizi tebrik ederim. Ölmez sağ kalırsam seneye 1 Mayıs’a yine sizinle geleceğim.” Yanımızda olan ve davet etiğim halde gelmeyen arkadaşa dönerek “gerçekten gelmeyerek çok şey kaçırdın. Keşke gelseydin de görseydin o coşku ve disiplini” dedi. Bizim sloganlarımızdan “UİD-DER yürüyor, mücadele büyüyor” sloganını attı. Bu arada UİD-DER işçi korosunun bestelemiş olduğu İşçi Marşı da hâlâ bizim fabrikada söylenmekte. Hatta Kürt kökenli bir işçi arkadaşım bu parçayı Kürtçeye çevirerek bize işyerinde söyledi.
Ben bu arkadaşlarımın anlattıklarıyla hem UİD-DER’li bir işçi olarak kendimle hem de bana bunları gösteren UİD-DER’le gurur duydum. Gerçekten nasıl örgütlü ve disiplinli bir iş yaptığımızı bir kere daha gördüm. UİD-DER disiplinli, örgütlü bir işçi kurumu olduğunu bir kere daha kanıtladı. Örgütlülüğü ve coşkusuyla 1 Mayıs alanındaki herkese örnek oldu ve olmaya da devam edecek. Buradan kendi fabrikamda çalışan işçi arkadaşlarımı da, tüm işçileri de bu örgütlü mücadeleyi büyütmeye davet ediyorum.
Denizde Can Pazarı
Son Eklenenler
- UİD-DER, grevlerinin 81. gününde MKB Rondo işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” pankartı ile grev yerine yürüyen işçiler; “MKB İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”...
- Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ilk olarak 2001 yılında gündeme getirildi ancak AKP iktidarı 2018’de işçilerin iradelerinin dışında bu sistemi zorunlu hale getirdi. 2018 yılından beridir işçilerin maaşlarından her ay bu kandırmacaya para...
- As Plastik işçileri grevlerinin 58. gününde İstanbul Marmarapark AVM’de As Plastik ile iş ilişkileri olan Mavi Jeans önünde basın açıklaması yaptı. Toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması halinde 26 Kasımda greve çıkacak olan DİSK/Genel-İş...
- 100 küsur günü geride bırakan Polonez direnişine, kadın işçilerin kararlılığı damgasını basıyor. Sendikaları Tekgıda-İş’te örgütlenen işçiler sendika düşmanı patronları tarafından işlerinden atıldılar. Direnişe geçtiler, işlerine örgütlü bir biçimde...
- Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Selçuk ilçesinde baraka gibi bir evde, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında en büyüğü 5 yaşında olmak üzere 5 kardeş hayatını kaybetti. Bu sırada hurda toplamaya giden anne eve döndüğünde çocuklarının cansız...
- Narin, Leyla, Sıla ve niceleri. Haberlerde duyuyoruz onların adlarını. Bir süre gündemde kalıyorlar, sonra unutuluveriyorlar. Oysa hafızayı diri tutmak gerekir mücadeleyi sürdürebilmek için. Bizler de bu mektubu, yaşananları unutmamak, unutturmamak...
- Son zamanlarda pek çok insanın aklında, dilinde aynı sorular var: Biz nasıl bir toplum olduk böyle? Nasıl olur da insanlar bu kadar kötü olabilir? Teşbihte hata olmaz derler. Toprağı düşünelim. Toprakta her zaman zehirli bitkiler yetişebilir. Ama bu...
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...
- Bugünlerde kiminle konuşsak, herkes sorunlardan bahsediyor. Tezgâh başında, sokakta, pazarda, toplu taşımada, markette, bir hastanenin ya da bir okulun bahçesinde… Eğitimden sağlığa, kira derdinden geçim sıkıntısına, işçi ve emekçilerin gündemleri...
- İstanbul’da Maltepe Belediyesi ile İzmir’de Buca Belediyesi işçileri, Denizli’de Pamukkale Üniversitesi İktisadi İşletmelerde çalışan işçiler, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktılar. Çeşitli illerden gelerek...