Buradasınız
BMİS Gebze Şubesi “Olağan” Genel Kurulu Hayırlı Olsun!
Akkardan direnişinden bir işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Bizler BMİS üyesi, işten atılmış, direnişleri bitmiş ya da devam eden işçiler olarak sendikamızın genel kuruluna katılmak için gittiğimizde, girişte genel merkez yöneticileri ve farklı bölgelerden şube yöneticileri de oradaydı. İçimden, herhalde fabrikalardan gelen delegeleri, temsilcileri ve misafirleri karşılıyorlar dedim. Tabii bunun böyle olmadığını kısa zamanda anlayacaktım. İçeri girmek için kapıya yöneldik. O “güzide” sendikacılar bir barikat gibi önümüze geçtiler. Hem kapı dışında hem de içerde durarak biz işçilerin içeriye girmesini engellediler. Bizler bu sendikanın üyesi olduğumuzu söylediğimizde “değilsiniz” dediler. Diğer işçi arkadaşlar “direnişimiz halen devam ediyor, biz buraya gireceğiz” dediler. Neyse 3 saat bizleri kapıda beklettikten sonra içeriye girme ısrarımıza karşı koyamadılar ve sonunda içeriye aldılar.
Biz dışarıda bunları yaşarken, çok “muhterem” genel başkanımız içerideki konuşmasında sendika yönetimimizin fena halde demokratik olduğundan bahsetmekteymiş! Bu sendikada bu lafları, bu hareketleri Kemal Türkler görseydi o genel başkanı otelin tepesinden aşağıya atardı herhalde. İşçiden, direnişçiden korkan ve hesap veremeyen, işi lagalugaya çeviren bir başkan! Yazıklar olsun!
Olağan genel kurul mevcut şube yönetiminin ve muhalif tarafın kendi aralarında “tatlı” bir rekabetiyle sürdü. Kimi zeytin dalı uzattı, kimi uzlaştı, kimi barışçıl olacağını söyledi, kimi aba altından sopa gösterdi. Tabii doğru noktalara temas edenler de vardı, o arkadaşlara haksızlık edemem. İlerleyen saatlerde yemeklerdi, çaydı, sohbetti derken (bu arada kulislerde pazarlıklar son sürat devam ediyordu) şu bizim kendini güvenlik görevlisi zanneden bürokratlarımız peşimizi bir an olsun bırakmadılar. Tuhaf bir korku ile ne yapacağımızı, nasıl davranacağımızı anlamaya çalışıyorlardı. Direnişçi metal işçilerinden, aylardır direniş yapan kadınlardan neden korkmuşlardı? Gerçekte ne olmuştu? Bence olay çok açık: Adnan Serdaroğlu bizim gibi mücadeleci işçilerin genel kurulda ortamı gereceği hususunda herkesi kandırmış ve “dışarıdakilere” karşı birlik olalım yalanına delegelerin büyük çoğunluğunu inandırmıştı. Bir düşünün, biz ki yıllardır bu sendikanın üyesiyiz ama “dışarıdan sendikaya saldıracaklar” yalanına kurban ediliyoruz.
Seçime geçildi ve sonuç olarak mevcut yönetim genel başkanın da üstün gayreti ve “taktikleri” ile tekrar seçildi. Ne diyelim hayırlı olsun! Hayırlı olur dedik ya, geçmişteki hayırlarına bir bakalım şu “muhterem” yöneticilerin. Son dönemlerde Akkardan, Çelmer, Sinter, Samka, Procast, Mutaş, KDS, Legrand vb. işyerlerinde işçilerin mücadelelerini “hayırla” sonuçlandırdılar! Bu yöneticilerin profesyonelliğini gidin Akkardan işçisine, Çelmer işçisine, KDS, Sinter, ProCasthala, Mutaş, Samka, hâlâ direnen Legrand işçisine sorun, anlatsınlar ne türden bir profesyonel olduklarını. Mevcut yönetimi destekleyen bir yönetici adayı şunları söylüyordu: “Tepedekiler istemezse ne grev olur, ne şalter iner, ne de işgal olur.” İşleyiş böyle. Hani tabanın söz, karar, iradesi? Başka biri konuşmasında “yahu bu işçiler sendikaya gelmezler, mücadele etmezler, her şeyden kaçarlar, suçu da şubeye veya genel merkezin yöneticilerine atarlar” diyordu. Ben şahsım adına söylüyorum, ona işçilerin nasıl mücadele verdiğini ve vereceğini anlatayım. Onun fabrikasına da giderim, isterse şubede veya genel merkezde çok güvendiği genel başkanlarından biri de olur yanında.
Evet dostlar, işçi bir kere mücadeleyi öğrenir ve örgütlenirse onu ne bürokrat sendikacılar ne de patronlar durdurabilir. Tüm eksiklere rağmen gene de sendikanın tabanında ses getirecek bir muhalif kesim doğmuştur. Onlara da hayırlı olsun. Devamını getirir ve bu işin takipçisi olurlarsa başarıya ulaşırlar.
Dostlar, hayırsızların çevirdiği çarktan hayır beklenemez. Bu sendikalar biz işçilerindir. Sendikalarımızı bürokratlaşmış asalaklardan temizlemeliyiz. Bunu da mücadele eder, örgütlenir ve birleşirsek yapabiliriz.
Yaşasın Mücadeleci Sınıf Sendikacılığı!
Birlikteliğin Önemi
- Sendika Düşmanlığına, Ücret Gaspına Karşı İşçi Mücadeleleri
- İşçi Sınıfının Unutulmaz Önderi Kemal Türkler Mezarı Başında Anıldı
- Belediyelerde İşten Atma Saldırısına Karşı İşçilerin Mücadeleleri Devam Ediyor
- KESK ve Emekli Örgütlerinden Türkiye Genelinde “Sefalete Teslim Olmayacağız” Eylemleri
- İşçiler Hakları İçin Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Sendikal Baskılar Sürerken Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- İzmir’den Elazığ’a Belediyelerden, Madenlere İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- DİSK ve KESK’ten TÜİK Protestosu
- Şehir Hastanelerinde Hak Gasplarına Karşı Eylemler
- Sağlık, Belediye, Liman işçileri Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- DİSK 15-16 Haziran Anma Etkinlikleri Gerçekleştirdi
- İşten Atmalara, Hak Gasplarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Emekliler Meydanlardan Seslendi: “Açlığa ve Sefalete Hayır!”
- Sendika Düşmanlığına, Çayda Düşük Fiyat Dayatmasına ve Hak Gasplarına Karşı Eylemler
- Motokuryeler: Çalışırken Ölmek İstemiyoruz!
- Belediye Emekçileri Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- Öğretmenler Ülke Genelinde Şiddete Karşı İş Bırakarak Eylem Yaptı
- Ebe ve Hemşirelerden Hastane Önünde Eylem
- Hak Gasplarına Karşı Mücadele Sürüyor
- DİSK TÜİK Önünde Basın Açıklaması Yaptı
Son Eklenenler
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez’de işçilerin sendika hakkı için mücadelesi sürüyor. Ancak işçilerin sendikal örgütlenme hakkını yok sayan şirket yönetimi önce baskı uyguladı, sonra işçileri işten attı, son olarak da 27 Temmuzda polisi işçilerin...
- Bugün milyarlarca insan kapitalizmin yarattığı pek çok sorunla cebelleşiyor. İşsizlik, yoksulluk, iklim krizi, göç krizi, emperyalist savaşlar… Dünya üzerinde yaklaşık 300 milyon göçmen var. Türkiye’de Amerika’da, İspanya’da İngiltere’de ve daha...
- Geçtiğimiz günlerde Asya’nın en zengin ailesi olan Ambaniler’in Martta başlayan 4 aylık düğün maratonunda 250 milyon dolar harcadıklarına dair bir haber okudum. Mukesh Ambani’nin oğlu Anant’ın evlendirildiği şatafatlı düğüne dünyanın her yerinden...
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...
- Siyasi iktidar Türkiye’nin dört bir yanını maden şirketlerine peşkeş çekmeye devam ediyor. Son olarak Emsa Enerji ve Madencilik şirketi Tokat’ta 30’dan fazla köyün yaylası ve su havzası olan Sorhun Obasında altın aramak için sondaj çalışmalarına...
- Sermaye sınıfının sendika düşmanlığına ve ücret gasplarına karşı işçilerin ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor. İstanbul Çatalca’da Polonez işçileri patronun sendika düşmanlığına karşı direnişe geçti. Şişli Belediyesi işçileri ücretlerinin eksiksiz...
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....
- Başka dilde bir şarkı söylendiğinde sözlerini anlamayız. Yine de şarkıda akan hisler yüreğimize kolaylıkla işler. Elbette müziğin gücü ve evrenselliğidir bu. Ancak esas güç, egemenlerin ne yaparlarsa yapsınlar önüne geçemeyecekleri duygudaşlık...
- DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in Genel Başkanı, Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi Kemal Türkler, katledilişinin 44’üncü yılında Topkapı Mezarlığındaki mezarı başında anıldı. 22 Temmuzda gerçekleştirilen anmaya DİSK’e bağlı sendikaların üye ve...
- Türkiye işçi hareketinin yükselişe geçtiği 1960-1980 arası dönemi düşündüğümüzde bu yükselişe büyük katkısı olan Maden-İş geleneğini ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’i anmamak olmaz. Kemal Türkler, bu dönemin sembolü haline gelmiş isimlerden...