Buradasınız
Brillant’ta İşçilerin Yüreği Kıpır Kıpır
Gazi Mahallesinden bir gıda işçi
Geçtiğimiz günlerde Brillant’ta hakkını aradıkları için hiçbir gerekçe gösterilmeden 2 işçi işten atılmıştı. Bunun haksız bir uygulama olduğunu düşünen işçiler sabah ve akşam vardiya değişimlerinde fabrikanın kapısında beklemeye başladılar. İçeride çalışan işçilerden bazıları işten atılmayı dahi göze alarak arkadaşlarını yalnız bırakmadılar ve desteklediler. Bu durum tabii ki patronun hoşuna gitmeyecekti. Bunun üzerine fabrika yönetimi dışarıdaki işçi arkadaşlarını yalnız bırakmayan işçilerden birini 24 Ağustosta işten attı. Atılan işçi ne yapması gerektiğini hakkını arayan Brillant işçilerinden öğrenmiş ve çekip gitmek yerine burada kalıp diğer iki işçiyle birlikte bu haksız uygulamaya karşı çıkmış ve böylelikle hakkını arayan işçi sayısı 3’e çıkmıştı.
Hakkını arayan Brillant işçileri, bu süreçte boş durmadılar. İçeride çalışan diğer işçilere ulaşarak işten atılan işçilere sahip çıkmaları gerektiğini ve işten atmaların ancak bu şekilde engellenebileceğini anlattılar. Aynı zamanda vardiya değişimlerinde kapıda attıkları sloganlara ve alkışlara içerideki işçilerin destek vermesinin önemli olduğunu ve birlikte hareket etmek gerektiğini her fırsatta anlattılar.
Yapılan haksızlığa karşı çıkan Brillant işçileri daha önceleri yine benzer sebeplerden dolayı bu fabrikada işten atılan işçilerle birlikte 27 Ağustos Cuma günü B vardiyasının iş çıkışında seslerini içerideki işçilere ve kamuoyuna duyurmak için bir basın açıklaması yaptılar. Basın açıklamasına, çorap fabrikasında çalışan işçilerle UİD-DER’li işçiler katılarak, Brillant işçilerini yalnız bırakmadılar. Hakkını arayan işçiler alkışlar ve sloganlar eşliğinde fabrikanın kapısına geldiler. Fabrika yönetimi hakkını arayan işçilerle vardiyadan çıkan işçilerin iletişimini koparmak için elinden gelen her şeyi yaptı.
Basın açıklamasını işten atılan bir işçi yaptı. Açıklamayı yapan işçi neden böyle bir şey yaptıklarını içeriden çıkmakta olan işçi arkadaşlarına şöyle anlattı: “Arkadaşlar ben dört yıldır burada çalışıyorum. Bugüne kadar yüzlerce işçiyi haksız yere işten attılar. Hiç kimse hakkını doğru dürüst alamadı. Bizlerin burada olmasının sebebi, bizden sonraki işçi arkadaşlarımızın işten atılmasını önlemek, işimize geri dönmek ve işten atılmalarda ne yapılması gerektiğini göstermektir. Bizler birlik olup mücadele etmezsek daha çok haksızlığa uğrarız, bunun için birleşmekten başka çaremiz yok”.
Hakkını arayan işçileri desteklemek için gelen çorap işçileri, “Brillant İşçisi Yalnız Değildir!” diye slogan attılar. Daha sonra Brillant işçisi konuşmasına şöyle devam etti. “Brillant patronu biz işçilerin hakkını vermeyerek, yeni yeni fabrikalar kuruyor. Peki bizim neyimiz var? Oysa o fabrikaları bizim sırtımızdan kazandılar, bize vermedikleri haklarımız sayesinde var ettiler. Bizi ise, ay sonuna kadar yetmeyen üç kuruşluk ücretle kandırıyorlar. Bunlara karşı sessiz kalmayalım arkadaşlar. Birleşirsek her şeyi değiştirebiliriz. Onun için diyorum ki “Birleşen İşçiler Yenilmezler!”
Bu sloganın ardından içerideki işçilerin bir kısmı alkışlarla işten atılan işçi arkadaşlarını desteklediler. Önce birkaç kişi başladı alkışlamaya. Yöneticiler şaşkınlıklarını gizleyemedi. İşten atılan işçi konuşmasına devam ederek içerideki bu tepkiyi daha da büyütmek için işyerinin sorunlarını ve uğradıkları haksızlığı daha güçlü bir şekilde anlatmaya devam etti. Daha sonra “Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek!” diye haykıran işçiler içerideki işçilerden daha güçlü bir alkış almaya başladı. İlk alkış desteğini verirken işçiler biraz tedirgindi. Ama ikincisinde eller biraz daha cesaretli bir şekilde birbirine vurmaya başladı. Hakkını arayan işçiler “Yaşasın İşçi Dayanışması”, “Birleşe Birleşe Kazanacağız!” diye daha güçlü haykırmaya başladılar. Konuşmasını sürdüren işçi: “Tüm zenginlikleri biz işçiler üretiyoruz ama bunun karşısında adam yerine bile konulmuyoruz. Daha iyi bir ücret için, daha iyi yaşam koşullar için birbirimizin farkına vararak el ele vermeliyiz. Eğer bunları yapamazsak bu baskılar hiçbir zaman ortadan kalkmayacak. Bunun için diyorum ki: Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber, Ya Hiç Birimiz!”
Bu konuşma üzerine içeriden üçüncü alkış desteği daha güçlü geldi. Bu sefer eller tüm cesaretini toplayarak daha kalabalık bir birliktelikle havaya kalkmış, dışarıdaki hakkını arayan işçiler için daha hızlı bir şekilde birleşiyordu. Bu durumdan rahatsızlık duyan yönetim, servisleri bir an önce hareket ettirmek için sağa sola koşturuyordu. İçeride hava gerilmişti. İşçiler bu durum karşısında hem şaşkın hem de mutluydular. Çünkü yıllardan beri içlerinde biriken öfkeyi az da olsa diğer işçi kardeşleri ile birlikte dışa vurmuş olmanın onuru içindeydiler. Bu durumun yansıması, servisler fabrikanın eşiğinden çıkarken daha da dışa vuruyordu. Servislerden el sallayan işçiler (özellikle kadın işçiler) gözlerinin içi ve yürekleri kıpır kıpır, yüzlerde anlamlı gülücüklerle hakkını arayan işçileri selamladılar. Çünkü onlar daha önce böyle bir şeyle karşı karşıya gelmemişlerdi ve şaşkınlıkları da bundandı. Daha önceleri işten atılan işçiler hakkını aramak yerine evin yolunu tuttuğu için Brillant’ta ilk defa böyle bir örnek yaşanıyordu. “Hak aramak işte böyle bir şey” dedi servis camından sarkan bir işçi. Hemen hemen tüm servislerde elleri havada olan işçiler vardı. Yüzlerinde, hakkını arayan işçilerin yanında olmak isteğinin ifadesi beliriyordu. Bu dayanışma gösterilerinin karşısında Brillant işçileri mücadele etmenin onuru ve gururu içinde işçi arkadaşlarına şu sloganı haykırarak el sallıyorlardı: “Gün Gelecek Devran Dönecek, Patronlar İşçiye Hesap Verecek!”
Tüm servisler fabrikadan ayrıldıktan sonra o sırada yoldan geçen işçi servislerinden alkışlar ve bazı araçlardan da korna sesleri yükseliyordu. Evet, Brillant işçileri yalnız değildi. Çünkü mücadeleyi seçen ve onlara destek olan işçiler vardı.
ÇAĞRI
Ben Bir Rimaks Tekstil Direnişçisiyim
- Çorum’da Yel Enerji İşçileri Sendika Düşmanlığına Karşı Direnişte
- Durak Tekstil Direnişinin 83. Gününde Dayanışma Eylemi
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- İşçiler Hak Gasplarına, Baskı ve Yasaklara Boyun Eğmiyor
- Patronlar Saldırıyor, İşçiler Mücadele Ediyor
- Patronun Grev Kırıcılığına ve Jandarma Saldırısına Rağmen Lezita Grevi Sürüyor
- Durak Tekstil İşçileriyle Dayanışma Etkinliği
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Perfetti’de Baskılar da Direniş de Devam Ediyor!
- Akkuyu Nükleer Santrali Şantiyesi İşçileri İş Bıraktı
- Hakları İçin Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- Ücret Gasplarına, İşten Atmalara ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Gates Endüstriyel Metal Kauçuk’ta Grev Başladı
- Ekol Ofset ve Aunde Teknik’te Sendika Düşmanlığı
- Patiswiss’de Sendika Düşmanlığı Protesto Edildi
- Durak Tekstil İşçilerine UİD-DER’den Dayanışma Ziyareti
- Erciyas Grevini Ziyaret Ettik
- Esitaş İşçileri Sendikalı Olma Hakkını Mücadeleyle Kazandı
- Antep’te Düşük Ücret Dayatmasına Karşı İş Bırakma Eylemleri
Son Eklenenler
- İzmir’de Bayraklı ve Çiğli belediyelerinde emekçiler haksız işten atmalara ve maaş kesintilerine karşı mücadele ediyor. Bayraklı Belediyesi’nde çalışan Tüm Bel-Sen üyesi kamu emekçileri ve belediye işçileri, ücretlerindeki haksız kesintileri 14...
- “Çöl kalsın gurbeti, çöl kalsın Zonguldak’ı...” Eşini maden kazasında kaybetmiş bir emekçi kadın, duyduğu acıyı bu sözlerle haykırır. Aslen bir öğretmen olan Hasan Kalyoncu, tayin olduğu Karadeniz şehirlerinde bunun gibi nice feryada tanık olur ve...
- Geçtiğimiz Ramazan Bayramında emekçilerin çoğunluğu çocuklarına bayramlık bile alamadan bir bayram geçirmek zorunda kaldılar. İmkânını bulup memleketine giden emekçiler yol ücretleri, yakıt parası derken ellerindeki üç kuruşu da tükettiler. İmkânı...
- Türkiye işçi sınıfı tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma maden katliamının üzerinden on yıl geçti. Acımız da öfkemiz de taptaze. Ne yazık ki bu on yılda binlerce işçi kardeşimizi daha iş cinayetlerinde yitirdik. Kapitalist kâr düzeni her gün...
- Ticaret Bakanlığı 2 Mayısta İsrail’le ticaretin tamamen durdurulduğunu açıkladı. Bakanlık 9 Nisanda ise ihracatı “kısıtlama” kararı almıştı. 7 Ekimden bu yana kahve zincirlerini, deterjan markalarını boykot çağrıları yapan, fırınlara, bakkallara “...
- Merhaba dostlar. Ben İstanbul’dan bir eğitim işçisiyim. Haftalar öncesinde başlayan coşkumuz, enerjimiz takvimler 1 Mayıs dediğinde zirveye çıktı. 1 Mayıs’ı geride bıraktık ama ben hâlâ çok heyecanlıyım. 1 Mayıs’tan önce kendi kendime düşündüğüm ve...
- Merhaba dostlar, bizler Gebze’de yaşayan genç işçi ve öğrenci gençler olarak geçtiğimiz 1 Mayıs’ta UİD-DER ile mücadele alanlarında yerimizi aldık. Bu sene derneğimizin aldığı ortak karar ile Bursa ve Lüleburgaz’da 1 Mayıs mitinglerine katıldık....
- Hep birlikte çok uzaklara baksak/ Bugünden yarından çok uzaklara/ Geçmişin ve geleceğin en uzak düşüne/ O barış ve kardeşlik çağına/
- 301 maden işçisinin hayatını kaybettiği Soma Katliamının 10’uncu yılında Soma ve İstanbul başta olmak üzere pek çok yerde eylemler yapıldı. Somalı madenciler anıldı, iş cinayetleri protesto edildi. İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri...
- Arjantin’de sendikaların çağrısıyla işçiler 9 Mayısta 24 saatliğine genel greve gitti. Faşist devlet başkanı Javier Milei ve hükümetine karşı yapılan genel grev çağrısına çeşitli sektörlerden işçiler karşılık verdi. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT...
- Zorlu bir yıldan geçerken işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ı, heyecan ve coşku içinde karşıladık. UİD-DER olarak 1 Mayıs’a işçi kentleri Lüleburgaz ve Bursa’da katıldık. Lüleburgaz’da geçirdiğimiz ilk 1 Mayıs’ımız...
- Emekli bir işçi: Bu 1 Mayıs’ta da sınıf kardeşlerimizle kol kola yürüdük. Sınıfımızın taleplerini hep birlikte haykırdık. İyi ki önümüzde bizlere yolu açan sınıfımızın mücadele örgütü UİD-DER var. Kendini, sınıfın taleplerine ve sadece sınıfın...
- Bugün 13 Mayıs 2024. Soma madenci katliamının 10. yıldönümü. 10 yıldır dinmeyen bir acı ve öfkedir Soma Türkiye işçi sınıfının kalbinde. Çünkü Soma’nın hesabı sorulmadı, çünkü Somalar devam ediyor, çünkü kapitalistlerin kâr hırsı yeni Somaların...