Buradasınız
“Coplamayacağız, Gazlayacağız!”
Mitinglerde ve basın açıklamalarında demokratik haklarını kullanan işçi ve emekçileri polis biber gazıyla dağıtmaya, haklarını dile getirmelerinin önüne geçmeye çalışıyor. Ciddi rahatsızlıklar yaşanmasına sebep olan biber gazı kullanımının yasaklanması için İzmir Barosu tarafından yapılan başvuru reddedildi. 31 Mayısta Hopa’da yapılan mitingde, polisin gazla kitleye saldırması sonucu, yoğun gazdan etkilenen Metin Lokumcu hayatını kaybetmişti. İzmir Barosu, bu ölümü örnek göstererek, biber gazının yasaklanması talebiyle İçişleri Bakanlığına başvurdu. Baro, yaptığı başvuruda, nükleer tıp uzmanlarından kimyasal gazların fiziksel kalıcı zararlar bıraktığı yönünde aldığı bilimsel raporları da kullandı. Bunlara rağmen, Bakanlık yaptığı yazılı açıklamada, biber gazının kullanımını haklı göstermeye çalışıyor.
Metin Lokumcu’nun ölümünden önce, biber gazının sebep olduğu bir diğer ölüm Yalova’da gerçekleşmişti. 27 Mayısta bir kavgayı ayırmaya çalışan Çayan Birben, polise astımlı olduğunu belirtmesine rağmen üzerine sıkılan gaz nedeniyle komaya girmiş ve hayatını kaybetmişti. Üst üste gelen bu ölümlerden sonra kamuoyunda oluşan tepkilere karşı, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, biber gazının “kaliteli ve doğal” olduğunu iddia etmiş, “gaz mühimmatlarından kaynaklanan bir ölüm vakası yaşanmamıştır” demişti. Bakanlık, şimdi de İzmir Barosunun yaptığı başvuruyu aynı gerekçeyle geri çevirdi.
İçişleri Bakanlığı, yazılı açıklamasında Baronun talebine, “Bu tür kimyasal maddelerin insan sağlığına zarar verdiği ve hayat kaybettirdiğine dair bize rapor intikal etmemiştir... Cop kullanılması fiziksel zarar verdiğinden biber gazı kullanımına devam edilecektir” sözleriyle yanıt verdi. Şahin’in açıklaması, yıllar önce Çernobil’den Karadeniz sahillerine de yayılan nükleer serpintinin canlıları ve bitkileri etkilediği yönündeki raporlar karşısında, dönemin Sanayi Bakanı Cahit Aral’ın kayıtsızlığını anımsatıyor. Aral yıllar sonra yaptığı açılamada, o dönem başbakan olan Turgut Özal’ın “iç de millet rahatlasın” telkininden sonra kameraların önünde çay içtiğini söyledi.
Bakanlığın açıklamaları, bir kez daha, devletin insan sağlığına önem vermediğini, demokratik taleplerle yapılan her türlü eyleme engel olmak için biber gazını da copu da kullanmakta mahsur görmediğini gösterdi. Bakanlığa verilecek en güzel yanıt, işçi sınıfının kendi haklarına daha güçlü sahip çıkması ve bu temelde yapılacak miting ve eylemlere güç vermesidir.
Aslı Bozuk Deme Gel Şu İnsana
- Çorlu Tren Katliamı Davası Sonuçlandı: “Üst Düzey Sorumlular da Yargılanmalı”
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...