Buradasınız
Örgütsüzleştirmelere Karşı Örgütlenelim!
Sefaköy’den bir grup işçi
Patronların ve hükümetin biz işçiler için düzenledikleri yasa tasarıları, stratejileri, paketleri bitmiyor. Her dönem karşımıza yeni bir planla geliyorlar ve bu planlar biz işçilere geçim sıkıntısı, işsizlik, ölümden başka bir şey getirmiyor.
Torba Yasa ile birlikte İşsizlik Fonuna el konulması, stajyer işçilerin daha fazla ve daha rahat sömürülmesinin önünün açılması, ücretli yıllık izinlerin patronların keyfine bırakılması, taşeronlaşmanın yaygınlaştırılması gibi maddeler koyuldu işçilerin önüne. Tabii bununla sınırlı kalmadı saldırılar. Ulusal İstihdam Stratejisi ile kıdem tazminatı hakkımızın gasp edilmesi, deneme sürelerinin 4 aya çıkarılması, Özel İstihdam (Kölelik) Bürolarının açılması, esnek çalışma modelinin yaygınlaştırılması ve bölgesel asgari ücrete geçilmesi işçileri bekleyen hak gaspları arasında.
Açlık sınırının 1000 lira, yoksulluk sınırının ise 3000 liranın üzerinde hesaplandığı bir ülkede asgari ücret 739 lira. Bununla birlikte işçilerin sırtına yüklenen vergiler ve zamlar almış başını gidiyor. AKP hükümeti derinleşen dünya krizini gerekçe göstererek “komşularımız gibi mi olalım?” diyerek çözümü bütün yükü işçilerin sırtına yıkmakta buluyor.
Geçtiğimiz dönemde doğalgaza %19 zam yapılmıştı. Hemen ardından doğalgaz ve elektriğe yeniden %10 zam yapıldı. Zamlardan başını kaldıramayan işçi ailelerinin nitelikli bir sağlık hizmeti ve işçi çocuklarının nitelikli bir eğitim alamamaları da cabası.
İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’ndaki göz boyayan maddeler işçi ölümlerini durdurmuyor. Neden mi? Çünkü kârlarından ödün vermemek için gerekli güvenlik önlemlerini almayan patronlar her ay ortalama 100 işçinin yaşamdan kopmasını umursamıyorlar bile.
Patronlar işçinin canını önemsemiyor da hükümet önemsiyor mu? Elbette hayır. Bu yüzden işçi-emekçi çocuklarını ölüme gönderecek savaş tezkeresini rahatlıkla çıkarabiliyor.
Tüm bu zamlara, hak gasplarına ve savaşa dönük tepkileri bastırmak için hükümet, baskıyı ve şiddeti arttırdı. İşçilerin örgütlülüğü AKP’nin ayak bağıdır. Türkiye’de sendikal hareket zayıf olmasına rağmen yine de bunu tehdit olarak gören hükümet, bu sorundan kurtulmak istiyor. İşçilerin örgütlenmesinin önüne geçmek istiyor. Zaten işçilerin ezici bir çoğunluğu örgütsüz durumda. Ancak patronlar sınıfı işçileri daha da derin bir örgütsüzlüğe mahkûm etmek istiyor. Yeni adıyla Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ile işçileri işkollarında yetkili sendika bulamaz hale getirmeyi hedefliyorlar. Birçok sendikanın yetki alamayacak hale gelmesinin sebebinin örgütlenme konusunda yeterli bir çaba gösterilmemesinden kaynaklı olduğunu biliyoruz. Sendikal bürokrasinin işçi mücadelesine engel olduğunu biliyoruz. Fakat hem patronların, hem hükümetin hem de sendikal bürokrasinin hakkından gelecek yegâne gücün işçi sınıfı olduğunu da biliyoruz. Tüm olumsuz koşullara karşın sendikaların varlığı biz işçiler için önemli. Patronlar saltanatının sorunsuz bir şekilde sürmesini isteyen hükümete karşı sendikalarımızdan vazgeçmeyelim. İşçileri örgütsüzleştirmek isteyen patronlara karşı örgütlenelim!
Aslı Bozuk Deme Gel Şu İnsana
“Coplamayacağız, Gazlayacağız!”
- Her Fabrikada Ortak Sorunlarımıza Çözüm: Örgütlen!
- “Yanıyorsun Fuat Abi”
- Kredi Kartları Taksitlerinden Kurtuluyoruz!
- Neden Hiçbir Şey Değişmiyor?
- İşçilerin Kafa Karışıklığı Kimin İşine Geliyor?
- Dünya Dönüyor Ama Eskisi Gibi Değil
- Asgari Ücretle Açgözlü Olunur mu?
- Ekmeğimizin Peşindeysek Haklarımızın da Peşinde Olmalıyız!
- Hayatı Bizim İçin Ömür Törpüsü Haline Getirdiler
- Bu Düzen Sağlığımızı Bozuyor
- Benim Ekonomim Neden Şahlanmıyor?
- Migros’ta İşten Atılan Yeğenim İşe İade Edildi
- Borsada Neleri Kaybediyoruz?
- Umut Hep Vardır
- Dün Hiroşima Bugün Ortadoğu
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- Doğru Bilgi ve Çözüm İçin Mücadele Saflarına
- Karnımızı Doyurmak Değil Sağlıklı Beslenmek İstiyoruz
- “Fedakârlık” Neden Hep Bize Düşer?
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...