Buradasınız
Darbenin Çocukları
İMES’ten bir işçi

Bugün 12 Eylül 2010. Ben 1982 doğumluyum. Ben doğalı tam 28 yıl olmuş. Darbenin çocuğuyum diyorum kendime. Onunla büyüyen ve şekil alan bir bireyim. Bugüne dek, onun istediği şekilde düşünen, onun istediği gibi seven ve onun istediği gibi yaşayan biri olmama çalıştı bu düzen. Geçmişinden kopmuş ve geleceğimi de karartan bir hayat bıraktılar önüme. Neden? Daha fazla kazansınlar diye beyler. Saltanatları daha uzun sürsün diye beylerin! 12 Eylül 1980’de kapitalist köpekler daha fazla kâr etsin diye neler yapmışlar? Neler yaptırmışlar?
650 bin kişi gözaltına alındı. 1 milyon 683 bin kişi fişlendi Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı. 7 bin kişi için idam cezası istendi. 517 kişiye idam cezası verildi. Ve daha sayamadığımız birçok faili meçhuller, kayıplar ve sürgünler… Ve o günden bugüne kalan korkular. İnsan onuru, bunların karşısında susma hakkı vermiyor, vermeyecek de! Susmadık ve susmayacağız da!
12 Eylül askeri darbesini protesto etmek, darbelerin ve darbeci zihniyetin olmadığı, işkencenin, baskının, yasakların olmadığı bir dünya için Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği ile Kadıköy’deydik. 12 Eylül’ü, darbecileri, darbe yasalarını, kapitalizmi, emperyalizmi ve Kürt halkına reva görülenleri protesto etmek için tüm kararlılığımızla alandaydık. Bütün bu karanlıklarla yüzleşecek ve hesap soracak olanın biz işçiler olacağını ispat etmek için oradaydık. Her zamanki gibi sınıf bilinci ve disipliniyle pankartlarımız, şarkılarımız ve türkülerimizle kulak çınlatan sloganlar eşliğinde yürüdük. Alana vardığımızda işkencede ölen, idam edilen insanların anılarıyla üzüldük, duygulandık ve darbecilere karşı yeniden bilendik.
Ama akşam olup evimizin yoluna düşerken, daha sorulmamış çok hesabımızın var olduğunu düşündüm. Bu topraklarda acıyla büyüyen ve büyüyecek çocukların hâlâ var olduğunu bilmek… Ve hepsinden daha da kahredeni bütün bunları yapanların gününü gün ediyor olması! Hâlâ o Eylül’le büyüyen çocukların korkularıyla yüzleşemiyor olmaları buruyor içimi. Hesabını soramadığımız 12 Eylül’ün korkularını er ya da geç bir gün mutlaka yenecek ve darbeci generaller ile hizmetkârlarını sanık sandalyelerine oturtacağız. Bir gün eli kanlı faşistlerden hesabımızı soracağız. Onun için alanlardayız. Onun için UİD-DER’deyiz.
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...