Buradasınız
Deri-İş’te 8 Mart etkinliği
Aydınlı’dan UİDDER’li işçiler
8 Mart günü Deri-İş sendikasında 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle bir etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe ağırlıklı olarak kadın deri işçileri katıldı. Şube başkanının güne dair konuşmasının ardından sendikanın 8 Mart’a ilişkin bildirisi okundu. Ardından etkinlik gündelikçi kadınların hayatlarını konu alan bir sinevizyon gösterimi ile devam etti. Sinevizyonun genelde aynı konu üzerine farklı bölgelerde yaşayan işçilerin yaşamlarını anlattığı için, etkinlikteki insanların dikkati dağıldı ve bu yüzden de sinevizyon gösterisi çabuk bitirilmek zorunda kalındı. Dünyadan ve Türkiye’den işçi mücadelelerini ve özellikle de deri işçilerinin mücadelelerini anlatan bir sinevizyon çalışması daha yararlı olabilirdi.
Daha sonra sohbet bölümüne geçildi. Sohbette sunumu yapan arkadaş biraz feministçe değerlendirmeler yaptı. Örneğin, “bugün Irak’ın veya Amerika’nın başkanı bir kadın olmuş olsaydı, bu kadar savaş olur muydu, savaş bir kez kadının ruhuna aykırı, kadının özü barışçıldır” dedi. Ama biz tarihe baktığımızda bunun hiç de böyle olmadığını görüyoruz. Sabiha Gökçen değil miydi 1937’de Dersim halkının tepesine bombalar yağdıran? Kendisi dünyada bir pilot olarak savaşmış, bomba atmış ilk kadındı. Keza Guantanamo’daki tutsaklara işkence yapan kadın askerleri ne çabuk unuttuk. Bugün ABD Dışişleri Bakanı Rice bizim için ne ifade ediyor? Saymakla bitmez…
UİD-DER adına söz alan arkadaşımız ise konuşmasında şunları dedi: “Burjuvazi istediği kadar 8 Mart’ın içini boşaltmaya çalışsın, nihayetinde 8 Mart emekçi kadınların kapitalizme, erkek egemenliğine ve bunların birleşik sonucu olan çifte ezilmişliğe ve çifte sömürü karşı başkaldırdığı bir gündür. Bu gün burjuva ve küçük-burjuva feministlerin ifade ettiği gibi kadınların erkeklere karşı mücadele ettiği bir gün değil, kapitalist sisteme karşı mücadele ettiği bir gündür. Ezen sınıfın kadınlarıyla ezilen sınıfın kadınlarının sorunları bir olamaz. Ezen sınıfın kadınlarının derdi erkekleriyle aynı güce sahip olmak, aynı mülkiyet haklarına sahip olmak, iktidarı onlarla paylaşmaktır. İşçi kadın ise hem işyerinde sömürülmektedir hem de evde. Yani kadın sorunu bugün esas olarak emekçi kadınların sorunudur ve kadın üzerindeki bu sömürü, baskı, erkek egemen anlayış, ancak sınıf mücadelesinin yükseltilmesi ile sona erebilir.”
Ardından müzik ekibi sahneye geldi ve etkinlik halayla son buldu.
Şan olsun 8 Mart’ı yaratanlara!
Yaşasın 8 Mart, Yaşasın Sınıf Mücadelesi!
8 Mart etkinliklerinden
21. Yüzyılda Kölelik
Son Eklenenler
- İstanbul/Tuzla’da bulunan Mata Otomotiv işçileri, 27 Martta Ankara’ya yürümek üzere İstanbul Endüstri ve Ticaret Serbest Bölgesinde toplandılar. Daha insani koşullarda çalışmak isteyen ve haklı taleplerini duyurmak için Ankara’ya yürümek isteyen...
- Mata Otomotiv’de 27 Şubatta üretimi durduran 1000 işçi, hakları için 27 Martta Ankara’ya yürüyor. Mata işçileri, iş güvenliği önlemlerinin alınması, yönetim ve amirlerin uyguladığı baskının son bulması ve yüzde 20 ek zam yapılması için işten kaçınma...
- Tıpkı depremden önce olduğu gibi depremden sonra da devlet yetkilileri sorumluluklarından kaçmaya devam ediyorlar. Hatta umursamazlıkta adeta birbirleriyle yarış halindeler! İlk imdada koşanın devlet olmasını bekleyen depremzedeler hayal kırıklığına...
- Depremzede emekçiler bu kış günlerinde sıcak bir yuvadan yoksunlar. Çoğunun giyecek doğru düzgün bir kıyafeti ya da belki sarılacak bir battaniyesi yok. Çocukların ayaklarında ayakkabıları yok. Kimisi sıcak bir çorbadan yoksun. Deprem bölgesinde...
- DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası tarafından Cengiz Holding binası önünde direnişçi işçilerle birlikte kitlesel bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Satera Elektrik işçilerine direnişteki Mata işçileri ile MKS işçileri de destek verdi. Eyleme DİSK’...
- İran’da kız çocuklarının eğitim gördüğü okullarda 30 Kasım 2022 tarihinden beri zehirlenme vakaları görülüyor. İlk olarak Şiilerin kutsal saydığı Kum kentinde bulunan Kum Kız Sanat Okulunda görülen zehirlenme vakası, kısa sürede diğer okullarda da...
- Depremin üzerinden haftalar geçti ama ihmaller, keyfi tutumlar, umursamazlık, akıl almaz söylemler depremin sonuçlarını felakete çevirdi. Erdoğan depremin üçüncü gününde deprem bölgesine korumalarının da içinde bulunduğu upuzun bir konvoyla gitti. O...
- Belediye-İş üyesi Avcılar Belediye işçileri İstanbul Avcılar Havuz meydanında basın açıklaması gerçekleştirdiler. Eyleme Belediye-İş Sendikasından şube yöneticileri ve temsilciler, demokratik kitle örgütleri, emekten yana partiler ve UİD-DER katıldı.
- Fransa’da Macron hükümetinin emeklilik hakkına yönelik saldırısı işçi sınıfını bir kez daha ayağa kaldırdı. Hükümet emeklilik yaşını 62’den 64’e çıkarmak istedi ancak işçi sınıfı bu saldırıya grevlerle, milyonları bulan protesto gösterileriyle...
- Emek ve Özgürlük İttifakı, Ankara’da düzenlediği basın toplantısıyla 14 Mayısta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dair kararını açıkladı. “Ülkede demokrasinin, temel hak ve özgürlüklerin, toplumsal adaletin gerçekleşmesi için yoksulluğa,...
- Türkiye, tarihinin en büyük depremini yaşadı ve iktidar yine sınıfta kaldı. Yıkılan 11 şehre ve enkaz altında kalan insanlara günlerce yardım elini uzatmadı devlet. Ama sürekli televizyonlarda “müdahale ettik, herkese ulaştık” diye reklam yaptılar....
- Yer bilimciler 6 Şubat’ta yaşanan Maraş merkezli deprem öncesinde açıklamalar yapıyor, uyarıyor ve gerekli önlemlerin alınması için çağrıda bulunuyorlardı. Bu çağrılara kulak tıkayan ve tek bir önlem almayan iktidar, depremin sonuçlarının felakete...
- 15 Martta İngiltere’de 700 bine yakın işçi greve çıktı. İngiltere bir kez daha işçi sınıfının gücüne tanıklık etti. Hükümetin “Bahar Dönemi” bütçesini açıkladığı güne denk getirilen grev, işçi sınıfının sermaye sınıfına ve hükümete karşı kararlı...