Buradasınız
Devlet Kaynaklarını Patronlara Aktarmayı Kılıfına Uydurmuşlar
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Devlet kaynakları sermaye sahiplerine akmaya devam ediyor. Tabir yerindeyse iktidar bir günü dahi boş geçirmiyor. Şaşırmıyoruz çünkü bu düzen tam bir yağma ve talan düzeni. Milyarlarca emekçinin alın teri ve vergileri, patronların kasasına milyonlarca lira olarak giriyor. Çünkü kapitalist sistemde işçileri sömürmek, patronları ise semirtmek esastır.
AKP iktidarının yıllar içinde ülkeyi devasa bir şantiyeye çevirdiği herkesin malumu. Tüneller, köprüler, oto yollar, şehir hastaneleri, barajlar, taş ocakları, termik santraller... Bu projeler halka hizmet adı altında yapılıyor. Oysa günün sonunda ortaya çıkan gerçekler, iktidarın bu projelerle halka değil, patronlara hizmet ettiğini gösteriyor. Çünkü iktidar bu inşaat projeleri aracılığıyla kamu kaynaklarını patronlara aktarıyor. Patronlar kıllarını kıpırdatmadan kasalarına milyarlarca dolar giriyor.
Bu projelerden birisi de Cengiz-Kolin-Limak ortaklığıyla yapılan Ankara Yüksek Hızlı Tren Garı projesi. Diğer pek çok projede yapıldığı gibi, burada da şirketlere her yıl artacak şekilde yolcu garantisi sunuldu. 2017 ve 2018’de 2 milyon, 2019-2020’de 5 milyon, 2021-2024 arası 8 milyon, 2030 yılına kadar da her yıl 10 milyon yolcu garantisi verildi. Ayrıca tren garını kullanan her bir yolcu için de şirkete 0,5 dolar ödeniyor. Peki, sonuçta ne oldu? Gelen yolcu sayısı 2020’de verilen 5 milyon garantiye karşın sadece 740 binde kaldı. Hazine Cengiz’e gelmeyen yolcular için 7,5 milyon dolar ödeme yaptı. 2016’dan bu tarafa gelmeyen yolcu sayısı için ise 2020 yılının sonuna kadar, hazineden Cengiz-Kolin-Limak ortaklığına 21 milyon dolar ödendi. Gelelim 2021 yılına, bu yıl için verilen 8 milyon yolcu garantisine… İlk 5 ayda sadece 272 bin 676 yolcu geldi. Yani yıl sonuna kadar 7 milyon 727 bin 324 yolcu daha gelmezse, Cengiz’e 12 milyon dolar daha ödenecek. Böylece sadece bir projede, birkaç yıl içinde, Cengiz kılını bile kıpırdatmadan 35 milyon dolarlık bir sermayeyi devletin kasasından alıp cebine indirecek. Çünkü projeler için öngörülen garanti bedelleri devlet hazinesinden ödeniyor. İşçi ve emekçilerden alınan vergilerle dolan hazineden.
Yıllardır bu soygun düzeni devam ediyor. Soygunun yasal kılıfı olarak buldukları bu yöntemin kullanıldığı ve basına yansıyan son örnek de Balıkesir Merkez Havalimanı oldu. 10 Şubat 2020 tarihinde hizmete açılan ve yapımı için 76 milyon 521 bin harcanan havalimanına 18 ayda hiç uçak inmedi. Oysa burası 1 milyon yolcu hedefiyle inşa edilmişti. Şehir Hastaneleri yapılıyor diye kapatılan devlet hastaneleri gibi burası da çürümeye terk edildi.
Covid-19 pandemisinde işçi sınıfı yoksulluğa ve ölüme terk edildi. İktidar her icraatıyla patronlardan yana tutum aldı. İşçilerin düşmanı olduğunu defalarca ispatladı. Cengizlerin ve bilcümle patronların sermayelerini daha da büyütmeleri için yasalar hazırladı, kararnameler çıkardı. Patronlara teşvik üstüne teşvik verdi, vergi afları getirdi. Asgari ücret açlık sınırının bile altındayken, işçileri aylık 1039 lira ücretsiz izin parasıyla yaşamaya mecbur bıraktı. Bu süreçte yüz binlerce işçi işinden olurken, işsizlik fonunu patronlar için kullandı. Kod 29 ile binlerce işçi işten atılırken, patronları koruyup kolladı. Hak gasplarına ve adaletsizliğe karşı çıkan metal işçilerine zulmederek gözaltına aldırdı. Yıllardır ödenmeyen tazminatları için mücadele eden Soma ve Ermenekli madencilere, madencilerin eşlerine ve çocuklarına biber gazı sıktırarak sindirmeye çalıştı. Her türlü fedakârlığı yaparak pandemi boyunca çalışan sağlık emekçilerinin haklı taleplerine kulak tıkayıp “kaynak yok” dedi. Üniversiteden mezun olup iş bulamayan, icralık olan yüz binlerce öğrenci varken; gençlerin “KYK borçları silinsin” talebini de “kaynak yok” diyerek reddetti. Her ne hikmetse Cengiz ve onun temsil ettiği patronlar sınıfı için kaynak sınırsızken işçi sınıfının gençleri, sağlık emekçileri ve madenciler için kaynak bir anda bitiveriyor.
Bugün patronların kasasına girenlerle, işçilerin cebinden çıkanlara ve hayatlarından çalınanlara baktığımızda, nasıl bir yağma ve talan düzeninde yaşadığımız apaçık ortaya çıkıyor. Ancak böylesi bir düzenin sürmesinin nedeni, işçi sınıfının örgütsüz ve dağınık olmasıdır.
Bel Karper Grevine Bayram Ziyareti
İşçi Dayanışması 160. Sayı Çıktı!
- “Bu İşe Siyaset Karıştırmayın” Diyenlerin Siyaseti
- 24 Ocak Kararlarından Orta Vadeli Programa Saldırılar Sürüyor
- Kartalkaya Yangını: Denetimsizlik ve Kâr Hırsı Yine Can Aldı
- Çözüm Sınıfını Bilip Birlik Olmakta!
- Polonez İşçileri Fabrika Önünde Kazanımlarını Kutladı
- Perfetti Van Melle’de Direniş Kazanımla Sonuçlandı
- Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir
- Dünya İşçi Sınıfı Yeni Yıla Mücadeleyle Girdi
- KESK TÜİK’in Sahte Enflasyon Rakamlarını Protesto Etti
- Harb-İş Eskişehir Şubesinden TİS Eylemi
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Balıkesir’de ZSR Mühimmat Fabrikasında İşçi Katliamı
- İş Kazalarına Karşı Daha Fazla Örgütlenelim
- Hitachi Energy’de Anlaşma İmzalandı, Grev Sonlandırıldı
- TİS Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları Toplantısı Düzenlendi
- Selçuk, 5 Küçük Kardeş ve Annelik
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Önümüzdeki En Büyük Engel Sömürü Düzenidir
- Kanatları Kesik Gençler Ülkesine Yolculuk
Son Eklenenler
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...