Buradasınız
DİSK: Taşerona Kadro Konusunda Gerçekleri Açıklıyoruz ve Uyarıyoruz

Taşerona kadro ile ilgili düzenlemenin başka birçok düzenlemeyle beraber 696 sayılı KHK ile yürürlüğe sokulmasını eleştiren DİSK Yönetim Kurulu, konuyla ilgili olarak basın açıklaması gerçekleştirdi. DİSK Genel Merkezindeki toplantıda açıklamayı DİSK Genel Başkanı Kani Beko yaptı.
Kani Beko, 24 Aralık tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 696 sayılı KHK ile yürürlüğe sokulan taşerona kadro düzenlemesinin, sosyal diyalog anlayışına ve hukukun temel ilkelerine aykırı olarak hazırlandığını; eşitsizliğe, adaletsizliğe ve haksızlığa yol açacak nitelikte olduğunu dile getirdi.
Kani Beko, başta belediyelerde çalışan işçiler olmak üzere yüz binlerce işçinin kadro hakkının gasp edilmesine, ayrımcılık ve hak kaybı yaşanmasına izin vermeyeceklerini söyledi. Kazanılmış bütün haklarla birlikte kadro hakkı da diğer işçilerle eşit biçimde uygulanıncaya kadar fiili ve hukuki mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti.
Beko’nun konuşmasında düzenlemenin yaratacağı sorunlar ve haksızlıklara ilişkin dikkat çektiği hususlar şöyle:
- Bizlerin, tüm sendikaların ve TBMM’deki muhalefet partilerinin tüm çağrılarına rağmen taşeron işçiye kadro konusu tartışılmadan ve kapalı kapılar ardında oldubittiye getirildi. Konunun en önemli muhatabı olan sendikalar devre dışı bırakıldı.
- Konuyu Üçlü Danışma Kurulu’na getirmesi gereken Çalışma Bakanı ile Ekonomik ve Sosyal Konseyi toplaması ve konuyu burada ele alması gereken Başbakan görevini yapmadı.
- Konu sadece işçilerin temsilcilerinden değil milletin temsilcilerinden de kaçırıldı. Milyonlarca insanı ilgilendiren bir konu milletin vekillerinden ve milli iradeden kaçırılarak bir gece yarısı operasyonu ile KHK kapsamına alındı.
- AKP böyle yaparak taşerona kadro konusundaki gerçekleri kamuoyundan saklamak istemiştir.
- 696 sayılı KHK ile getirilen taşerona kadro düzenlemesi büyük eksiklikler ve yanlışlar içermesine rağmen, hükümetin taşeron uygulamasından vazgeçme kararı alması sendikaların yıllardır haykırdığı taleplerin haklılığının tescilidir.
- Taşeron KHK’sı gerek kapsamı ve gerekse kadroya geçiş koşulları nedeniyle adil ve hakkaniyetli değildir, partizanlık ve ayrımcılık yaratacak niteliktedir.
- Hükümetin “tüm taşeron işçilere koşulsuz kadro” sözü gerçek çıkmamıştır. 696 sayılı KHK ile taşeron işçilerin büyük çoğunluğu kadrolu kamu işçisi olamayacaktır. Belediye ve il özel idarelerinde çalışan yaklaşık 450 bin taşeron işçiye kamu işçisi kadrosu verilmemiştir.
- Kadroya geçiş, mevcut hak ve ücretlerle yapılacaktır. Taşeron işçiler kadroya alındığında ikinci sınıf kamu işçisi olacaktır.
- KHK ile taşeron işçilerin çalıştıkları kurum ya da kuruluştaki kadrolu işçilerin toplu iş sözleşmesinden yararlanması da engellendi. Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nda yapılan değişiklik ile kadro kapsamına alınacak taşeron işyerleri, ayrı bir işyeri olarak sayılacak.
- Kadroya alınan işçiler, taşeron şirketteki mevcut işkolları ile kadroya geçirilecek. Böylece taşeronun işkolu ile kadroya geçirilen işyerinin işkolu farklı ise bu fark devam edecek. Taşeron işçi eski işkolunda çalışıyor sayılacak. Bu ayrım taşeron toplu iş sözleşmelerinin süresi bitene kadar devam edecek.
- Bu düzenleme ile toplu iş sözleşmesi hukuku yerle bir ediliyor. Aynı işyerinde iki farklı toplu iş sözleşmesinin uygulanmasına olanak sağlanıyor. Bu durum anayasanın eşitlik ilkesine de aykırıdır.
- Grevsiz toplu sözleşmenin yolu açılıyor. KHK’da toplu sözleşme hakkını ortadan kaldıracak ve toplu sözleşme düzenini alt üst edecek bir hükme daha yer verildi. Bu hükümle kadroya geçirilen taşeron işçilerin ikinci sınıf kamu işçisi olmasının önü açılıyor. Kadroya alınan işçilerin taşeron şirketlerden kalan toplu iş sözleşmelerinin bitiminde hükümet ile kamu işveren sendikaları ve işçi konfederasyonları arasında kadroya alınan işçileri kapsayan çerçeve anlaşma protokolü imzalanabilecek ve bu protokol konfederasyona üye sendikalar için bağlayıcı olacak. Böylece kamu kesiminde toplu iş sözleşmelerinde işkolu sendikaları artık taraf olamayacak ve bu sözleşmeler memur sözleşmeleri gibi bağıtlanabilecek. Öte yandan çerçeve sözleşmelerde uyuşmazlık ve grev prosedürü uygulanmayacağı için grev hakkı ortadan kaldırılmış olacak. Bu çerçeve sözleşme gerçek bir toplu sözleşme niteliği taşımayacak.
- KHK ile tüm taşeron işçilere kadro verilmiyor. Sadece 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu kapsamında (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kurum ve kuruluşlarda taşeron işçi olarak çalışanlar kamuda daimî işçi olarak kadroya alınacak.[*]
- Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) ve bağlı ortaklıklarında çalışan taşeron işçiler kadroya alınmayacak. Belediyeler, il özel idareleri ve bağlı kuruluşlarda çalışanlar ise kamu işçisi olarak kadroya alınmayacak. Bu işçiler belediye şirketlerinde işe alınacak.
- Kadroya alınacak taşeron işçiler sadece “personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında çalıştırılanlar” olacak. Anahtar teslimi ihale yoluyla kamudan iş alan şirketlerde çalışanlar kadroya alınmayacak. İhalesinde personel gideri yüzde 70’in altında olan işçiler ile mal, yapım ve danışmanlık ihalelerinde çalıştırılan işçiler de kadroya alınmayacak.
- KHK ile 36 farklı özel bütçeli kuruluştan sadece 8’i kapsama alınırken, aralarında Anadolu Ajansı, Merkez Bankası, Ziraat Bankası ve TRT’nin de yer aldığı 26 özel bütçeli kuruluş ve KİT’ler kapsama alınmadı. KİT’lerde ve çeşitli özel bütçeli kuruluşlarda çalışan taşeron işçilere kadro verilmedi.
- Kadroya alınmayacak bir diğer işçi grubu ise mal, yapım işi ve danışmanlık ihalelerinde çalıştırılan işçiler. Karayolları ile su ve kanalizasyon gibi anahtar teslim işlerde çalıştırılan işçiler kadro alamıyor.
- KHK ile yerel yönetimlerde (İl özel idareleri ve belediyelerde) taşeron şirketlerde çalışan işçiler, kamu işçisi kadrosu kapsamına alınmadı. Yerel yönetimler kapsamındaki taşeron işçiler koşulları yerine getirebilirlerse belediye iktisadi teşekkülüne (şirketine) geçirilecek.
- Daimî kamu işçisi kadrosuna geçirilecek taşeron işçiler için aranan şartlar, yerel yönetimlerde çalıştırılan ve şirket kadrolarına geçirilecek taşeron işçiler için de söz konusu olacak.
- Devlet Memurları Kanunu’ndaki devlet memurluğuna atanmak için aranan bazı şartlar kadro için de zorunlu hale getirildi. Oysa 657 sayılı Kanun’un 4. maddesinin (D) bendine göre 657 sayılı Kanun hükümleri kamu işçileri için uygulanamaz. Ancak KHK ile uygulanır hale getiriliyor.
- Taşeron işçilerin kadroya geçebilmeleri için taşeron olarak çalıştırılmalarına ilişkin açmış oldukları davalardan ve icra takiplerinden feragat etmeleri şart. Yıllarca hukuksuz ve hileli biçimde sürdürülen taşeron uygulamasının yarattığı mağduriyetler neticesinde mahkemelerde kazanılmış tüm haklardan vazgeçilecek.
- Kadroya başvuranların kendi idarelerince belirlenen usul ve esaslara göre yapılacak yazılı ve/veya sözlü (mülakat) ya da uygulamalı sınavı başarması gerekecek. Sınav açıkça elemeye ve ayrımcılığa dönüşecek bir şarttır.
- KHK’ya göre, emeklilik, yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak kazananlar kadroya alınmayacak.
Düzenleme OHAL KHK’sı ile yapıldığı için yargı yolu kapalı.
- Yargı yolu zor veya kapalı. Taşerona kadro düzenlemesi OHAL KHK’sı ile yapıldığı için Anayasa Mahkemesi yolu zor görünüyor. Bilindiği gibi geçmiş içtihatlarında amacına uygun olmayan OHAL KHK’larını denetleyen Anayasa Mahkemesi artık OHAL KHK’larını denetlemiyor. Böylece hükümet ne yaparsa yapsın AYM göz ardı ediyor. Öte yandan sınav ve güvenlik soruşturması gibi uygulamalarda yaşanan hukuksuzluklar açısından da sorun yaşanacak. Bilindiği gibi yargı organları OHAL ile yapılan düzenlemelere dayalı uygulamalarda ya başvuruları kabul etmiyor ya da sürüncemede bırakıyor. Böylece kadro alım sürecinde yaşanan usulsüzlüklerde hak arama zorlaşacak.
-----------
* Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri başlıklı (I) sayılı cetvelde TBMM, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Bakanlıklar, çeşitli Genel Müdürlükler, Komutanlıklar, Devlet Personel Başkanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumu gibi bazı idareler yer alıyor.
(II) sayılı Özel Bütçeli İdareler başlıklı cetvelde YÖK, üniversiteler ve yüksek teknoloji enstitüleri ile Devlet Su İşleri, Karayolları Genel Müdürlüğü, Türk Standartları Enstitüsü ve Devlet Tiyatroları gibi çeşitli özel bütçeli kuruluşlar sıralanıyor.
(III) sayılı Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar başlıklı cetvelde ise RTÜK, SPK gibi kurumlar yer alıyor.
(IV) sayılı cetvel ise Sosyal Güvenlik Kurumu ile Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü’nü kapsıyor.
- KESK 8. Dönem TİS Taleplerini ve Mücadele Programını Açıkladı
- DİSK Emekli-Sen Ankara’da Emekli Buluşması Düzenledi
- Haydarpaşa ve Sirkeci Garları İçin Eylem
- Dev Sağlık-İş Bursa Sorumlusu Alper Küçük ile KÇP Üzerine Söyleşi
- Kamu İşçileri Ülke Genelinde Meydanlara Çıktı
- Özel Sektör Öğretmenlerinin Eylemine Gözaltı Saldırısı
- Kamu İşçilerinin Sefalet Zammına Karşı Eylemleri Sürüyor
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Mücadele Kazanım Getiriyor
- Türk-İş Sefalet Zammına Karşı Eylemlere Başladı
- Belediye-İş İstanbul 2 No’lu Şube Genel Kurulu Yapıldı
- KESK’ten Toplu Sözleşme Eylemleri
- Dev Sağlık-İş’ten Kamuda Sefalet Zammı Dayatmasına Karşı Eylem
- KRT TV İşçileri Beşiktaş Meydanından Seslendi
- Genel-İş Sendikacıların Tutuklanmasını Protesto Etti
- Türk-İş’ten Maliye Bakanlığı Önünde Eylem
- Sağlık Emekçileri: “Bitmeyen Eziyet Bitmeyen Rezalet! Hasta Gelmedi Ceza Geldi”
- DİSK 15-16 Haziran Anma Etkinlikleri Gerçekleştirdi
- Ankara’da “Büyük Engelli Buluşması”
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- İşçiler, Emekçiler, Emekliler Eylemde
Son Eklenenler
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...