Buradasınız
Divan Direnişinin Kazandırdıkları
Dudullu’dan Divan direnişçisi bir kadın işçi
Merhaba,
Ben 2 yıldır Divan Turizm’de, üretimde çalışan bir işçiyim. Çalışırken pek çok sorun yaşıyorduk. Sabah saat 6.30’da başlayan mesaimiz öğleden sonra 3’te bitmeliyken fazla mesailerle ancak akşam 8-9 gibi çıkabiliyorduk. Mesaiye kalmamak gibi bir şansımız yoktu. Ne zaman mesaiye kalmak istemediğimi söylesem, “Bekârsın, eve gidip ne yapacaksın? Pazar günü de mesaiye geleceksin. Gezip de ne yapacaksın?” diyerek bu isteğimi geri çeviriyorlardı. Hiçbirimiz için sosyal hayat diye bir şey kalmamıştı.
Buna karşılık aldığımız ücret çok düşüktü. Ayda neredeyse 90 saat fazla mesai yaptığımız durumlarda bile elimize geçen fazla mesai ücreti 200-300 lirayı aşmıyordu. Çalışma koşullarımız oldukça ağır. Zaten en doğal hakkımız olan mola bile bizim için bir sorun haline gelmişti. Sigaraya ya da tuvalete gitmek için parmak basarak çıkmak zorundaydık. Böylece molada geçirdiğimiz her dakikayı ücretlerimizden kesiyorlardı. Arkadaşlarımızla yakınlaşmamız bile sorun haline gelmişti. Örneğin benim çok samimi olduğum bir arkadaşım vardı. Bize sürekli olarak “Bir arada durmayın, ikiniz aynı anda izin alıp gidemezsiniz. Kimseye mesai olmasa da size var” diyerek baskı uyguluyorlardı. Zam dönemi geldiğinde yapılan zam oranları çok düşük oldu. Bu durum bardağı taşıran son damlaydı ve böylece sendikalı olmaya karar verdik. Bunun farkına varan işveren bizi işten attı. Böylece direniş sürecimiz başladı.
Çalıştığım süre boyunca gerçek dostluk, paylaşım yoktu biz işçilerin arasında. 2 yıl boyunca selam dahi vermediğim insanların gerçek dostlarım olduğunu bu direniş sayesinde anladım. İçeride bir aile gibi değildik ama şimdi gerçekten bir aile olduk. Daha önce direniş nedir bilmiyordum. Televizyonda işten atıldığı için dışarıda bekleyen işçileri gördüğümde “yazık, bu soğukta üşümüyorlar mı?” diyordum sadece. Onların niye dışarıda beklediği, neden atıldığı konusunda hiçbir fikrim yoktu. Direniş kelimesi bana hiçbir şey çağrıştırmıyordu. Ama şimdi benim için direniş gücü, birliği, dayanışmayı, mücadeleyi ifade ediyor. Bundan sonra nerede bir direniş varsa ben orada olacağım.
Haklı bir mücadelenin içinde olduğum için mutluyum. Daha önce hiç tanımadığım pek çok işçi dostu kurum ziyaretimize gelerek bize destek oluyor. Çevrede oturan insanlardan gelen destekler var. Pazardan dönen bir teyzenin “çocuklar size de 1 kilo elma aldım” demesi, yoldan geçen amcanın gelip “üşümeyin, sıkı giyinin, sobanızı yakın” demesi yalnız olmadığımızın en büyük göstergesi.
Ben bir işçiyim ve hayatım boyunca işçi olarak kalacağım. Anladım ki ben burada hakkımı aramazsam başka yere gittiğimde de yine benzer sorunlarla karşılaşacağım. Başka fabrikalar buradan daha iyi koşullarda olmayacak. Çünkü mücadelenin olmadığı yerde kazanım da yoktur. Eğer hakkımı aramazsam çok daha ağır şartlara maruz kalacağımı biliyorum.
İşçi sınıfı çok ağır şartlarda çalışıyor, emeğinin karşılığını alamıyor. Bizim bu direnişimiz herkese cesaret versin, umut versin. Çünkü biz kazanacağımızı biliyoruz, bu inançla mücadelemize devam ediyoruz.
- Polonez Direnişçisi: “Biz Başardık, Şimdi Hep Birlikte Başaralım!”
- Betek Boya’da İşten Atma Saldırısı
- Green Transfo’da Grev Başladı
- İşçilerin Grev-Direniş Rehberi
- İşçiler “146+Bir Polonez” Belgeselinin Galasında Buluştu
- Arıtaş Kriyojenik İşçileri de Greve Çıktı
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Polonez Direnişçileri Çatalca Adliyesi Önünde
- Polonez İşçileri Baskılara Rağmen Mücadeleyi Sürdürüyor!
- Metal Sektöründe Bir Kez Daha Grev Yasağı
- Grev Ateşi Büyüyor: Grid Solutions ve Schneider Elektrik de Grevde!
- Grevlerden Direnişlere İşçilerin Mücadelesi Büyüyor
- Hitachi Energy’nin 4 Fabrikasında Grev Başladı
- Aile Hekimleri Grevde
- Çayırhan Maden ve Enerji İşçilerinin Eylemi Sona Erdi
- Direniş Çadırına Tezek Döktüren Korku
- Grev ve Direnişler Dayanışmayla Büyüyor
- Çayırhan Maden İşçileri: “Biz Çocuklarımızın Geleceği İçin Mücadele Ediyoruz”
- SASA İşçileri Ücret Gaspına Karşı Mücadele Ediyor
- UİD-DER’den Atakaş Çelik İşçilerine Dayanışma Ziyareti
Son Eklenenler
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...