Buradasınız
Doro-Çiba’dan 11 Mart Eylemine Çağrı
Doro-Çiba Uluslararası İşçi Dayanışması Komitesi

11 Martta Fukuşima’da Yapılacak Nükleer Santral Karşıtı Eyleme Dair Açıklama ve Katılma Çağrısı!
Nükleer santrallerin yeniden çalıştırılması, savaş ve işten atmalar: Artık yeter! Ayağa kalkalım ve dayanışmayı büyütelim!
11 Martta yaşanan felâketin üzerinden dört yıl geçti. Fukuşima halkı öfkeli. Bölgeden tahliye edilen yaklaşık 130 bin kişiden 30 bini “geçici” konutlarda yaşıyor. İnsanlar doğup büyüdükleri yerlerden, topraklarından, geçim kaynaklarından mahrum bırakılıyor.
Radyasyon sürekli yayılıyor. Radyasyonlu su sızmaya devam ediyor. Fukuşima halkı Abe hükümetinin nükleer santralleri yeniden çalıştırma politikasına karşı çok öfkeli. Fukuşimalı insanların genelde sabırlı olduğu söylenir, fakat şu anda hepsinin içi öfkeyle kaynıyor.
Hükümet ve TEPCO [nükleer santralleri işleten enerji tekeli] Fukuşima’da, tahliyeleri, zarar miktarını ve diğer tüm farklılıkları kullanarak ve propagandalarını “güvenli nükleer enerji”den “güvenli radyasyon”a yükselterek, öfkeli insanların aralarını bozmaya çalışıyor.
“Felâketi onarma” adı altında, “Fukuşima Daiiçi nükleer kaza bölgesi kontrol altında” diyerek Olimpiyatları Japonya’ya, ulusal festivallerin Fukuşima’da yapıldığı yere davet ettiler. “Olimpiyatların onlarca trilyon yenlik ekonomik etkisi olacak” palavraları atıyorlar. Oysa Fukuşima için Tokyo’daki 2020 Olimpiyat oyunlarından çok daha acil dünya kadar iş var. Onların “Fukuşima halkı birlik ve beraberlik içinde” sloganı, merkezi hükümetin ve yerel yönetimin Fukuşima halkına ve oradaki kazanılmış haklara yönelik caniyane saldırılarını örtbas edemez ve insanların öfkesini başka yöne saptıramaz.
Hükümet, yaşadıkları yerlerden tahliye edilenleri evlerine geri dönmeye teşvik ediyor. Ve “radyasyondan arındırma”, büyük şirketlerin daha çok kâr elde etmesinin aracı haline gelmiş bulunuyor. Pek çok işçi zorla radyasyona maruz bırakılmaktadır.
Fukuşima Daiiçi nükleer santralinin hemen yanındaki 6. Yolun tekrar açılması insanı hayrete düşürüyor. İdari emre göre, sadece camları kapalı araçların geçmesine izin veriliyor!
6. Yolun yan yol girişlerinde barikatlar koyulmuş durumda. Araçların durması yasak. Üstelik “gerekli değilse bu yoldan geçmeyin” diyorlar. Sonrasında da bu kadar yüksek oranda radyasyon bulunan bir bölgeden geçişe izin veriyorlar!Neredeyse hiç yolcusu olmayan trenler, nükleer santralin çok yakınındaki radyasyonlu bölgeye gidip geliyor. Radyoaktif atıklarla dolu siyah naylon poşet dağları, bölgenin manzarası haline geliyor.
Neden insanları radyasyonlu bir bölgeye geri dönmeye zorluyorsunuz? Mito Ulusal Demiryolu Lokomotif Sendikası (Doro-Mito), Fukuşima Daiiçi nükleer santralinden 16 kilometre uzaklıktaki Tatsuta İstasyonu (Naraha kasabası) ile Hirona İstasyonu arasında bulunan, depremden etkilenmiş ve bozulmuş demiryolunun yeniden açılmasını protesto ederek 10 Mayısta ve 31 Mayısta greve çıktı. Doro-Mito’nun grevleri Naraha halkına ve genel olarak Fukuşima halkına cesaret verdi. Nükleer santral işçileri ve radyasyondan etkilenen bölgedeki işçiler sonunda ayağa kalkmaya başlıyorlar.
Bizler mevcut duruma alışmaya başlıyoruz. Fakat radyoaktif malzemelerin varlığına izin vermemeliyiz. Çocuklarımızın sağlığı kesin bir şekilde bozulmaktadır.
103 çocuğa tiroit kanseri ya da şüphesi tanısı konmasına rağmen, Fukuşima Medikal Üniversitesi bu hastalıkla nükleer kaza arasındaki nedensel ilişkiyi asla kabul etmiyor. Bu ne rezil bir şeydir!
Fukuşima İşbirliği Kliniği, böylesi korkunç durumlarla karşı karşıya kalınmasından dolayı açıldı. Bu klinik, radyasyona maruz kalmış olmaktan endişe duyan insanlar için en güvenilir ve inanılır kurum haline geldi.
Bakanlar Kurulu, yakın zamanda, kolektif öz-savunma gücü hakkını uygulamaya sokmaya karar verdi. Bu karar, atom bombaları geliştirmek üzere nükleer santral yapımını teşvik ediyor.
Abe hükümeti, savaşa hazırlanmak amacıyla, her türden gerici politikayı yürürlüğe sokuyor.
Nagazaki’ye atılan atom bombasının kurbanlarından biri olan bayan Miyako Jodai, Nagazaki’nin 9 Ağustosta başbakanlık önünde yapılan yıldönümü töreninde şöyle seslenmişti: “Hükümetin barışçıl anayasayı çiğneyerek kolektif öz-savunma hakkını uygulamaya sokmaya karar vermesi tam bir rezalettir.”
Devlet Sırrı Kanununun yürürlüğe konmasının ardından, hükümet bizleri haşin bir şekilde gözetim ve kontrol altında tutmak için birbiri ardına yasa tasarıları gündeme getiriyor.
Saldırılar devam ediyor: Geçici ve taşeron işçilerin işten atılmasını düzenleyen yasanın değiştirilmesi, tüketim vergilerinin arttırılması, sürekli sözleşmelerin yerini geçici sözleşmelerin alması ve emeklilik sisteminde gerici değişiklikler yapılması. Abe yönetiminin varacağı nokta savaşa girmektir.
Biz Abe’nin savaş planına asla boyun eğmeyeceğiz.
Sesimizi yükselterek ve birlikte hareket ederek mücadele etmeye başlıyoruz.
Her Cuma, ülkenin yaklaşık 140 yerinde ve başbakanlık binası önünde protesto yürüyüşleri düzenleniyor. 11 Mart 2011 tarihinden bu yana, tüm nükleer santrallerin kaldırılmasını isteyen hareketler giderek yaygınlaşmaktadır.
İşyerlerinde, kampüslerde, insanların olduğu her yerde sesimizi yükseltelim! Tüm nükleer santralleri kapatalım! Kagoşima ilindeki Sendai nükleer santralinin yeniden çalıştırılmasını durduralım! Abe hükümetinin gerici politikalarına izin vermeyelim! Haydi, sesimizi daha gür çıkaralım ve onurlu ve güzel bir gelecek inşa edelim!
Tırmanan öfkemizi hep birlikte eyleme çevirelim!
11 Mart, eylem günü. Fukuşima halkı, tüm nükleer santralleri, nükleer silahları ortadan kaldırmak ve bütün dünyayı değiştirmek için, yeryüzündeki tüm insanlarla birleşiyor ve birlikte hareket ediyor..
Bu eylem gününde, çocuklar, öğrenciler, aileler, geçici konutlarda yaşayanlar, çiftçiler, balıkçılar ve tüm işçiler birlikte hareket edelim!
Yeni Bir Dünya Kuracağız
Divan Direnişinin Kazandırdıkları
- UİD-DER’in 6 Ağustos Hiroşima Büyük Eylem Organizasyon Komitesi’ne Dayanışma Mesajı
- UİD-DER’den Doro-Çiba’ya Dayanışma Mesajı: Kahrolsun Hiroşima’da G7 Zirvesi Düzenleyen Emperyalist Güçler!
- Doro Çiba’dan UİD-DER’e 1 Mayıs ve 14 Mayıs Mesajı
- 19 Mayıs G7 Hiroşima Zirvesini Ezmek İçin Mücadele Çağrısı
- Fransa’dan Yeni Anti-Kapitalist Partiden Dayanışma Mesajı
- Japonya Doro Çiba Sendikasından Türkiyeli Emekçilere Dayanışma Mesajı
- Partido Manggagawa: Filipinler’de İşçi Sınıfına Saldırılar Artıyor!
- Fumiaki Hoşino Ölümünün 3. Yıldönümünde Anıldı
- UİD-DER’den İngiltere’de Grevci Demiryolu İşçilerine Dayanışma Mesajı
- Japon Doro Çiba Sendikasından Çağrı
- Akiko Hoşino’dan UİD-DER’e Teşekkür Mesajı
- Akiko Hoşino’dan Yanıt ve Teşekkür
- Daha Söylenmedi Şarkımız
- İtalya’daki Fedex/TNT Grevcilerine Dayanışma Mesajı
- İtalya’da Kargo İşçilerinin Polis Saldırısına Yanıtı: FEDEX/TNT’de Yeni, Güçlü Bir Grev
- Doro-Çiba: Güney Kore’ye Karşı İhracat Kısıtlaması Derhal Geri Çekilsin!
Son Eklenenler
- Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey üyelerinin görevden alınması üzerine hekimler ve sağlık çalışanları 7 Aralıkta İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi ana girişinde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. “Biz TTB’yiz, Görevimizin...
- Direnişin 10. günü olan 6 Aralıkta, yönetimin sabah vardiyası için içeri işçi almasına itiraz eden direnişçi işçilere jandarma müdahale etti. Coplarla darp edilen ve üzerlerine biber gazı sıkılan 21 işçi, BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen,...
- İlkokula henüz başlamadığım zamanlarda köye gider orada uzun süre kalırdım. Kerpiç evde, akşamları mum ışığında otururduk. Çok eski bir tarih değil, 80’li yılların ilk yarısı ama bizim köyümüz henüz elektrikle tanışmamıştı. Anneannem akşamları bana...
- Merhabalar. Ben kurumsallaşmış bir marketler zincirinde, sendikal haklara sahip bir işçiyim. Yaptığım iş nedeniyle yaşadığım sorunları tahmin edebilirsiniz. Müşteriler, mağaza problemleri, patronların bitmek bilmeyen istekleri, yetersiz maaş,...
- Diyelim ki ihtiyaç duyduğumuz bir ürün ya da hizmet için peşin ödeme yaptık. Ürünü veya hizmeti alamadığımız halde ödediğimiz para bir türlü geri ödenmiyorsa ne düşünürüz? İlgili kişilerden iadeyi yapmasını isteriz, paramız iade edilmezse hukuki...
- Merhaba arkadaşlar. Yaklaşık altı aydır annemin sağlık sorunları ve sigorta hastanelerinin verdiği sözde hizmetin hayatımızı nasıl alt üst ettiğini, annemin yutkunma sorunuyla başlayan sürecimizi sizinle paylaşmak istedim.
- 2018’den bu yana Türkiye ekonomisi yokuş aşağı yuvarlanmaya devam ediyor. 2004’te dünyanın en büyük 17’nci ekonomisi olan Türkiye, 2018’e kadar 18’incilikten geriye düşmedi. Fakat 2018’de 19’uncu, 2022’de 23’üncü sıraya geriledi. Gerileme devam...
- Bugün 4 Aralık Dünya Madenciler Günü. İş cinayetlerinin en çok meydana geldiği işkollarından biridir madencilik. Dünyada bir defada yüzlerce işçinin hayatını kaybettiği çok sayıda madenci katliamı gerçekleşti. Neredeyse her gün, başta Türkiye olmak...
- Birleşik Metal-İş Sendikası 21. Olağan Genel Kurulu, 2-3 Aralıkta “Emek, Yaşam, Gelecek” şiarıyla gerçekleştirildi. Genel Kurulun gerçekleştirildiği salonda, “Gelenekten Geleceğe, Maden-İş’ten Birleşik Metal İş’e” ve “Eşit, Özgür, Şiddetsiz Bir...
- Urfa Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Özak Tekstil işçilerinin direnişi ilk haftasını doldurdu. Direnişçi işçilerin 3 Aralıkta kent merkezine yapacakları yürüyüş polis tarafından engellendi. Bu durumu protesto eden işçiler hep birlikte Topçu...
- 2018’den bu yana Türkiye ekonomisi yokuş aşağı yuvarlanmaya devam ediyor. 2004’te dünyanın en büyük 17’nci ekonomisi olan Türkiye, 2018’e kadar 18’incilikten geriye düşmedi. Fakat 2018’de 19’uncu, 2022’de 23’üncü sıraya geriledi. Gerileme devam...
- Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu KESK, 2 Aralıkta İstanbul ve Diyarbakır’da “Emekten yana demokratik halk bütçesi istiyoruz” şiarıyla eylemler gerçekleştirdi. İstanbul’da Kartal Meydanında gerçekleştirilen mitingde konuşan KESK Eş Genel...
- Urfa Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren Özak Tekstil’de işçiler, fabrikada 6 yıldır örgütlü olan Hak-İş’e bağlı Öz İplik-İş Sendikasından istifa edip BİRTEK-SEN’e üye oldular. Bunun üzerine fabrika yönetimi BİRTEK-SEN’den istifa etmeleri...