Buradasınız
Duman Deri ve Derfakon Deri İşçilerini Ziyaret Ettik
diğer yazarlar

18 Ağustos Cumartesi günü derneğimizin Tuzla temsilciliği olarak direnişteki deri işçilerini ziyaret ettik. Bir önceki hafta sonu gitmeyi planladığımız ziyaretimizi, Deri-İş sendikasının genel merkez kongresine direnişteki işçi arkadaşların bir kısmının ve dernek temsilciliğimizden arkadaşlarımızın katılması nedeniyle ertelemek zorunda kalmıştık. Ziyarete gitmeden önce arkadaşlarla dernekte buluştuk ve şapkalarımızı da takarak, önce Duman Deri’ye gittik. Duman Deri’de sınıf kardeşlerimizi “yaşasın sınıf dayanışması” sloganıyla selamladık. Direnişçiler de bize katıldı. Kendimizi tanıttıktan sonra direnişin nedeni ve işçilerin beklentileri üzerine sohbet ettik.
16 işçinin çalıştığı Duman Deri’de patron işçileri 2 ay ücretsiz 1 ay ücretli olarak izne çıkartmış. İzin dönüşü de, işlerin iyi gitmediğini, bu nedenle de fabrikayı satacağını söylemiş ve arkadaşlara iş vermemiş. Bunun üzerine direniş başlamış. Bunun, giysi ve ayakkabı alanında iç piyasaya üretim yapan Duman Deri patronunun her sene yaptığı oyunbozanlıklar olduğunu belirten işçiler, sendikanın direnişi sahiplendiğini, fakat çevredeki işçilerden eskisi kadar destek gelmediğini söylediler. Direniş komitesinin ziyaretlerin sahiplenilmesine dönük bir çalışmasının henüz olmadığını, sürecin durumuna göre de ailelerin direnişi sahiplenmesi noktasında çaba harcayacaklarını belirttiler. İşçi arkadaşların en önemli talebi işe geri dönmek. Bu temelde Duman Deri patronuyla yapılan iki görüşmeden de sonuç alınamamış.
İşçiler, fabrikanın iki ortağından birinin, iş olmadığı için hisselerini diğer ortağa sattığını söylediğini, diğer yandan fabrikanın içerisinde bakım çalışmalarının hâlâ devam ettiğini ve yeni makineler getirilerek üretime dönük hazırlıklar yapıldığını ifade ettiler. İşçi arkadaşlar, 15 senelik işçiler olduklarını ve bu fabrikada emeklerinin olduğunu, kimsenin bırakıp gitmeyeceğini belirttiler.
Bizler de UİD-DER’li işçiler olarak direnişi sahiplendiğimizi, direnişteki işçi arkadaşların bu temelde bizlerden herhangi bir şey talep edip etmediklerini sorduk. Şu an tek ihtiyaçlarının moral olduğunu, her zaman ziyaretlerimizi bekleyeceklerini ve UİD-DER’e geleceklerini belirttiler. Bunun üzerine vedalaşıp Derfakon işçilerinin direnişinin olduğu yere gitmek üzere yola çıktık.
Derfakon Deri işçilerinin yanına gittiğimizde, Duman Deri’ye nazaran daha az direnişçi olduğunu gördük. Direniş yerinde 7 işçi arkadaş bekliyordu. Derfakon işçilerine de kendimizi tanıttık. Derfakon direnişindeki arkadaşlar, “derneğinizi tam olarak tanımasak da, derneğinizden arkadaşlar her gün ziyaret ediyorlar. Bu yüzden biliyoruz” dediler. Derfakon işçilerinden de yaşanan süreç hakkında bilgi istedik.Aldığımız bilgiye göre, Derfakon’da 14 işçi çalışıyor ve işçilerin büyük bir kısmı Şifa Mahallesinde oturuyor. İşçiler 21 Temmuzda sendikaya üye olmuşlar. Muhasebecinin bir hatasından dolayı Çalışma Bakanlığının işyerinden çalışan listesini istemesi üzerine bundan işkillenen Derfakon patron ve yaverleri, işçilerin örgütlenip sendikalı olduklarını ve yetki için başvurduklarını öğrenmişler ve 6 işçi arkadaşı 24 Temmuzda işten çıkartmışlar. Ardından direniş başlamış. İşçiler teknisyenleri ve ustaları fabrikaya girmemeleri konusunda uyarmışlar. Bu uyarıya bazıları olumlu yanıt verirken bazıları da işçileri jandarmaya şikâyet edip, fabrikaya sokulmadıklarını, direnişçiler tarafından engellendikleri söylemişler.
Geçmişte de örgütlenme faaliyeti yürütmüş olan Derfakon işçileri, bu sefer kararlı olduklarını belirttiler. İşverenin tutumuna göre kendilerinin de tutum belirleyeceğini, en azından bu sezon Derfakon patronunun üretim yapacağına ihtimal vermediklerini ifade ettiler. Patronun yakın yerde bir fabrikasının daha olduğunu, orayı da kiraya verdiğini, ama bir dahaki sezon boş durmayacağını, fabrikadaki makine ve aletlerin çok iyi olduğunu, çok uzun süre bekleyemeyeceğini söylediler. Kendilerininse iş talep ettiklerini, fakat patron örgütlülükten kaçtığı için bir şey yapamadıklarını, zaten kanunların da patrondan yana olduğunu, işyerinden çıkartılan makinelere karşı hukuksal anlamda bir şey yapamadıklarını belirttiler. Birkaç defa makinelerin çıkarılmasına engel olmaya çalıştıklarını, ama durumun kolluk kuvvetlerinin müdahalesiyle son bulduğunu belirttiler. Patronun Avrupa yakasındaki mağazasına gittiklerini ve orada da eylem yaptıklarını, fakat genelde mağazaların olduğu bölgede deri patronlarının olmasından dolayı çevreden pek destek alamadıklarını, ilerleyen zamanlarda aileleri ile tekrar gidebileceklerini söylediler. “Sonuçta patronu orada da rahatsız ettik, bir şey elde edemediysek de anlamlıydı” dediler. İşçiler patrona karşı işe iade davası açmışlar, fakat davanın uzun sürme ihtimalinin kendileri için iyi olmadığını düşünüyorlar. Gerek sendikanın gerekse işçilerin mevcut durumun gidişatı hakkında ortak karar alacaklarını söylüyorlar.
Son olarak bizler de UİD-DER olarak, direniş yerini sık sık ziyaret edeceğimizi ve hem hukuksal anlamda hem de bu direnişe yararı olacak diğer konularda elimizden gelen her şeyi yapacağımızı söyledik ve vedalaşarak ayrıldık.
Bugün işçilerin mücadelesi, hem mevcut hem de yeni sendikal örgütlenmelerdeki sıkıntıları aşacak militan bir düzeye ulaşamadığından, yaşanan her sendelemede işçiler arasında bir güven sorunu ortaya çıkmaktadır. UİD-DER olarak bize düşen görevlerden biri de, sınıfın sendikal mücadelesindeki militanlık düzeyini yükseltmek ve direnişlerde ya da grevlerde işçiler arasında bir dayanışma ağı örmektir. İşçi sınıfı ile kapitalistlerin karşı karşıya geldiği her yerde sorunu sınıfsal temellerde kavramak ve sınıf savaşını işçi sınıfının kazanması için örgütlenmek ve mücadele etmek gerekiyor. UİD-DER’li işçiler olarak bunun bilincindeyiz ve mücadelede üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.
KESK Yürüyüşü Ankara’da Sona Erdi
- Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri
- Kütahya Şeker Grevi 3’üncü Gününde
- SYDV İşçileri Türkiye Genelinde Greve Çıktı
- Kamu Emekçileri: Ne Hakem Ne Sefalet Zammı!
- Belediye Çalışanlarından İş Bırakma Eylemleri
- Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Yalçınkaya ile Söyleşi
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Uşak’tan Kayseri’ye Sendika Düşmanlığına, Sefalet Dayatmasına Karşı İşçi Mücadeleleri
- Kamu Emekçileri Sefalet Dayatmasına Karşı İş Bıraktı, Alanlara Çıktı
- Kamu Emekçileri, Ancak Birleşirse Kazanabilir!
- KESK’ten Birlikte Mücadele Etme Çağrısı
- Kuryeler, Depo İşçileri ve Öğretmenler Hakları İçin Eylemde
- KESK İktidarın Sefalet Dayatmasını Protesto Etti
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- Tez-Koop-İş Sendikasına Üye Kamu İşçileri ODTÜ’de Greve Çıktı
- Tekstil ve Belediye İşçileri Sendika Düşmanlığına, İşten Atmalara, Düşük Ücretlere Karşı Mücadele Ediyor
- Belediyelerde Ücret Gaspına, İşten Atma Saldırısına Karşı İşçilerin Tepkisi Büyüyor
- Kayseri ve İzmir’de İşçi Eylemleri
- İşçiler Sendika Düşmanlığına Karşı Mücadele Ediyor
- Omsa Metal İşçileri Sendika Hakları İçin Direnişte
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...