Buradasınız
Dur Demenin Zamanı Gelmedi mi?
Gebze’den işsiz bir kadın işçi
Öfkeden deliriyorum. Sokaktan gelen geçen insanları izledim şöyle bir. Hayat tüm olağanlığıyla akıp gidiyor. Herkes çok önemli şeylerden bihaber. Oysa az önce bir arkadaşımızın ölüm haberini aldık.
Teklas fabrikasında bir gece vardiyasında çalıştığı makinenin arasına sıkıştırdı önce saçlarını, kollarını sonra ve daha sonra hayatını. Daha 25 yaşında yitirdi yaşama dair beklediği ne var ne yoksa. Feci bir iş kazasıydı 3 gün önce Teklas’ta yaşanan. Vardiyasının bitmesine 1 saat kala seslenen bir arkadaşına bakmak için arkasına döndüğünde makine saçlarından yakaladı onu. Sonra vücudunun göğsüne kadar olan bölümünü aldı içine. Tam 16 dakika boyunca feci şekilde boğuştu makineyle. Ve hastaneye götürülmek için fabrikanın kapısından çıkarıldığında 28 dakika geçmişti. Bir sürü sorumsuzluk örneği bir arada. Fabrikada gece vardiyasında arkadaşımıza müdahale edecek bir sağlık görevlisi bile yok. Tüm bu umursamazlığın içinde yitip gitti bir can. Hayattan ne bekliyordu, yarın için planları neydi, neleri hayal etti kim bilir… Ve artık hiçbirinin önemi yok. Patronunun gözünü bürüyen kâr hırsı yüzünden, insana özgü olmayan bir çalışma saatinde, gece vardiyasında paramparça olan bir genç kız.
Aslında hiç görmüşlüğüm yok onu. Yanında çalışan arkadaşlarımızdan dinledik birçok şeyi. Kazayı, hastanede 3 gün boyunca verdiği yaşam mücadelesini ve bugünkü ölüm haberini başkalarından duyduk. Ama bu kadar öfkelenmem ve acı duymam için onu yakından tanımam da gerekmiyor zaten. Hepimiz gibi biriydi o da. Her sabah, her akşam, her gece köle gibi çalışmak, daha fazla üretmek ve daha fazla sömürülmek için fabrikaları dolduran bizlerden biri. Bir işçi kardeşimizdi.
Hayat şimdi her zamanki akışıyla sürüp gidecek. Onun çalıştığı fabrikada da öyle. Onun canını alan makinede bir başka işçi çalışacak. Üretim aksamadan devam edecek. Birileri yine başka fabrikalarda, tersanelerde, işyerlerinde hayatlarını kaybedecek. Üretim hep devam edecek. Ta ki biz bu yok oluşlara dur diyene kadar. Bizim hayatlarımız bir makinenin başında sönecek kadar değersiz değil. Patronumuz daha fazla kazansın diye heba ettiğimiz ömürlerimiz bu kadar hiçe sayılamaz.
Bugün gencecik bir arkadaşımızdı yitip giden. Yarın bizim olmayacağımızın garantisini kim verebilir bize. Bu kölelik sistemi devam ettikçe, patronların gözü sömürmeye doymadıkça, kaybolup giden bizim hayatlarımız olmaya devam edecek. Kapitalizmin azgın saldırılarından bizleri kurtaracak olan yine bizleriz. Bu kıyıma, bu sömürü düzenine dur diyecek olan da bizleriz. Hep birlikte haykırmamız gereken şey şu olmalı: Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
Son Eklenenler
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...