Buradasınız
Düzce Cam ve Hilton-Sa İşçileri Grevde!

Düzce Cam işçileri sendika düşmanlığına karşı grevde!
Düzce Cam fabrikasında çalışan Türk-İş’e bağlı Kristal-İş Sendikası üyesi işçiler, 26 Temmuzda grev başlattılar. Düzce 2. Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan fabrikanın önüne grev pankartını coşkuyla asan işçiler, mücadelelerini kararlılıkla sürdürüyorlar.
Düzce Cam işçileri, yaklaşık üç buçuk yıl önce Kristal-İş Sendikası’na üye oldular fakat patron sendikanın yetkisine temelsiz gerekçelerle itiraz etti. Pek çok işyerindeki sendikalaşma mücadelesinde olduğu gibi Düzce Cam’da da dava sürecini işçilerin örgütlenmesini kırmak ve sendikayı tasfiye etmek için kullanan patron, sendikalaşma çalışmasını yürüten işçileri işten atmaya başladı. Kristal-İş Sendikası tarafından yapılan açıklamaya göre, 2 yıl süren hukuk mücadelesini sendikanın kazanmasına rağmen Düzce Cam patronu sendika ile görüşmeye yanaşmadı. Devlet tarafından atanan arabulucu görüşmelerine dahi katılmayan patron, işyeri temsilcilerinin de aralarında bulunduğu pek çok işçiyi işten çıkarmaya devam etti. Böylece Düzce Cam’da işten atılan işçi sayısı 80’i buldu.
Patronun hak, hukuk tanımaz tutumuna karşı grev başlatan Düzce Cam işçileri, atılan işçilerin geri alınmasını ve sendikalaşma hakkına yönelik saldırılan son bulmasını istiyorlar. Atılan işçiler, kenetlendiklerini ve kararlı olduklarını ifade ediyorlar. Öte yandan Düzce Cam’daki grev alanı işçilerin aktardığı bu duyguları pekiştiren bir olaya da sahne oldu. Atılan işçilerden Ahmet Özmen, düğününü grev alanına taşıdı. İşçiler evlenen çifti şarkı ve türkülerle karşıladılar.
Grevdeki Hilton-Sa işçileri; “sefalet ücreti istemiyoruz!”
Adana Hilton-Sa’da Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine Türkiye Otel, Lokanta ve Eğlence Yerleri İşçileri Sendikası (OLEYİS) üyesi işçiler greve çıktı. Otelin farklı bölümlerinde çalışan grevci işçiler, halaylarla başlattıkları grevi güçlü bir inançla sürdürüyorlar.
Adana Hilton-Sa’da çalışan işçilerin %70’i asgari ücret alıyor. Yıllardır asgari ücretle çalıştıklarını belirten işçiler, sendika aidatının da kesilmesiyle ücretlerinin asgari ücretin dahi altına düştüğünü söylüyorlar. Ücret, ikramiye, sosyal yardımlar gibi konularda işçilerin taleplerine kulaklarını tıkayan otel yönetimine karşı üretimden gelen güçlerini kullanarak “grev!” diyen işçiler, hak mücadelelerinde kararlı! Hilton-Sa işçileri, bacasız sanayi olarak adlandırılan turizm sektörünün en büyük firmalarından birinde sefalet koşullarında çalışmayı kabul etmeyeceklerini vurguluyorlar.
- İşçiler Sendika Düşmanlığına Karşı Mücadele Ediyor
- Omsa Metal İşçileri Sendika Hakları İçin Direnişte
- Cam İşçileri Grevde, İzBB İşçilerinin Direnişi Sonuç Verdi
- Sefalet Zammı Dayatmasına, İşten Atmalara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Soygun Değil de Ne?
- İzmir’de Grevci İşçiler Sefalet Dayatmasına Hayır Dedi
- DYO Boya Grevi Kazanımla Sonuçlandı
- İşçiler, Emekliler Sefalet Dayatmasına Karşı Mücadeleyi Büyütüyor
- Buca Belediye İşçilerinin Anlattıkları
- Çiğli Belediyesinde İşten Atılan Kadın İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Kamu Emekçileri, Öğretmenler, İşçiler Mücadele Ediyor
- Polonez İşçilerine Selam Olsun
- Bize Ekmek Yoksa Size Pasta Yok!
- Buca Belediyesi İşçileri Ücret Gaspına Karşı İş Bıraktı
- Hak Gasplarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Reckitt İşçilerinin Grevi Kararlılıkla Sürüyor
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevi Bitti Ama Grev Nefreti Bitmedi
- Bayramın Üçüncü Gününde KRT İşçileriyle Dayanışma
- KRT Çalışanlarından Eylem
- Reckitt Benckiser Grevcilerini Ziyaret Ettik
Son Eklenenler
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...