Buradasınız
“Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
Avcılar’dan bir metal işçisi
“Almış dizginleri eline
Bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası
Onların kemik yalayan dostları
Onların sazı cazı villası doktoru dişçisi
………………
Haramiler kesmiş sokak başlarını
Polisin kırbacı, celladın ipi, spikerin çenesi, baskı makinesi
Haramilerin elinde”
“İstanbul” şiirinde yaşadığı dönemi anlatan Vedat Türkali, bu dizeleriyle bugüne de ışık tutuyor. Herhalde artık yaşlı işçilerin, iş başında kalp krizi sonucu ya da bir uzvunu makineye kaptırarak öldüğünü daha çok duyar hale geleceğiz. Çünkü bir taraftan “şaha kalkan ekonomi” yalanları havalarda uçuşurken, diğer tarafta emeklilere reva görülen maaş açlık sınırının çok altında. Hal böyle olunca da sınıfımızın emeklileri yılların yorgunluğuna ve kronik hastalıklarına rağmen ne iş bulurlarsa çalışıyorlar.
Yakın zamanda Avcılar’da çatı tadilatı yapan 79 yaşındaki bir işçinin kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdiği haberlere konu olmuştu. Ömrünü fabrikalarda, atölyelerde tüketen babalarımıza, dedelerimize bu sistem son nefesine kadar çalışmayı, aksi halde açlığa mahkûm olmayı reva görüyor. Geçenlerde MHP’li bir milletvekili şöyle diyordu mesela: “Emekliler hep devletten bir şey beklemesin, aile ekonomisine katkı sunacak bir şey yapsın. Su, simit satsınlar.”
Yani yıllarca çalışıp alın teri döken, primlerini ve vergilerini daha ücreti eline geçmeden ödeyen işçinin, artık dinlenmesi gereken yaşa gelip de “şimdi bir soluk alayım” demesini bile çok görüyorlar. Oysa bunu söyleyenlere baktığımız zaman, bizim vergilerimizle ballı maaşlara, ayrıcalıklara sahip olduğunu görüyoruz. Arsızca tepeden akıl veriyorlar, emekli maaşlarına yapılacak zamları unutun mesajları veriyorlar. Her fırsatta krizin ağır yükünü biz işçi sınıfının sırtına yıkan egemen güçler, adeta ömrümüzün sonuna kadar tezgâh başlarında kalmamızı istiyorlar. Her fırsatta biz işçilerin, ağır bedeller ödeyerek kazanılmış haklarına göz diken bu güruh, adeta işçileri kölelik koşullarına götürmek istiyor. Madem ölene kadar çalışacağız, neden bu kadar vergi ve prim ödüyoruz? Bir kere sormak lazım, siz kimin parasını kime vermiyorsunuz?
Biz işçi ve emekçiler, ekonomik krizin sınıfımıza fatura edilmesine hayır diyoruz. Vergiler işçilerden değil patronlardan kesilmelidir. Şairin dediği gibi haramiler kesmiş sokak başlarını! Onların yalanı, talanı, lüks ve şatafatı işçi sınıfına ağır bedeller ödetmektedir. Sınıfımızın emeğini azgınca yağmalayanların biz işçilere akıl verme hakkı yoktur. Bu emek düşmanlarına dur demek için işçi sınıfı mücadele saflarında birleşmelidir.
- “Şehrin En Güzel Yerindeki Mezar”
- Toplumu Zıvanadan Çıkarttılar
- Ne Kadar Örgütlüysek O Kadar Nefes Alırız
- Bursa’da Gelirde ve Vergide Adalet Eylemi
- Belediye İşçileri ve Sağlık Emekçileri Ücret Gasplarına Karşı Eylemler Yapıyor
- Sesimizi Duyurmak İçin Grevdeyiz
- Bunlar Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- Filistin Sendikalarından Eylem Çağrısı
- Taksim’de İsrail’in Saldırıları Protesto Edildi
- Direnişçi İşçilerle Omuz Omuza!
- İktidar ve Sermaye Sahipleri Doymak Bilmiyor
- Ankara Gar Katliamının 9. Yılında Barış Karanfilleri Anıldı
- 10 Ekim Katliamında Hayatını Kaybedenler Ankara’da Anıldı
- Sınıf Dayanışmasıyla Daha Güçlü Hissediyoruz
- Fernas İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Elba Bant Grevine Dayanışma Ziyareti
- KESK: “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!”
- UİD-DER’in Lübnan Sendikalar Birliğinin Dayanışma Çağrısına Yanıtı
- Savaşın Yıldönümünde İsrail Protesto Edildi
- Tarkett Grevine Dayanışma Ziyareti
Son Eklenenler
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...
- Adana’da SASA-PTA Üretim Tesisi Şantiyesinde çalışan işçilerin Yapı Yol-İş Sendikasıyla birlikte ücret gaspına karşı başlattıkları direniş kazanımla sonuçlandı. Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri, belediye önünde eylem yaparak ücretlerinin...
- Her gün yeni bir vahşet, felaket, savaş haberi alıyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız ekonomik ve toplumsal düzen vahşet, felaket, savaş üretiyor. Her gün bir önceki güne göre daha kötü bir dünya ve yaşama açıyoruz gözlerimizi. Beraber çalıştığım bir...
- Çoğu işçi kardeşimiz birlikte hareket etmenin, hak mücadelesi vermenin zor olduğuna inanıyor. Gerçekten de hak mücadelesinde kolay bir yol yok. Peki ama kölelik koşullarında çalışmak, sefalete boyun eğmek kolay mı? Bireysel çabalarla hayat...
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri 24 Ekimde pek çok ilde basın açıklamaları gerçekleştirerek devletin sağlık politikalarını, sağlık emekçilerinin maruz kaldığı sömürüyü ve tüm bunların bir sonucu olan bebek...
- Çalışma koşularımızın kötülüğünden, ücretlerimizin düşük olmasından ve genel sorunlarımızdan bahsederken “peki, bu durumda ne yapmalıyız” diye sorduğumuzda arkadaşlarımız kimi zaman “bu işyerinden bir şey olmaz” diyor.