Buradasınız
84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
İstanbul/Esenyurt’tan bir metal işçisi

Bir seçim sürecinde daha burjuva siyasetçiler, yani patronların siyasi temsilcileri sahnedeler. Milyon dolarlık reklam kampanyaları eşliğinde, işçileri yalanlarına inandırmak için kapı kapı geziyorlar. İşçilere, emeklilere gelince “kaynak yok” diyenler, sıra seçimlere gelince musluğu ardına kadar açık tutuyorlar. Hepsi birbirine çamur atıyor, tepeden konuşuyor, emekçilere hayal satıyor. Şüphesiz o sahte vaatler ve gülücükler de seçim bitene kadar... Seçim sonrasında işçi sınıfını daha ağır koşulların beklediği tecrübeyle sabittir.
Sermaye temsilcileri boş vaatlerle insanları kandırma yarışına çıkmışken işçilerin gerçekleri her fırsatta kendini açığa vuruyor. Bir tarafta korkunç bir zenginlik birikirken, diğer tarafta işçilerin, emekçilerin sorunları katlanarak artıyor. Sokakta kendisine mikrofon uzatılan Sevim nine gibi nice emekçi var. Bakın ne diyor ninemiz: “84 yaşındayım, çalışmak için iş arıyorum. Evimin kirasını zor ödüyorum. Ramazan geldi, affedersiniz pidenin kokusu mis gibi geliyor ama alamıyorum.” Sevim ninenin anlattıkları, bu sistemin efendilerinin biz işçilere neyi reva gördüğünün resmidir. İnsan sormadan edemiyor, 84 yaşında bir kadın neden çalışmak zorunda kalır? Nasıl olur da bir insan bir pideyi alamayacak duruma düşürülür?
Bir kesim evinin kirasını bile ödeyemeyecek durumdayken siyasi iktidarın “dünya bizi kıskanıyor” diye caka satmasına ne demeli peki? Siyasi iktidar emeklilik sistemini, sağlık sistemini bilinçli bir politika izleyerek yerle bir etti, sağlık hizmetlerini ticarileştirdi. Yaşlı işçiler emekli olmalarına rağmen çalışmak zorunda kalıyor ve günden güne hayatları daha da çekilmez hale geliyor.
İşte bu sebepten Sevim nine, yılların verdiği hayat tecrübesine dayanarak “böyle giderse daha kötüye gidecek, gözümüzü açalım” diyor. Belki daha kötüsü ne olabilir diye düşünenlerimiz olabilir. Fakat unutmayalım ki, yaptıkları yapacaklarının kanıtıdır. Seçimlerden sonra bizleri ciddi bir zam yağmurunun yanı sıra kıdem tazminatına göz dikilmesi gibi hak gaspları bekliyor. Bir süredir biz işçilere pazarladıkları sahte gülüşler seçim sonrası yerini hayatın gerçeklerine bırakacaktır.
Krizin faturasını biz işçilerin üzerine yıkıp sırtımızdan servetine servet katanlardan bir kurtuluş beklemek saflık olur. Sevim ninenin de dediği gibi, gözümüzü açalım, birlik olalım ve mücadele edelim. Yoksa daha kötü günler biz işçileri bekliyor.
- Başka Bir Gezegen Gibi
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Barış Mitingi Çağrısı
- Omsa Metal Direnişiyle Dayanışma
- Hayat Pahalı Değil Ücretlerimiz Düşük!
- Derbide Yeni Sezon Yaklaşıyor!
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Digel Tekstil İşçilerinin Hak ve Onur Mücadelesi Devam Ediyor
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
- KESK Taleplerini Duyurmak İçin Alternatif TİS Masası Kurdu
- “Faizi Kim Uyguluyor, Bunu da Desene!”
- Hiroşima’dan Gazze’ye Umut İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinde
- Kamu İşçilerine Sefalet Protokolü
- Kamu İşçilerine Grev Yasağı ve Sefalet Dayatması
Son Eklenenler
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...