Buradasınız
Esenyurt Davası ve İşçiler İçin “Adalet”

11 işçinin yanarak yaşamını kaybettiği Marmara Park AVM inşaatında gerçekleşen iş cinayetinde karar duruşması 8 Nisan Çarşamba günü Bakırköy Adliyesinde görüldü. 3 yıl süren davada, gerçek katiller devletin hukuk sistemi tarafından korunuyor.
Saat 14.00’da başlayan duruşma sonrası hayatını kaybeden işçilerin aileleri ve dava avukatı adliye önüne gelerek kararı açıkladı. Avukat Gökhan Küçük, dava sonucuna tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Bizim açımızdan bu iddianame çok ilkel ve dosya kapsamından çok uzaktır. Sorumluların tespitiyle hiç alakası olmayan, dosya kapsamının çok gerisine düşmüş ve gerçek sorumluları tespit etmekten kaçar bir şekildedir. Açıkçası işçi sağlığı ve iş güvenliğinin bütün mevzuatlarına, T.C. Anayasasının 17. maddesindeki yaşam hakkına saygısı olmayan bir iddianame olarak görüyoruz. Şimdiye kadar, tek tek dosyaya giren her evrak hakkında beyanda bulunduk. Bilirkişi raporlarına itirazlarda bulunduk. Mesele oraya elektrik kablosunu götüren çocuğa yıkıldı. Bu davada en önemli hukuksal argüman şudur: Marmara Park, bu somut olayın özelliğinde müteahhit firmadır. Buradan yatırımcı firmayım diye kurtulmasına hukuken imkân yoktur. Ceza yargılamasında herkes kendi fiilinden sorumludur diyor, sayın savcı. Gözden kaçırdığı şey şu: Kayı İnşaat, Marmara Park, bir başkasının fiilinden dolayı değil, kendi yükümlülüklerini yerine getirmediği, gözetme, koruma yükümlülüklerini yerine getirmediği için sorumludur. Sonuç olarak bu iddianame, bizim açımızdan itiraz edeceğimiz bir iddianamedir.”
Görüyoruz ki işçilerin hayatını kaybetmesi, ailelerin acıları, patronların ve onların temsilcilerinin umurunda değil. Hukukun ve adaletin de kimlere hizmet ettiği çok açıktır. Patronlar, daha çok kâr elde etmek için işçilerinin canını hiçe sayıyor. Devlet de onları korumak, safahatlarının bekasını sağlamak için çalışıyor.
Pek çok davada olduğu gibi Esenyurt davasında da gerçek sorumlular korundu. İşçilerin birliği ve örgütlülüğü olmadan daha nice canlar ölüme gidecek, davalar böyle sonuçsuz kalacaktır. Bizlere, işçilere bu acıları çektiren patronlar sınıfından hesap soracak olan yine işçilerdir. Bunun için örgütlenmek ve mücadele vermekten başka çare yoktur.
Vietnam: 90 bin Ayakkabı İşçisi Kazandı
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- İş Cinayetinde Ölen İşçiler Kusurlu Sayıldı
- Oba Makarna, ZSR, Amasra, Kartalkaya… İş Cinayetleri, Denetimsizlik, Teşvikler
- “Emekliler Yılında” 512 Emekli İş Cinayetlerinde Katledildi
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
- 12 Haziran: Kapitalizmin Çocuk İşçi Sömürüsü Büyüyor
- Soma’nın 10. Yılı: Unutmadık, Unutmayacağız!
Son Eklenenler
- Yaşanan her türlü baskı ve zorbalığa karşı, işçi sınıfı kendi saflarında gücünü birleştirmeli ve öfkesini doğru adrese yönlendirmelidir. 1 Mayıs bu birliğin ortaya çıktığı uluslararası bir mücadele günü olarak önemli bir yere sahiptir.
- 1980 darbesinin üzerinden 45 yıl geçti ama bıraktığı karanlık hâlâ silinmedi. O darbe devrimci hareketi ve örgütlü işçi sınıfını ezmek için yapıldı. Bugün hâlâ baskılarla karşı karşıyayız. Ama nasıl ki o karanlık günlerde Hasanlar, Haticeler...
- Her sene olduğu gibi bu 1 Mayıs’a da büyük bir titizlik ve ciddiyetle hazırlandık. UİD-DER ailesi olarak çocuklarımızla, gençlerimizle kadın erkek hep birlikte kapitalizmi teşhir ettik. Ekonomik, sendikal ve siyasal taleplerimizi dosta düşmana...
- İstanbul Sultangazi’de bulunan Bezmialem Validesultan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinin Okul Müdürü Refik Albayrak’a, İBB’nin dağıttığı ücretsiz yemeğin öğrencilere ulaştırılmasını sağladığı için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kınama cezası...
- Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Alman sermayeli ERLAU Metal fabrikasında işçilerin direnişi sürüyor. Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubede örgütlenen işçiler kod 46 ile işten atıldı. Direnişin 26. gününde UİD-DER’li işçiler...
- Bazı kayıplar vardır ki ifadesi mümkün olmaz, sanki bir parçamızı alıp götürür. Pazar günü emekçi bir abimizi, bir değerimizi, bir rengimizi, “bu ülkede barışı savunan bir kişi bile kalsa umut vardır” diyen, savunduğu değerlerin bedelini...
- Bu yıl 1 Mayıs’ta Kadıköy’de yan yanaydık! Yağmur da yağdı, çamur da vardı ama biz çocuk, yaşlı, genç, engelli, üniversiteli, liseli, emekli, kadın, işçi, emekçi oradaydık. Omuz omuza, yürek yüreğeydik…
- İzmir’de belediye işçileri birbiri ardına greve çıkıyor. Narlıdere Belediyesi işçileri 6 Mayısta grev başlattı, bir gün sonra talepleri kabul edildi. Konak Belediyesi işçileri ise 7 Mayısta greve çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan...
- Bu 1 Mayıs’a kızım, torunum ve oğlumla katıldım. 1 Mayıs alanında çocuklarımın da yanımda olmasının heyecanımı ve mutluluğumu arttırdığını belirtmek isterim. Ben her yıl 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılıyorum ve her zaman çok heyecanlanıyorum.
- TÜPRAŞ Rafineri'de kendilerine haber verilmeden taleplerinin çok altında zam oranlarına ve 3 yıllık sözleşmeye imza atılmasına tepki gösteren işçiler üretimi durdurarak, yürüyüş yaparak sözleşmeyi protesto etti.
- Hiçbir şey siyaset üstü değildir. Ekmekten suya, yediğimiz peynirin kalitesinden oturduğumuz evin sağlamlığına kadar her şey siyasetin içindedir. İş cinayetlerini “kader” diye yutturanlar, depremleri de “fıtrat” diye anlatıyorlar.
- Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecinde olan belediyeler ile petrokimya sektöründeki fabrikalarda birer birer grev kararları alınıyor. İzmir’de Narlıdere Belediyesi işçileri grevin ilk gününde kazanım elde ederken Konak Belediyesinde 7 Mayısta grev...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü mücadelesi 1889’dan önce başlamıştı. Ancak 1 Mayıs 1889’da, 8 saat çalışma, 8 saat dinlenme ve 8 saat canımızın istediğini yapma talebiyle kitlesel olarak alanlara çıkıldı. 1 Mayıs bu başkaldırının ve daha adil bir...