Buradasınız
Evlenme Programları: Yalan Makineleri
Savaşlar, yıkımlar, yoksulluk, açlık, yozlaşma ve dahası… Bir tarafta acı ve sefalet varken, diğer tarafta 8-10 kişinin elinde biriken ve yüz milyar dolarları bulan bir servet var. Sermaye sınıfı yani burjuvazi, bu devasa zenginliği işçi sınıfını sömürerek elde ediyor. Bu da yetmezmiş gibi insanların neyi düşünüp neyi düşünmeyeceğine, neyi izleyip neyi izlemeyeceğine karar veriyor. Yani emekçi kitlelerin zihinlerini esir alarak yaşamlarına her türlü müdahalede bulunuyor.
Milyonlarca insan rutin bir hayatın içine hapsedilmiş durumda. Her gün işe gidip patronlara 10-12 saat çalışıp, eve döndüğünde de yine patronların belirlediği programları izlemek zorunda kalıyorlar. Belirli bir zamandan sonra da izledikleri programlar yaşamlarının bir parçası haline geliyor. Örneğin hayatının büyük bir kısmını ev işleriyle, çocuk bakımıyla geçirmek zorunda kalan ev kadınları bu programların esiri haline gelmiş durumda. Hemen hemen bütün kanallarda evlilik ve kayıp bulma programları boy gösteriyor. 18 yaşlarında gençlerden tutun da 80’lik dede ve nineleri evlilik programında güya evlendirmeye çalışıyorlar. Bu programlarda hakaretler, aldatmalar, yalanlar, entrikalar, iftiralar dışında hiçbir şey yok. Aslında böylesi programların kurgudan ibaret olduğu çok açık. Hatta evlilik programından birinde kavga edip ayrılan birinin “Bu bir kurgu. Bugün ‘aşk yaşa’ diyorlar, ertesi gün de kavga edilmesini istiyorlar. İnsanları kandırıyorlar. Stüdyoda oyun oynanıyor. Üç yıl boyunca, evlenmeye gelip orada oturanlar var. Bir insan bu sürede ne yer, ne içer, nasıl geçinir? Sorgulayan yok” sözleri bu kurguyu ortaya koyuyor. Herkesin birbirinden dürüstlük beklediği bu programlarda birbirlerine ağza alınmayacak sözler söylüyorlar, birbirlerinin arkasından iş çeviriyorlar. Ağlamalar, sızlamalar sayesinde de reyting rekorları kırılıyor. Burjuva medya insani değerden yoksun bu programların içeriğini öyle bir ayarlamış ki, insanlar ekranlara kilitleniyor, başka bir şey izleyemiyor.
Bu programlar dev bir sektör haline gelmiş durumda. Bütün kanallarda benzer programlar yayınlanıyor. Alternatifi olmayan işçiler bir süre sonra bu programlardaki didişmelerden keyif alır bir hale geliyor. Normal koşullarda böylesine hakaret dolu programları insanlar izlemezler ve tepki gösterirler. Çünkü bu programlar insani ilişkileri basitleştirerek değersiz bir hale getiriyor. Fakat gündelik yaşamında sorunlarla boğuşan işçiler, medyanın yarattığı gerçek dışı olaylarla kafalarını meşgul ediyorlar. İnsani olmayan çalışma koşullarının, düşük ücretlerin, artan işsizliğin ve hayat pahalılığının yarattığı bunalımdan bir an olsun uzaklaşma ihtiyacı duyuyorlar. Bu durumda emekçi kitleler kendi sorunlarını çözmek yerine programlardaki sorunlara kafa yoruyorlar ve kendi aralarında tartışıyorlar. Örneğin işçiler fabrikalarda uğradıkları haksızlığa karşı seslerini çıkaramazken, evlenme programlarındaki karakterlere akıl vererek, bağırıp çağırabiliyorlar. Televizyonun başında evdekilerle tartışma yürütüyorlar. Evlilik için gelen talipliye uygun bir eş seçme tartışması yürütüyor, yorum yapıyorlar. Yani 80’lik dedenin sözde evlenme sorunu işçilerin gündemine oturuyor.
Burjuvazi işçilerin kendi sorunlarına kafa yormaması için elinden geleni yapıyor. Düşünmeyen, sorgulamayan bir insan topluluğu yaratmak istiyor. Bunun için de elindeki tüm medya araçlarını kullanıyor. TV kanallarındaki programları bir de gazetelerde, dergilerde ve sosyal medyada yayımlayarak gündem oluşturuyor. Peki, işçilerin ana gündemi gerçekten de bunlar mı olmalı? İşçilere dayatılan bu programlar onların hayat koşullarını değiştirmediği gibi, düşünmelerinin de önüne geçiyor. Oysa insan üreten, düşünen, sorgulayan, haksızlıklara karşı duran bir varlıktır. Kendilerini çaresiz ve tek başına hisseden işçiler, birleştiklerinde nasıl büyük bir güç haline geleceklerinin farkında değiller. Bu gücün farkına varmak ve sorunlarını çözmek ancak ve ancak işçilerin bilinçlenmesiyle olur. İşçilere yaşanamayacak bir hayatı reva gören, onları yalanlarıyla avutmaya çalışan patronlara karşı duracak olan işçi sınıfının örgütlü gücüdür.
- Çözüm Sınıfını Bilip Birlik Olmakta!
- Polonez İşçileri Fabrika Önünde Kazanımlarını Kutladı
- Perfetti Van Melle’de Direniş Kazanımla Sonuçlandı
- Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir
- Dünya İşçi Sınıfı Yeni Yıla Mücadeleyle Girdi
- KESK TÜİK’in Sahte Enflasyon Rakamlarını Protesto Etti
- Harb-İş Eskişehir Şubesinden TİS Eylemi
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Balıkesir’de ZSR Mühimmat Fabrikasında İşçi Katliamı
- İş Kazalarına Karşı Daha Fazla Örgütlenelim
- Hitachi Energy’de Anlaşma İmzalandı, Grev Sonlandırıldı
- TİS Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları Toplantısı Düzenlendi
- Selçuk, 5 Küçük Kardeş ve Annelik
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Önümüzdeki En Büyük Engel Sömürü Düzenidir
- Kanatları Kesik Gençler Ülkesine Yolculuk
- 1-0 Önde Olmak İçin Örgütlü Mücadeleye!
- 2021 Tüm Emekliler Sendikası’ndan Tekirdağ’da Eylem
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Gözaltılara Karşı Eylem
Son Eklenenler
- İngiliz egemenleri, sömürge döneminde ticaret gemilerini, donanmalarını korumak için vahşi bir yöntem geliştirmişler. “Yamyam fare yöntemi” olarak adlandırılan bu yöntem şöyle: Açık denizdeki gemilerde fareler çoğalınca önce bir fare yakalanır, boş...
- Asgari ücret pek çok işçinin beklediğinin tersine 23 bin lirayı bile bulmadı. Utanmadan “işçiyi enflasyona ezdirmedik” dediler, gözlerimizin içine baka baka bizimle dalga geçtiler. Hiçbirimiz bu yalana inanmıyoruz. Çünkü yoksulluğu biz yaşıyoruz,...
- Evlatlarımızın sağlıklı gelişimi, sadece ne yiyip içtikleriyle değil, nasıl bir ortamda, çevrede büyüdükleriyle de ilgilidir. Empati, iletişim gibi sosyal, duygusal ve zihinsel becerileri çevreleriyle etkileşimlerinin izlerini taşır. Çocukların...
- 17 Ocakta okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lisede okuyan yaklaşık 20 milyon öğrenci birinci dönem karnelerini alarak yarıyıl tatiline girdi. Mersin’de Eğitim-Sen ve Özel Öğretmenler Sendikası eğitimdeki sıkıntıları dile getirmek için Yenişehir İlçe...
- Suriye’deki Esad rejimi 8 Aralıkta yıkıldı. Hemen ardından da Suriye’deki savaşın bittiği ve Türkiye’deki Suriyelilerin artık güvenle ülkelerine geri dönebileceği konuşulmaya başlandı. Medyada Erdoğan’ın Suriye politikasının ne kadar başarılı olduğu...
- Sevgili işçi kardeşlerim, bizler yani işçi sınıfımızın örgütlü mücadelesinin bir parçası olanlar, eski kuşaktan işçilerin deneyimlerinden ziyadesiyle istifade etmeyi öğrendik sınıf büyüklerimizden. Bundandır karşımızdaki herhangi bir işçi...
- UİD-DER Müzik Topluluğu (UMUT), Ruhi Su’nun sesinden dinlediğimiz Boşa Didinmek Fayda Vermez şarkısını yeniden yorumladı. Şarkının mücadeleye çağıran sözleri kadar hikâyesi de çok anlamlı. Rusya işçi sınıfının romancısı Maksim Gorki, 1907’de,...
- İşyerinde yeni yıl kutlaması yapmak için işi biraz erken bıraktık. Kutlama için masaları hazırladık, şarkı listemizi ayarladık. İşin yorgunluğunu atıp dinlenecek, uzun uzun sohbet edecektik. Tabii eğlence kısmına geçmeden önce işyerinin şef ve...
- Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine 13 Aralıkta başlayan GE Grid Solutions grevinin 33. gününde anlaşma sağlandı. Böylece MESS sözleşmeleri kapsamında 4 işletmede...
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...