Buradasınız
Fazla Mesaiye Kalmamak İçin İzin Almak Zorunda mıyız?
Sancaktepe’den bir tekstil işçisi
Ben tekstil sektöründe çalışan bir kadın işçiyim. Ancak kızımı bırakabileceğim bir yer olmadığı için yarım gün çalışıyorum. Kızımı okula bırakıp işe gidiyorum, iş çıkışı da onu okuldan alıp eve dönüyorum. Emekçi bir kadın olarak gerçekten zor ve yıpratıcı bir temponun içindeyim. Sabah kalkıp evin işlerini görmek, yemek hazırlamak, daha sonra işe gitmek, iş çıkışı yine eve gelip akşam yemeği, bulaşıklar, kızımın ödevleri vs. ile uğraşmak derken gün bitiyor. Fiziksel olarak insanı yıpratan, yorucu bir tempo bu.
Bu yorucu ve yoğun tempo yetmezmiş gibi bir de işyerinde yaşadığımız sıkıntılar var. Resmi tatil günlerinde işe gitmek zorundayız. Üstelik fazla mesai ücreti de almıyoruz. Yılbaşı tatilinde bile işe gitmeye zorlandık. Gelmeyenlerin ücretleri kesildi. Hemen bütün tekstil atölyelerinde yaşanan fazla mesai sorununu biz de yaşıyoruz. Günlük çıkarmamız gereken belirli bir adet oluyor. Ama bu adet sürekli olarak artıyor. Yaptıkça daha fazlasını istiyor patron. Ama bu bile siparişleri yetiştirmeye yetmeyince Cumartesi dâhil fazla mesaiye bırakılıyoruz. Zaten bütün gün çalışmaktan didinmekten yorulmuş olan bedenlerimiz hafta sonu geldiğinde iyice tükenmiş oluyor. Normalde Cumartesi günleri yarım gün çalışıyoruz. Bu yarım gün aslında fazla mesai sayılmalı ama öyle olmuyor. Öğleden sonra kendi işlerimizi görmek, ihtiyaçlarımızı karşılamak istiyoruz. Sadece işlerimizi halletmek için değil sosyalleşmek için de bedenen dinlenebilmek için de zamana ihtiyacımız var. Bunun için yalnız Pazar gününün tatil olması yetmiyor. Çünkü hafta içi zaten fazla mesai yaptığımız için iş ve ev dışında bir şey yapamıyoruz. Ama öyle bir duruma düşürülüyoruz ki fazla mesaiye kalmamak için izin almamız gerekiyor! Patron ısrarla “bana mazeretle gelmeyin” diyor ve izin vermeye yanaşmıyor. Oysa bizim fazla mesaiye kalmamak için gerekçe sunmamıza gerek bile yok. Neden ben hakkım olan bir şey için mazeret bildirip özel yaşamıma dair şeyleri açıklayarak izin almak zorundayım ki? Hastalık, yorgunluk, düğün, aile işleri ya da başka birçok nedenim olabilir ama mazeretimin ne olduğunun ne önemi var? Fazla mesai yapılıyorsa isteyen kalmalı, istemeyen mazeret bildirmeye zorlanmamalı.
Ne yazık ki bu ve bunun gibi pek çok sorun yaşamamıza rağmen ve hemen herkes bu durumdan şikâyetçi olmasına rağmen birlikte hareket edemiyoruz. İşyerinde kayıt dışı çalıştırılan göçmen işçiler var. Gündelikçiler var. Uzun süreli çalışan işçi sayısı çok az. Genellikle kısa bir süre çalıştıktan sonra koşulları beğenmeyip işten çıkıyorlar. Ama ortak hareket etmeye dönük bir girişim ya da çaba yok. Mesela yakın zamanda usta makinecilerin de içinde olduğu bir grup, ustanın çok fazla bağırıp çağırması nedeniyle işten ayrıldı. Aslında bu arkadaşlar çekip gitmeselerdi, en azından daha güçlü ses çıkarabilecek bir çoğunluk sağlayarak birlikte hareket edebilseydik sorunlarımızın önemli bir kısmını çözebilirdik. Ben yıllarca tekstil atölyelerinde çalıştım ve gittiğim her yerde hemen hemen aynı sorunlarla karşılaştım. Buradan ayrılıp başka bir atölyeye gittiğimde de benzer sorunlarla karşılaşacağımı biliyorum. Patronlar “birkaç kişi gider ama nasılsa bu koşullara razı olan başka gelenler olur” ya da “göçmen işçi çalıştırırım, hem daha az öderim” diye düşünüyor. O yüzden işçilerin birlik olmaktan başka çaresi yok. Kendimiz bir şeyleri değiştirmediğimiz sürece sorunlarımız aynı kalacak hatta büyüyecek!
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...