Buradasınız
Futbolun Topu, İşçinin Sömürülen Emeği
Katar’da düzenlenen dünya kupasının sonuna geldik. Yaklaşık bir ay süren bu futbol organizasyonuyla ilgili birçok sorun kamuoyuna yansıdı. Katar’ın turnuvayı düzenleyeceğinin belli olduğu 2010 senesinden bu yana binlerce göçmen işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Dünya kupası organizasyonu üstlenildikten sonra, turnuvayı gerçekleştirecek neredeyse hiçbir altyapısı bulunmayan ülke adeta koca bir şantiyeye çevrildi. Katar egemenleri için binlerce işçinin katledilmesi bir istatistikten fazlası değilken, ülkede hâlihazırda 2,5 milyon civarında göçmen işçi kötü koşullarda çalışmaya devam ediyor.
Sporun ve özel olarak futbolun sermayeyle iç içe geçtiğini gösteren bu tablodan kupanın topları da azade değil. Turnuvada “milyon dolarlık” futbolcuların oynadığı toplar, Pakistan’ın Pencap eyaletinde üretiliyor. 60 bin işçinin yani şehir nüfusunun yaklaşık yüzde 8’inin çalıştığı bir fabrikanın da bulunduğu imalathanelerin yüzde 80’inde el işçiliği kullanılıyor. El işçiliğiyle üretilen toplar makinede üretilene nazaran daha sağlam ve aerodinamik açıdan daha dengeli oldukları öne sürülüyor!
El emeğiyle üretilmiş standart bir futbol topunda 20 altıgen, 12 beşgen parça tam 690 dikişle birbirine tutturuluyor. Topların dikişlerini ise genellikle kadın işçiler yapıyor. Kadınlar eve gidip çocuklarına yemek hazırlamak için mesailerine ara vermek zorunda kalıyorlar ve daha sonra işyerine geri gelerek üretime devam ediyorlar. Erkek işçiler ise genellikle kalite kontrol ve malzeme üretimi aşamalarında çalışıyorlar. Futbol toplarının üretiminde 1997’deki çalışma kanunu devreye girmeden önce 5 yaşındaki çocuklar bile çalıştırılıyordu.
Bugün sadece dünya kupası için değil, dünyadaki tüm futbol toplarının yüzde 70’i Pakistan’da böylesi koşullarda üretiliyor. Futbolu da milyonları etkileyecek bir araç olarak kullanan kapitalistler, aynı zamanda arka planda yatan muazzam çelişkileri de saklamayı amaçlıyorlar. Bugün Katar’da gördüğümüz şatafatın arkasında insan hakları ihlallerinin, baskının, dizginsiz emek sömürüsünün yattığını biliyoruz. Burjuvazi küçüğünden büyüğüne her türlü ürünün arkasındaki emeği ve bu emeğin nasıl sömürüldüğünü görünmez kılmak istiyor. Oysa biz milyonlarız, milyarlarız. Bu düzende emeğimizi de haklarımızı da görünür kılmak ancak ve ancak bizim elimizde!
- “Şehrin En Güzel Yerindeki Mezar”
- Toplumu Zıvanadan Çıkarttılar
- Ne Kadar Örgütlüysek O Kadar Nefes Alırız
- Bursa’da Gelirde ve Vergide Adalet Eylemi
- Belediye İşçileri ve Sağlık Emekçileri Ücret Gasplarına Karşı Eylemler Yapıyor
- Sesimizi Duyurmak İçin Grevdeyiz
- Bunlar Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- Filistin Sendikalarından Eylem Çağrısı
- Taksim’de İsrail’in Saldırıları Protesto Edildi
- Direnişçi İşçilerle Omuz Omuza!
- İktidar ve Sermaye Sahipleri Doymak Bilmiyor
- Ankara Gar Katliamının 9. Yılında Barış Karanfilleri Anıldı
- 10 Ekim Katliamında Hayatını Kaybedenler Ankara’da Anıldı
- Sınıf Dayanışmasıyla Daha Güçlü Hissediyoruz
- Fernas İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Elba Bant Grevine Dayanışma Ziyareti
- KESK: “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!”
- UİD-DER’in Lübnan Sendikalar Birliğinin Dayanışma Çağrısına Yanıtı
- Savaşın Yıldönümünde İsrail Protesto Edildi
- Tarkett Grevine Dayanışma Ziyareti
Son Eklenenler
- Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 4 No’lu Şube ile Kartal Belediyesi yönetimini temsil eden SODEMSEN arasında yürüyen görüşmelerden olumlu bir sonuç alınamaması üzerine Kartal Belediyesi işçileri 30 Ekimde greve çıkmıştı. Belediye...
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...
- Adana’da SASA-PTA Üretim Tesisi Şantiyesinde çalışan işçilerin Yapı Yol-İş Sendikasıyla birlikte ücret gaspına karşı başlattıkları direniş kazanımla sonuçlandı. Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri, belediye önünde eylem yaparak ücretlerinin...
- Her gün yeni bir vahşet, felaket, savaş haberi alıyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız ekonomik ve toplumsal düzen vahşet, felaket, savaş üretiyor. Her gün bir önceki güne göre daha kötü bir dünya ve yaşama açıyoruz gözlerimizi. Beraber çalıştığım bir...
- Çoğu işçi kardeşimiz birlikte hareket etmenin, hak mücadelesi vermenin zor olduğuna inanıyor. Gerçekten de hak mücadelesinde kolay bir yol yok. Peki ama kölelik koşullarında çalışmak, sefalete boyun eğmek kolay mı? Bireysel çabalarla hayat...
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri 24 Ekimde pek çok ilde basın açıklamaları gerçekleştirerek devletin sağlık politikalarını, sağlık emekçilerinin maruz kaldığı sömürüyü ve tüm bunların bir sonucu olan bebek...