Buradasınız
Gebze’de Arap Halklarının İsyanı Konulu Etkinliğimiz
Marmara Üniversitesinden bir öğrenci
Arap emekçiler yıllardır zulüm, baskı ve despot yönetimler altında yaşadılar. Zenginlikler yarattılar, patronlar için. Patronlar için üretirken kendi paylarına sefaletten başka bir şey düşmedi.
Susuzluğa, açlığa, sefalete, eli kanlı diktatörlere bir cevap vermenin vakti gelmişti. Bütün dünyaya yüreklice haykırmanın vakti gelmişti. Ortadoğu ve Kuzey Afrikalı emekçiler isyan etti. Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da emekçiler insanlık onuru için, ekmek ve özgürlük için şahlandılar. Halkın ağır tokadı bir kez daha indi zulmedenlerin suratına. Bir kez daha haykırdılar gerçekte güçlünün kim olduğunu ve gücün kimin elinde bulunduğunu.
Pazar günü UİD DER Gebze Temsilciliğinde düzenlediğimiz etkinlikte, Arap halklarının onurlu mücadelesini konuştuk. Bölgenin öneminden bahsettik. Tarihlerine değinmeye çalıştık. Uluslararası sınıf mücadelesinin yükselen dalgası hakkında yorumlarda bulunduk. Sorularımızla devam eden etkinliğimiz çok daha renkli bir hale geldi. Bizlerin neler yapması gerekiyor bu olanlar karşısında? Arap halklarının sergilediği mücadelenin yayılması için yapılması gerekenlere kafa yorduk. Onlarca yıl koyu diktatörlükler altında yaşasalar bile, ezilen, sömürülen insanlar, yani şairin dediği gibi “bizim insanlarımız” sonunda silkinip ayağa kalkmasını bildiler. Modern firavunları devirdiler. Halkların gücünü küçümseyenlerse ders verdiler. Örgütlü bir gücün karşısında hiçbir kuvvet duramaz. Mısır’da, Tunus’ta, Libya’da duramadığı gibi… Yeter ki örgütlenelim.
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
Son Eklenenler
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...