Buradasınız
Gebzeli İşçiler: Düşük Ücretlere, Uzun İş Saatlerine, Taşerona Hayır!

İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, kurulduğu günden bu yana işçilere örgütlenmeleri için yol göstermeye devam ediyor. Kıdem tazminatının gasp edilmesine ve iş cinayetlerine karşı yürütülen kampanyalarda yüz binlerce işçiye ulaşan UİD-DER, son olarak “Düşük Ücretlere, Uzayan İş Saatlerine, Taşeronlaştırmaya Hayır!” kampanyası başlattı. Bu kapsamda 28 Aralık Pazar günü bir işçi kenti olan Gebze’de kampanya açılış etkinliği gerçekleştirildi. Gıda, metal, petrokimya, hizmet ve liman gibi sektörlerden işçilerin yanı sıra öğrenciler de etkinlikteki yerlerini aldılar.
Etkinlikte kampanya başlıklarına ve taleplere şöyle değinildi:
Düşük Ücretlere Hayır!
Bu kampanyanın temel talepleri arasında ücretlerin yükseltilmesi var. Enflasyon rakamları %10’ları bulmuşken, açlık sınırı 1300 liraya, yoksulluk sınırı 4 bin liraya dayanmışken asgari ücrete %3 zam yapılıyor. Ak Saray’ın aylık elektrik masrafı için 700 bin lira harcanırken, bize 922 lira gibi bir para verip ne haliniz varsa görün diyorlar. Böyle bir ücret sefaleti arttırmaktan başka bir şey değildir. Ürettiğimiz zenginliklerden daha fazla pay almak, sefalete mahkûm olmamak için taleplerimiz bellidir. Daha yüksek ücret istiyoruz! Asgari ücretin vergi dışı bırakılmasını istiyoruz. Tüm vergiler patronlardan kesilsin. Asgari ücreti işçi kurulları belirlesin.”
Uzayan Çalışma Saatlerine Hayır!
Kampanyamızın ikinci mücadele konusu uzayan çalışma saatleridir. Ücretlerimiz o kadar düşük ki gelirimizi üç kuruş arttırabilmek için fazla mesailere mecbur kalıyoruz. İş haftası yasalara göre 45 saatken neredeyse bunun iki katı kadar çalışıyoruz. Oysa 3 milyon işsiz var. Yemek ve çay molaları çalışma süresine dahil edilmiyor. İşe gidip gelirken yolda saatlerimizi harcıyoruz. Hafta sonlarında, bayramlarda çalıştığımız yetmiyormuş gibi, yıllık izinlerimiz de gasp ediliyor. Bu yüzden dinlenemiyor, ailemize vakit ayıramıyor, topluma karışamıyoruz. Meslek hastalılarına, iş kazalarına maruz kalıyoruz. Biz işçiler makine değil insanız. İş saatlerinin düşürülmesini istiyoruz. Fazla mesailer değil ücretler arttırılsın istiyoruz. Çay ve yemek molalarının arttırılmasını ve çalışma sürelerinden sayılmasını istiyoruz. Tüm işsizlere iş istiyoruz.
Taşeronlaştırmaya Hayır!
AKP hükümetinin iktidarda olduğu sürede taşeron işçi sayısı 400 binden 2,5 milyona çıktı. Taşeron işçiler, kadrolu işçilere göre son derece düşük ücretler alıyorlar. Gelirlerini arttıracak hiçbir sosyal hakları yok. İş güvenceleri ve bazı durumlarda sabit bir işyerleri, işleri yok. Sürekli yenilenen sözleşmeler nedeniyle işten atıldıklarında kıdem tazminatı alamıyorlar. Kampanyamız taşeronlaştırmaya karşı işçilerin mücadele iradesini güçlendirecek. Taşeronluk güvencesizlik, kölelik, iş kazaları, ölüm demektir. Taşeron yasaklansın diyoruz. Herkese iş güvencesi istiyoruz. Sendikalaşmanın, örgütlenmenin önündeki tüm engeller kaldırılsın diyoruz.
Etkinlikte ayrıca işçilerle yapılan sokak röportajları izlendi. UİD-DER müzik grubunun seslendirdiği mücadele türküleriyle büyük coşku yaşandı. Etkinlik kampanyaya omuz verme çağrısıyla sona erdi.
Son Eklenenler
- Katledilişinin 45’inci yılında Kemal Türkler’i ve lideri olduğu Maden-İş Sendikasının mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışını hatırlamak, belki de her zamankinden daha büyük önem taşıyor.
- Sınıf temelinde örgütlü olmak, işçi sınıfının gücüne inanmak demektir. “Bu işçiler değişmez” diyenlerin yanıldığını, İzmir’deki grev ve direnişlerde bir kez daha gördük.
- Geçtiğimiz günlerde evde bazı tadilat işleri yapmaya başladık. Eşim de ben de emekli olduğumuz için bu masraflar bütçemizin biraz üzerine çıktı. Ben de düşük limitli kredi kartımın limitini yükseltip, taksitlendirmeyle bu sorunu çözmeyi düşündüm.
- İngiltere’de işçi, emekçi ve öğrenciler, yaklaşık 22 aydır devam eden İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı durmak, Filistin halkıyla uluslararası dayanışmayı büyütmek ve suç ortağı İngiltere hükümetinin barış eylemlerine yönelik baskılarını...
- Eşimiz, kardeşimiz ya da başka bir yakınımız dayanışmanın öneminin farkında olmayabilir. Eğer biz biliyorsak, bilmeyenlere sabırla öğretelim ve yol gösterelim! Unutmayalım ki işçinin işçiden başka dostu yoktur.
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...
- Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş ve KESK’e bağlı SES üyesi sosyal hizmet işçileri, 18 Temmuzda Bahçelievler Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Ek Binası önünde ortak bir basın açıklaması düzenledi. Kamuda yürüyen toplu sözleşme süreçlerine dair gerçekleştirilen...
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.