Buradasınız
Grev Amaç mı, Yoksa Araç mı
Gebze’den bir metal işçisi

Gebze Taysad Organize Sanayi Bölgesinde bulunan ve Petrol-İş sendikasının yetkili olduğu Neşe Plastik’te, 13 Mayısta başlayan ve 1 Haziranda sona eren bir grev yaşamıştık. Ben sizlerle bu grevde yaşadıklarımı ve bilincime çıkarabildiklerimi paylaşmak istiyorum.
Toplu sözleşmedeki maddelerin belirlenmesi ve sözleşme esnasındaki toplantılar genelde kalabalık geçiyordu. Bunun nedeni örgütlü olmamız değil, on on beş senedir bu şirkette çalışan bir işçinin aldığı ücretin asgari ücretin biraz üstünde oluşuydu. Birkaç senelik işçi ise asgari ücretle çalışıyordu. Sendikadaki bu toplantılarda şube başkanı her zaman yanımızda olacağını ve bu şartlarda imza atmayacağını beyan ediyordu. Toplu sözleşmede sona gelindiğinde anlaşma sağlanamamış ve oylamadan grev kararı çıkmıştı.
Bu grev kararından sonra müdür ve şefler yaptıkları toplantılarla bizleri greve çıkmamamız için ikna etmeye çalışıyorlardı. “Hangi grev başarıyla sonuçlandı ki, zaten bir krizin içindeyiz” gibi söylemlerde bulunarak bizleri vazgeçirmeye çalışıyorlardı. Sendika yöneticileri ise bu toplantılara karşılık hiçbir şey yapmıyor, aksine sanki grev kararı alınmamış gibi iki kez daha bizleri toplayarak grev oylaması yaptırıyorlardı. Bu toplantılarda bizlere birlik ve örgütlenme konusunda mesaj vermek yerine, tam tersine greve çıkıldığında bir daha dönüş olmayacağını, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını tekrarlıyorlardı. Uzun süren tartışmaların ardından yine grev kararı alındı. Çünkü işçilerde yılların verdiği birikmiş bir öfke vardı. Ne olacaksa olsun diyorduk, fakat ne olacağına dair tam bir fikrimiz yoktu. Ne yapmamız gerektiğini bilmiyorduk. Bize yöneticilerimiz önderlik ederler, ne de olsa sendika bugünler içindir, onlar ne yapılacağını hepimizden iyi bilirler diye düşünüyorduk.
Greve çıkışımız sessiz sedasız bir şekilde gerçekleşti. Şube başkanı, “diğer fabrikalardaki çalışan arkadaşları rahatsız etmeyelim, grev amaç değil araçtır” diyerek bizlerin sesini kısmaya çalıştı. Ardından, sadece grev gözcülerini fabrika önüne bırakarak evlerimize yollandık. Sonraki günlerde fabrikadaki şefler kendi bölümlerindeki işçileri ayrı ayrı yerlerde ve günlerde toplantılara çağırdı. Bu toplantılarda greve son vermemizi istiyor, “Neşe Plastik ihracatına dış ülkelerden aldığı mallarla devam edebilir, üretimi burada sürdürmek zorunda değil”, “olan sizlere olur” sözleriyle bizleri ikna etmeye çalışıyordu. Bunda da başarılı oldular ve greve son verildi.
Bu süre zarfında sendika yöneticileri ise sessiz sedasız bir şekilde olanlara göz yumdular. Hatta sözleşme imzalandıktan sonra, grevde geçen süre için sendikanın bizlere vereceği grev ödeneklerimizi almak üzere gittiğimizde, “BU GREV BİZE ÇOK PARAYA MAL OLDU” sözleriyle nasıl bir noktada durduklarını sergilemiş oldular. Sanki üyelerden kesilen aidatların asıl amacı bu tür mücadelelerde biz işçilerin daha güçlü bir duruş sergileyebilmesi için kendi fonlarımızı oluşturmak değil de, sendika yöneticilerine üzerinde sadece kendilerinin söz hakkı olduğu, sadece kendi çıkarları için kullanabilecekleri fonlar oluşturmakmış gibi. Sanki sendika onların malı, bizlere ödedikleri ödeneklerse sermayeleriymiş gibi.
Evet bu yukarıda anlattığım tablodan sonra grev tabii ki başarısızlıkla sonuçlandı. Çünkü Neşe Plastik işçileri örgütlü olarak değil, yılların verdiği bir öfke ve bir o kadar hazırlıksızlıkla greve çıkmıştı. Asıl yapılması gereken, en baştan itibaren gerçek anlamda örgütlü olmanın, işçi olmanın anlamını doğru kavramaktı. Mücadelenin gereklerini kararlılıkla bellemek, sabırla mücadeleye hazırlanmak gerekliydi. Biz işçiler birlik olduğumuzda neler yapabileceğimizi geçmişteki işçi deneyimlerinden öğrenerek mücadeleye hazırlandığımız ve meseleyi kavradığımız oranda hedefimize ulaşabileceğimizi bilincimize çıkarttığımızda zafer kaçınılmazdır. Greve çıkıldığında ise sessiz sedasız değil, rahatsız olması gereken herkesi rahatsız ederek, atılan sloganlarla ve grev alanındaki duruşumuzla diğer işçi kardeşlerimize güven vermeli, başka fabrikalardan greve destek sağlamalıyız. Greve çıkan işçilerin ailelerinin de onlarla beraber olmasını sağlamalıyız. Grev yeri, işyerine mesaiye (08:00-18:00) gider gibi gidilecek bir yer değildir. Her şeyimizle, tüm çevremiz ve gücümüzle örgütlü bir biçimde grevi gerçekten örgütleyebilirsek başarma şansımız olur. Diğeri, yani gönülsüzce yapılan iş, işçilerin öfkesini yatıştırıp onları patronun insafına terk etmektir. Bu yaşadıklarım benim için müthiş bir okul oldu. Bunu ilk kez yaşadım ve yardımlar alarak öğrendim. Öğrenmeye de devam ediyorum. İşçi sınıfının sendikalaşma mücadelesinde bu tarzın bir adı var: MİLİTAN SINIF SENDİKACILIĞI. Bunu asla unutmayalım.
- Sefalet Zammı Dayatmasına, İşten Atmalara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Soygun Değil de Ne?
- İzmir’de Grevci İşçiler Sefalet Dayatmasına Hayır Dedi
- DYO Boya Grevi Kazanımla Sonuçlandı
- İşçiler, Emekliler Sefalet Dayatmasına Karşı Mücadeleyi Büyütüyor
- Buca Belediye İşçilerinin Anlattıkları
- Çiğli Belediyesinde İşten Atılan Kadın İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Kamu Emekçileri, Öğretmenler, İşçiler Mücadele Ediyor
- Polonez İşçilerine Selam Olsun
- Bize Ekmek Yoksa Size Pasta Yok!
- Buca Belediyesi İşçileri Ücret Gaspına Karşı İş Bıraktı
- Hak Gasplarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Reckitt İşçilerinin Grevi Kararlılıkla Sürüyor
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevi Bitti Ama Grev Nefreti Bitmedi
- Bayramın Üçüncü Gününde KRT İşçileriyle Dayanışma
- KRT Çalışanlarından Eylem
- Reckitt Benckiser Grevcilerini Ziyaret Ettik
- Portakal-Porvil Grevi Kazanımla Sonuçlandı
- Genel-İş Sendikası İzBB Grevi Hakkında Basın Açıklaması Yaptı
- Sağlıktan Petrokimyaya İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...