Buradasınız
Ağaoğlu’nun Cenneti, Bizim Cehennemimiz!
Bodrum-Milas arasında hem doğal hem de kültürel sit alanları bulunan Mandalya Körfezinin kıyısında yeni bir yağma ve talan projesinin önü açıldı. İnşaatçı Ali Ağaoğlu ve proje ortağı Besim Tibuk’un uzun yıllardır hayalini kurdukları ve hazırlığını yaptıkları projeyle doğayı talan etmek uğruna bölgeye yeni bir kasaba kurulacak. Besim Tibuk iki hafta önce yaptığı açıklamada proje için ÇED raporunun kabul edildiğini bildirdi. Artık “turizm kenti” adını verdikleri hayallerine kavuşmaları için bir engel de kalmamış oldu. İçinde konutları, üç binden fazla villası, otelleri, mağazaları, rezidansları, banka şubeleri, otoparkları, oyun alanları, golf sahaları, poliklinikleri, okulları, sinema salonları, restoranları, dükkânları olan bir kasaba planlanıyor. Tibuk, projenin 30 bin kişiye ev sahipliği yapacağını söylüyor.
Açgözlü kapitalistlerin övündüğü bu projenin, insan sağlığına ve doğaya verdiği zarar ise ölçülemez düzeyde. Her şeyden evvel, projenin yapılacağı bölgede dünyanın sayılı sulak alanlarından biri (Metruk Tuzlası Sulak Alanı) bulunuyor. Burası 2001 yılında Dünya Kuşları Koruma Örgütü (Birdlife International) tarafından Önemli Kuş Alanı ilan edilmiş. Projeyle beraber 197 kuş türünün tehlikeye gireceği söyleniyor. Bu kuş türlerinin 52’si sadece burada ürüyor. Dünyada soyu tükenen Tepeli Pelikanın yuvası da yine burası. Bölge, pek çok endemik türe ve yaban hayatına da ev sahipliği yapıyor. Bunun yanında yapılaşmaya açılan kısımda iki adet arkeoloji alanı bulunuyor. Tüm bu özellikleriyle bölgenin asla imara açılmaması gerekir. Birinci derecede doğal ve arkeolojik SİT alanı olan bu bölgede bir turizm kenti kurulması tam bir gözü dönmüşlüktür. Göz bebeği gibi korunması gereken bir ekosistem maalesef rant uğruna yok ediliyor. Bununla birlikte, 5 yıl sürmesi planlanan inşaattan çıkarılacak hafriyat ise 1 milyon 337 bin 448 ton olarak hesaplanıyor. Bu kadar büyük bir hafriyatın insan sağlığına, suya, havaya ve toprağa vereceği zarar tartışmasızdır.
Ali Ağaoğlu’nun sahibi olduğu Akdeniz İnşaat firması proje için ilk başvuruyu 2008 yılında yapmış, projenin Metruk Tuzlası Sulak Alanı yanında olması nedeniyle ÇED süreci durdurulmuştu. Ancak Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün devreye girmesiyle projenin önü açılmıştı. 2017 yılında ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, “Turizm kenti” projesinin alanını da içeren bölgeye ilişkin paylaştığı çevre düzeni planında “…Golf ve turizm kompleksi alanı kapsamında yapılacak konut alanların Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik hükümleri çerçevesinde bağımsız bölüm olarak ayrı mülkiyet, irtifak ve intifa hakkı tesis edilebilir” diyerek yasak olan konut satışlarının önünü açtı.[*] Geçtiğimiz günlerde verilen ÇED onayıyla birlikte artık eşsiz manzaralı kıyı için de kıyamet vakti gelmiş oldu. Gerçekten de Ağaoğlu’nun kurduğu hayal, düşlediği cennet, emekçiler için ve yapılaşmaya açılan Milas bölgesi için cehennemden başka bir şey olmayacak.
AKP iktidarı geçtiğimiz 20 yılda sermayeyi palazlandırma uğruna kanunlarda defalarca değişiklik yaparak, yeni kanunlar çıkararak doğal sit alanlarında yapılaşmaya izin verdi, nice doğa katliamının önünü açtı. Bugün de ormanlarımız, ciğerlerimiz yanıp kül olmasına rağmen siyasi iktidar bu tutumundan vazgeçmiyor. Geçtiğimiz günlerde resmi gazetede 5 ildeki onlarca taşınmazın özelleştirileceği bildirildi. Erdoğan imzasıyla duyurulan karara göre mülkiyeti hazineye ait olan İzmir, Muğla, Mersin, Aydın ve Antalya’daki bazı taşınmazlar özelleştirme kapsamına dâhil edildi. Bahsi geçen yerlerin turistik bölgelerde yer alması tesadüf değil. Bir başka gelişme ise Kültür ve Turizm Bakanlığının yangının uğramadığı canlı orman alanlarına otel yapılması için turizm ihalesi açması oldu. Üstelik ağaç kesilip tesis yapılacak orman alanları kırmızı ve mavi çizgilerle işaretlendi ve fotoğraflar bakanlığın ihaleyi duyurduğu şartnamede yer aldı. Böylece bir orman katliamı için daha kollar sıvanmış oldu. Yangınlarla beraber turizm bölgelerinde yıllardır bekleyen projeler de hızlıca onaylanmaya başlandı. Mesela Sinpaş’ın Marmaris’teki Kızılbük koyuna dikeceği yüzlerce villa ve oteli kapsayan devasa projesi yarım asırdır bekletiliyordu. Ancak Marmaris’te yangınlar devam ederken Bakanlık proje için jet hızıyla “ÇED gerekli değildir” kararı verdi. Türkiye'nin cennet koylarından birisi daha iktidar ve sermaye işbirliğiyle yok edilecek.
Tüm bunlar iktidarın yirmi yıldır ne yaptığını, bundan sonra ne yapacağını, emekçileri, doğayı nasıl hiçe sayıp patronlar için durmaksızın çalıştığını ortaya koyuyor. Henüz yangınlar tam anlamıyla söndürülmeden alınan kararlar, atılan adımlar bu iktidarın neden bizim değil patronların iktidarı olduğunu açıkça gösteriyor.
[*] Bodrum-Milas’ın 'kıyamet projesi': Ağaoğlu'na özel şehir!, https://www.gazeteduvar.com.tr/bodrum-milasin-kiyamet-projesi-agaogluna-...
Okullar Zamlarla Açıldı!
- Tokat’tan Diyarbakır’a Maden Şirketlerine Karşı Köylüler Mücadele Ediyor
- Tokat’ta Altın Madenine Karşı Direniş
- Yine Yangın, İhmal ve Umursamazlık
- Doğanın Talanına Hayır!
- Diyarbakır ve Mardin’de Yangınlar: Sermayenin Kâr Hırsı Can Alıyor
- Manisa Gördes’te Madene Karşı Direniş Nöbeti Sürüyor
- “Mersin Atatürk Parkında Yeni Liman İstemiyoruz”
- İktidarın Zihniyeti İliç’te de Aynı!
- İliç’te Aileler Arama Çalışmalarının Durdurulmasını Protesto Etti
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
- Brezilya, Fas, Libya: Kapitalizm Felaket Demektir!
- Akbelen Direnmeye Devam Ediyor!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- Orman Yangınları Devam Ediyor
- Deştin Köylüleri: Çimentocular Topraklarımızı İşgal Edemeyecek!
- Samandağ Halkı: “Deprem Öldürmedi Asbestle Öldürecekler!”
- Depremden Sonra Sel de Felakete Dönüştü
- Pakistan’da Seller Can Almaya Devam Ediyor
- “Yeşil Bursa”ya Ne Oldu?
- Ormana Girişleri Yasaklamak mıdır Önlem?
Son Eklenenler
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...
- UİD-DER’e gelmeden önce de bu dünyada olup bitenlere karşı öfkeliydim. Bir şeyler yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Yani öfkemi doğru yerekanalize edebilmiş değildim. UİD-DER sayesinde kapitalist bir sistemde yaşadığımızı ve tüm...
- 31 Mart yerel seçimleri sonrası belediye işçilerine yönelik işten atma ve ücret gaspı saldırıları devam ediyor. İşten atılan işçiler işe iade talebiyle direnişe başlarken ücretleri gasp edilen, düşük ücret dayatılan işçiler de çeşitli eylemlerle hak...
- Sokak köpeklerinin katledilmesinin önünü açan yasa geçtiğimiz günlerde AKP’li ve MHP’li vekillerin oylarıyla Meclisten geçti. Yasa hazırlanırken ve oylanırken yaşananlara baktığımızda nasıl bir düzende yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Yasa gündeme...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen deprem bölgelerinde barınma sorunu bile çözülmüş değil. Depremden sonra TOKİ, 18 ilde 674 bin 238 konut yapılmasını hedeflediğini açıklamıştı. Şimdiye kadar teslim edilen konut sayısı...
- İkinci Dünya Savaşının son aylarında ABD’nin Hiroşima’ya atom bombası atması ve yüzbinlerce insanın ölümüne neden olması insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak acıyla hatırlanmaya devam ediyor. Bu büyük katliamın 79. yıldönümü olan...
- 28 Temmuz 1914’te dünyanın o güne kadar gördüğü en kanlı savaş başladı. Tam dört yıl süren ve 20 milyon insanın ölümüne, milyonlarcasının yaralanmasına ve sakatlanmasına, kentlerin yakılıp yıkılmasına yol açan bu savaş tarihe Birinci Dünya Savaşı...
- İspanya’da bir duvarda şöyle yazıyor: “El que nos roba es de aqui y rico no inmigrante y pobre.” Yani “Bizi soyanlar göçmen ve yoksul değil, buralı ve zengin.” Bu kısacık bir duvar yazısı içinde bulunduğumuz durumu çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor...