Buradasınız
Gün Mücadele Günü
İstanbul’dan kadın işçiler
“Çifte ezilmişlik”. Bu söz hem bulunduğu sınıf itibarı ile hem de mensup olduğu cinsiyet itibarı ile ezilen kadınların durumunu özetler. Hem işyerinde, hem evde tüm yük omuzlarına yıkılan, patronları, babaları, ağabeyleri, eşleri tarafından baskı altına alınan, söz hakkı tanınmayan, değer verilmeyen, dahası şiddete, tacize, tecavüze mahkûm edilen, kendini savunmak istediğinde ise aşağılanıp horlanan emekçi kadınlar… Her seferinde karşılaştığımız gerçekler bunlar, kadınların önünde duran ve değiştirilmesi zorunlu olan bir hayat bu. Kadınlara yaşama hakkı tanımak istemeyen patronların düzeni elbette mücadele hakkı da tanımıyor. Hatta kadınlar mücadeleye girişmesin diye ellerinden geleni yapıyorlar. Ezen ve ezilen sınıflar var olduğundan beri, tarihin her döneminde kadınların mücadele isteğinin önüne çifte duvarlar çekilmiştir. Fakat mücadeleci kadınlar, başka bir hayatı yaşamanın mümkün olduğuna inanlar mücadeleden hiç vazgeçmemişlerdir.
İşte bizler de kadınlara reva görülen bu hayatı yaşamak istemeyen, değiştirmek isteyen kadın işçileriz. Her geçen gün baskıların artırıldığı bir atmosferde mücadele etmeyi bir zorunluluk olarak görüyoruz. UİD-DER Kadın Komitesi’nde bir araya gelmiş kadınlar olarak, bizimle yan yana yürüyen erkek sınıf kardeşlerimizle birlikte her zaman “Kadınlar Mücadelede Önde” dedik. Bizler bu sözü öylesine söylenmiş bir söz olarak görmüyoruz. Gerek referandum öncesinde yürüttüğümüz “Hayır” kampanyasında, gerekse de 1 Mayıs çalışmalarımızda bunun ne kadar da önemli bir söz olduğunu bir kez daha gördük. Emekçi kadınların içinde biriktirdiği öfkeyi, hak saldırılarına karşı mücadele etme isteğini gördük. Nitekim bu baskı koşullarında 1 Mayıs’ta UİD-DER kortejinde yer alan genç ve coşkulu kadınların yürüyüşü, kadınların mücadele isteğini alandaki herkese gösterdi. Taşıdığı dövizlerle, sıkılı yumruklarıyla, yılların ezilmişliğine inat haykırılan sloganlarla gösterdi neden en önde yürümesi ve mücadele etmesi gerektiğini.
Bizler UİD-DER’de mücadele eden kadınlar olarak, mücadeleyi sadece belirli günlerden ibaret görmüyoruz. Elbette 8 Mart, 1 Mayıs gibi tarihsel günler bizimdir ve sonuna kadar sahip çıkmalıyız. Ama bu yeterli değildir. Her saniyemizi bizden çalmak isteyen patronlara inat, biz de bulunduğumuz her yerde senenin tüm günlerini mücadele günü ilan etmeliyiz. Bu düşünceyle, İstanbul’dan UİD-DER’li kadınlar olarak 1 Mayıs’ın bizde yarattığı umut dolu duygularla bir araya geldik. Her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs’a daha önce hiç gitmemiş kadın işçileri taşıdık. Bizimle birlikte 1 Mayıs coşkusuna ve işçilerin gücüne tanıklık eden kadınların duygu ve düşüncelerini dinledik. Ördüğümüz mücadelemize bir taş, bir tuğla daha nasıl koyacağımızı konuştuk. Biz mücadeleci kadınların ortak düşüncesi; 1 Mayıs alanında nasıl inançlı ve dimdik yürüdüysek, şimdi de aynı inanç ve kararlılıkla kendi yolumuzda yürümeye devam edeceğiz. Çünkü biz ezilenler koşullar ne olursa olsun bir şekilde yürümesini biliriz.
Mücadeleyle Var Olur İnsan
Diam Vitrin’de Sendika Düşmanlığı
Son Eklenenler
- 30 Kasımda KESK tarafından Ankara’da düzenlenecek miting öncesi 2021 Tüm Emekliler Sendikası çeşitli kentlerde “Emekliler Ankara’ya Yürüyor” başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Tekirdağ’da Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen...
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...