Buradasınız
Güney Kore Sendikalarıyla Dayanışmayı Yükseltelim!

Güney Kore’de Park Geun-hye hükümeti giderek daha baskıcı, daha otoriter bir yönetimle işçi sınıfının mücadelesini ezmeyi hedefliyor. Güney Kore işçilerinin mücadelesinde önemli bir yer tutan Kore Sendikalar Konfederasyonu KCTU, hükümetin ve polis baskısının hedefinde bulunuyor. İşçilerin haklarını ellerinden alan yeni iş yasasına ve uluslararası serbest ticaret antlaşması TPP’ye karşı mücadele yürüten KCTU’nun yöneticileri ve işçiler tutuklanıyor, sendika merkezi polis tarafından basılıyor.
6 Kasımda, yüzlerce polis KCTU üyesi Kamu Hizmetleri Sendikası KPTU Genel Merkezi’ni bastı. Üyeleri Pulmone Gıda şirketinde taşımacılık yapan ve sendikanın tanınması, iş güvenliğinin sağlanması için mücadele yürüten Nakliyat İşçileri Dayanışma Birimi KPTU-TruckSol’un belgelerine ve bilgisayarlarına el koydu. Sendika üyesi işçiler ve sendika yöneticileri baskına direnişle cevap verdiler ve diğer şubelere yönelik baskın girişimlerini engellediler. Baskının ardından çok sayıda sendika üyesi işçi polis tarafından tutuklandı.
14 Kasımdaki bir basın konferansı sırasında polis KCTU Genel Başkanı Han Sang-gyun’u tutuklamaya çalıştı. Bu girişim 150 bin kişinin katıldığı büyük bir miting öncesinde gerçekleşti. Polis Seul’de düzenlenen ve son yılların en büyük eylemi olan bu mitingde kitleye zırhlı araçlarla ve biber gazıyla saldırdı. Mitingde hükümetin işten çıkarmayı kolaylaştıran, geçici iş sözleşmelerini yaygınlaştıran, güvencesiz çalışmayı dayatan yeni iş yasası önerisi ve yıkıcı sonuçlar doğuran Trans Pasifik İşbirliği (TPP) anlaşmasına desteği protesto edildi.
21 Kasımda polis yeniden harekete geçti; KCTU’nun 8 şubesini bastı. Bilgisayar ve belgelere el koydu. KCTU’ya ve üyelerine yönelik baskılar artarak devam ediyor.
Güney Kore hükümeti her türlü demokratik muhalefeti güç kullanarak bastırmak, işçilerin temel haklarını gasp etmek istiyor. Bunun için sendikaları zayıflatan yeni yasalar çıkarmayı hedefliyor. Küresel sendika federasyonları ise KCTU’ya destek için bir dayanışma kampanyası başlattılar. Tüm dünyadan emek örgütleri ve sendikalar düzenledikleri kampanya ile KCTU’ya ve Güney Koreli işçilere sahip çıkıyorlar.
Kampanyaya katılmak için aşağıdaki sayfayı ziyaret edebilirsiniz.
http://www.labourstartcampaigns.net/show_campaign.cgi?c=2887
- İngiltere: Grevler Yayılıyor, Mücadele Sertleşiyor!
- Rajapaksa Hanedanlığı Yıkıldı Ama Daha Fazlası Gerek!
- İngiltere’de Grev Dalgası ve Canlanan Sınıf Mücadelesi
- Almanya’da Liman İşçilerinin Mücadelesi Büyüyor
- Macaristan’da Emekçiler Vergi Artışına Karşı Meydanlarda!
- Protesto Zincirinin Yeni Halkası: Panama
- Arjantin’de IMF’ye ve Hükümete Tepkiler Artıyor
- Avrupa’da Hayat Pahalılığına Karşı Grevler Artıyor
- Sri Lanka’da Emekçilerin İsyanı Düzeni Sarsıyor
- Güney Koreli İşçiler: “Daha Yüksek Ücret, Daha İyi Yaşam Koşulları!”
- ABD’de Kürtaj Yasağına Karşı Tepkiler Sürüyor
- Hayat Pahalılığına Karşı Emekçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Avustralya’da On Binlerce İşçi İş Bıraktı
- İngiltere Demiryolu Grevinin Ardından: Dayanışma ve Mücadele Büyüyor!
- İspanya Kenti Melilla’da Göçmen Kıyımı
- Şili’de Bakır Madeni İşçileri Greve Gitti
- İşçiler Hayat Pahalılığına Karşı Ayakta!
- İngiltere’de İşçiler Haykırdı: Daha İyisini İstiyoruz, Artık Yeter!
- Almanya’da Liman İşçilerinden Uyarı Grevi
- Fumiaki Hoşino Ölümünün 3. Yıldönümünde Anıldı
Son Eklenenler
- Onlar komşumuz, iş arkadaşımız. Aynı mahallede, aynı sokakta yaşıyoruz; aynı işyerlerinde çalışıyoruz. Ama kim olduklarının, adlarının, geçmişlerinin bir önemi yok. Onlar mülteci, onlar göçmen… Türkiye’de Suriyeliler, Afganlar”, Amerika’da “...
- Son dönemde dünya genelinde internet ve sosyal medyada yoğun rağbet gören bir teori var, karınca teorisi. Bu teorinin ne kadar bilimsel olduğu tartışmalıdır ama anlatı siyasal ve toplumsal alanla kesiştiği için ilgi görmektedir. Anlatı şöyle: “Gidin...
- En yakın akrabalardan işyerlerimizdeki işçi arkadaşlarımıza dek çevremizdeki insanların sözlerine kulak verdiğimizde, deryada yaşayıp deryadan bihaber olduklarını anlarız. Sıcağı sıcağına canlarını yakan ekmek fiyatının iki katına çıkmasını bile...
- Düzce’de bulunan Standart Profil fabrikasında çalışan Petrol-İş üyesi işçiler, artan enflasyon karşısında aldıkları ücretin her geçen gün erimesi sebebiyle, işverenden ücretlerinin iyileştirilmesini talep etmiş fakat işveren bu talebi geri çevirerek...
- İstanbul Tuzla’da faaliyet gösteren ETF Tekstil fabrikasının patronu fabrikayı kapatacağını duyurup ilk etapta 30 işçiyi işten atmış işçilere ihbar tazminatını ödemeyeceğini, kıdem tazminatının ise yüzde 70’ini ödeyeceğini duyurmuştu. İşçiler işten...
- Türkiye’de neredeyse yüzde 200’e varan enflasyon ücretleri her geçen gün eritirken işçilerin tepkisi de giderek artıyor. Her gün bir fabrikada, şantiyede, lojistik deposunda işçilerin mücadelesi başlıyor.
- Çalıştığım işyerinde arkadaşım Erman abi, televizyon kanallarının popüler yarışması MasterChef’de yapılan bir yemeği çok beğenmiş, çay molasında ballandıra ballandıra anlatıyordu. 350 gram dana bonfile, dana füme, 300 gram kestane mantarı, tereyağı...
- “Bir zaman makinesi olsa ve mesela üç yüz yıl öncesine gidebilsek bugünün dünyasından çok farklı bir dünya ile karşılaşırdık.” Böyle başlıyordu İşçi Dayanışması’nın bir önceki sayısında Emekçi Kadın köşemiz. Gelin geçmişe yolculuğumuzu sürdürelim....
- Eşe dosta selam. İnandığım doğruların adamı oldum, böyle yaşadım karınca kararınca. Bu doğruların savaşını daha çok sanatımda yapmaya çalıştım. Kursağıma hakkım olmayan bir tek kuruş dahi girmemiştir.” Böyle diyordu işçi sınıfının yazarlarından...
- Düzce’de bulunan Standart Profil fabrikasında çalışan Petrol-İş üyesi işçiler, artan enflasyon karşısında aldıkları ücretin her geçen gün erimesi sebebiyle, ücretlerinin iyileştirilmesini talep ettiler. Ancak Standart Profil yönetimi işçilerin bu...
- 1980’lerde İngiltere’de kadın bir başbakan iktidardaydı, adı da Margaret Thatcher’dı. Bu kadın başbakan emekten, işçiden, toplumdan yana ne varsa ona düşmandı. İngiltere’deki işçiler ona “süt hırsızı” derlerdi. Çünkü daha henüz Eğitim ve Bilim...
- Bir yere baktığımızda gördüklerimize bir daha dönüp bakarsanız mutlaka dikkatinizi çeken bir şey vardır. Ben de bir yere baktım ve dikkatimi bir manzara çekti. Bu manzaranın iki ayrı hikâyesi var. Burası benim ikamet ettiğim mahalledir. Kocaman olan...
- İnsanlık tarihi yüz binlerce yıl öncesine uzanıyor. Bu tarih içinde kısacık bir zaman dilimine yayılan ve birkaç yüzyıllık ömrü olan kapitalist sömürü düzeni, insanlık tarihinin en kanlı dönemini temsil ediyor. Yaşanan iki dünya savaşı, bugün içinde...