Buradasınız
Güneydoğu Türkiye’nin Çin’i Oluyor!
Kanarya’dan bir güvenlik işçisi

Merhaba işçi ve emekçi arkadaşlarım. Geçenlerde UİD-DER’in İşçi Dayanışması bültenini okumuştum, bültende şöyle bir yazı dikkatimi çekti. Açıklanan yeni teşvik paketi Türkiye’yi 6 bölgeye ayırıyor. Bu paket kapsamında patronlara vergi, sigorta primi indirimi ve düşük faizli kredi getiriliyor. Maliye bakanı Mehmet Şimşek, patronlara şu şekilde müjde veriyor; “vergileri neredeyse sıfırladık, 6. bölgede tamamen kaldırdık. Gelir vergisi, sosyal güvenlik primi yok, kurumlar vergisi bile %90 indirimli, Türkiye’nin doğusu, güneydoğusu Türkiye’nin Çin’i oluyor”. Başbakan Erdoğan ise, “6. bölgede yatırım yapan SSK işveren payından kurtuluyor. Her şeyi burada artıları, devlet üstlenmiş oluyor net olarak” diyor. Önce Çin’in ne olduğuna bir bakalım; işçi ücretlerinin son derece düşük olduğu, işçilerin uzun saatler boyunca ağır koşullarda çalıştırıldığı, grev yasaklarının sürdüğü, gerekli iş güvenliği önlemleri alınmadığı için iş kazalarının dur durak bilmediği bir ülke. Çin iş kazalarında ve işçi ölümlerinde dünya birincisi! Peki, ya Türkiye? İş kazalarında ve işçi ölümlerinde dünya üçüncüsü. Demek ki patronlar ve AKP hükümeti, üçüncülükten birinciliğe yükselmek istiyor. Yeter ki sermaye büyüsün, işçiler ölmüş veya sakat kalmış ne gam!
Bu yazıyı okuduğumda İstanbul’da çalışıyordum, şu an memleketteyim Mardin’de, yani yazıda bahsedilen Türkiye’nin Çin’inde! 3 sene sonra buralara ilk geldiğimde hemen dikkatimi tekstil atölyeleri ya da büyük tekstil fabrikaları çekti, çünkü yaklaşık 20 yıl kaldığım bu bölgede ilk defa fabrika ve iş olanağı görüyordum. Çoğu komşum ve arkadaşım bu fabrikalarda çalışıyor. Onlarla iş konusunda sohbet ettiğimde beynimden vurulmuşa döndüm ve içimden “demek ki gerçekten burası Türkiye’nin Çin’i olmaya başlıyor” dedim.
Çoğu işçiyle oturup sohbet etme imkânım oldu; işçi sorunları, işçi sıkıntıları hep aynı. İş güvenliği önlemlerinin alınmaması, asgari ücretin altındaki maaşlar, sigortasız çalıştırma, çalışma saatlerinin uzunluğu… Kıdem tazminatının verilmemesinden söz etmiyorum bile, çünkü çoğu işçi daha kıdem tazminatının ne olduğunu bilmiyor. Konuştuğum bir işçi arkadaşa merhaba deyip şu soruyu sordum: “Sen de bu yeni açılan tekstil fabrikalarının birinde çalışıyorsun, yaptığın işten bahseder misin?”
İşçi: Ben 16 yaşındayım. 4 aydır Dicle Tekstilde makinede çalışıyorum, 300 TL maaş alıyorum, sabah yediden akşam yediye kadar 12 saat çalışıyorum. Sigortam hiç yatırılmamış ve bu 4 ay içinde hep giriş çıkış yapılmış. Çalışırken bize nefes bile almak yasaktı, tuvaletler bile kilitli. Tuvalete gitmek için patrondan ya da ustabaşından izin istemek lazım, anahtarı verdikten sonra ancak gidebiliyoruz. Tuvalete gitmek istediğimizde bile bazen “hayır 1 saat önce gitmiştin” gibi söylemlerle karşılaşabiliyoruz. Çoğu kez fazla mesailere bırakılıyorduk,1 saatlik mesainin ücreti sadece 1 TL, neredeyse her gün mesaiye bırakıp 2 saat fazla mesaiye 2 lira veriyorlardı. Buna rağmen maaşlarımızı vaktinde alamıyorduk, çoğu zaman gecikmeli alıyorduk. 4 ay çalıştıktan sonra bu işin öyle gitmeyeceğini anladım ve çıkış yaptım, hiçbir mazeret göstermeden 150 liramı kestiler, diğer çıkan arkadaşlarımın da aynı şekilde parası kesildi.
Sanırım fazla söze gerek yok. Patronlar ve AKP hükümetinin amacının ne olduğu gayet açık değil mi?
Körleşme!
Şimdi Daha da Uzak Çocukluğumuz
- Kuzey ve Güney: İki Sınıfın Gerçek Hikâyesi
- Boykota Destek Genişledikçe İktidarın Saldırıları Büyüyor
- Büyük İnsanlığın Safında Bir Kalem: Sabahattin Ali
- İşçi Sınıfı Tarih Bilinci Kazanırsa İlerler
- O Yılan Kapitalizmdir, Sana da Dokunur Kardeşim
- Maltepe’de Milyonlar Bir Araya Geldi
- KESK İstanbul Şubeler Platformu: “Levent Dölek Serbest Bırakılsın!”
- Kapitalist Karanlığa Karşı Mücadeleyi Büyütelim
- Eğitim Sen: Baskılar Bizi Yıldıramaz
- “Hadi Siz de Birlik Olun, Korkmayın!”
- Zenginlik ile Yoksulluk Arasındaki Uçurum!
- Rejimin Saldırıları Yeni Gözaltılarla Sürüyor
- Amasra Madenci Katliamı Davasından da Adalet Çıkmadı
- Kâğıt Üstünde Her Şey Kurallara Uygun
- TTL İşçileri: Haklarımızı Alana Kadar Mücadeleye Devam!
- Aile Hekimlerini Desteklemeli miyiz?
- İmamoğlu’nun Gözaltına Alınması Protesto Ediliyor
- İyi İnsanların İsyanı…
- Başka Bir Sağlık Sistemi Ortak Mücadeleyle Mümkün!
- Ya Sağlığımız Gidecek Ya Cebimizde Yangın Çıkacak
Son Eklenenler
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...
- Elizabeth Gaskell’in Kuzey ve Güney adlı romanını okumaya başlamadan önce, kitabı okuduğunu düşündüğüm birçok mücadele arkadaşımın yorumlarını almak istedim. Biri önce dört bölümlük dizisini izlememi tavsiye etti, bir diğeri uzun bir özet gönderdi....
- 19 Marttan bu yana başta gençler olmak üzere protestolara katılanları polis şiddetiyle gözaltına alan, tutuklayan, tehdit eden rejimin saldırıları giderek artıyor. Saldırılar karşısında geri adım atmayan ve faşist baskılara itirazını dersleri boykot...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, başkent Londra’da hükümet binalarının bulunduğu Whitehall sokaklarına çıktı. Endonezya’da emekçiler, kabul edilen Silahlı Kuvvetler yasasını protesto etmek için sokaklara döküldü. Arjantin’de iktidara gelir gelmez...
- İşçi sınıfının yanında saf tutan, kalemini yoksulların, emekçilerin hayatını ve özlemlerini anlatmak için kullanan nice yazar, şair ve aydın geçmiştir dünyamızdan. 2 Nisan 1948’de yaşamdan koparılan Sabahattin Ali de bunlardan biriydi.
- Sevgili işçi kardeşlerim, İşçi Dayanışması’nın 202. sayısında ve UİD-DER web sitesinde yayınlanan “Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan” yazısını okudum ve sesli yorumunu defalarca dinledim. Bu yazı, sınıf bilinciyle hareket eden...
- Sevgili işçi kardeşlerim, işçi sınıfının büyüklerinden kulağımıza küpe olan bir söz vardır: “Ayağın taşa değse, kapitalizmden bil!” Sınıf bilinçli işçiler olarak, temas ettiğimiz her işçi kardeşimize bu sömürü düzeninin hepimize nasıl dokunduğunu...
- Yeşiline sevdalandım/ Mavisine…/ Gülen gözlerinden süzülen ışıltıya/ Bir şiir/ Bir şiir yolumuzu açar belki
- 29 Martta CHP’nin çağrısıyla Maltepe’de bir araya gelen 2 milyonu aşkın işçi, emekçi, öğrenci, emekli; faşist saldırılara, polis şiddetine, baskı ve yasaklara, adaletsizliğe karşı “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz” diye haykırdı...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), “Meydanlarda verdiğimiz demokrasi mücadelesini işyerlerine de taşıyoruz!” şiarıyla 28 Martta örgütlü olduğu işyerlerinde yarım gün iş bıraktı. Sabah saatlerinde işçiler işyerlerinde DİSK’in ortak...
- KESK İstanbul Şubeler Platformu, 26 Mart sabahı ev baskınıyla gözaltına alınan ve savcılık ifadesi dahi alınmadan çıkarıldığı mahkemede tutuklanan Eğitim Sen İstanbul Üniversitesi işyeri temsilcisi Levent Dölek ve tüm tutukluların serbest...