Buradasınız
Güvenlik-Sen Vakıfbank’ta Mobbing ve Sürgünleri Protesto Etti
DİSK’e bağlı Özel Güvenlik İşçileri Sendikası Güvenlik-Sen, Vakıfbank yöneticilerinin uyguladığı mobbing ve baskılara karşı 7 Martta Vakıfbank Ege Bölge Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Bölge Müdürlüğü önünde bir araya gelen sendika üye ve yöneticileri, Vakıfbank yöneticilerini protesto ederek tayin adı altında yapılan hak ihlallerine son verilmesini istedi.
Basın açıklamasını gerçekleştiren DİSK Güvenlik-Sen Başkanı Serdar Arslan, bugüne dek pek çok mecrada Vakıfbank güvenlik emekçilerinin seslerini duyurduklarını belirtti. Sarı sendika ve işveren işbirliğiyle uygulanan baskı ve korku politikaları neticesinde birçok üyenin sendikadan istifa ettirildiğini hatırlatan Aslan, Çağrı Doğusoylu isimli güvenlik emekçisinin haksız bir şekilde işten çıkartıldığını aktardı. Kadrolu ve güvenceli çalışma hakkı talep ettiklerini ifade eden Aslan, banka yöneticilerine seslenerek şunları söyledi: “Sözde tayin diyerek kilometrelerce uzak şubelere sürüyor, mobbing uyguluyorsunuz, derhal bu uygulamadan vazgeçin. Mobbing ve baskılara son verin. Geçen perşembe günü Manisa merkezde görevli Aydın Efe arkadaşımızı Soma’ya sürdünüz. Bu tayin adı altında sürgünlere son verin. İşçilerin huzuru kaçtığında sizlerde de huzur olmayacak.” Güvenlik emekçilerine de seslenen Aslan, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Kadrolu olmanız için sizleri DİSK Güvenlik-Sen çatısı altında birleşmeye davet ediyorum. Birlikte korkmadan, yılmadan hakkınız olan kadrolu, güvenceli çalışma hakkını hep birlikte mücadele ede ede alalım.”
Aslan’ın konuşmasının ardından sürgün edilen güvenlik emekçisi Aydın Efe ve işten çıkarılan Çağrı Doğusoylu söz alarak yaşadıkları süreci aktardı. Efe ve Doğusoylu, işçi arkadaşlarını ortak mücadeleye çağırarak mobbing ve baskıların sona erdirilmesini istediklerini belirtti. Eylemde “Kadro Hakkımız Söke Söke Alırız”, “Baskılar Bizi Yıldıramaz”, “Susmuyoruz, Korkmuyoruz, İtaat Etmiyoruz” ve “Zafer Direnen Emekçinin Olacak” sloganları atıldı.
“İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Sefalet Dayatmasına Karşı Eylemler Sürüyor
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Polonez İşçilerinin “Anayasal Hak Yürüyüşü”
- Sendika Düşmanlığı ve Ücret Gaspına Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- Belediye ve Tekstil İşçilerinden Hak Gasplarına ve Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- KESK Ankara Mitingi: “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!”
- DİSK: Gözaltılar Derhal Serbest Bırakılsın
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Öğretmenler, Belediye ve Üniversite İşçileri Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- ASM Çalışanları İş Bıraktı: “Eziyet Yönetmeliğine” Hayır!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Patronların Elindeki Koz: Sendika Yetkisine İtiraz
- Sağlık Çalışanlarından Eylem: “Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!”
- Türk-İş’ten Ankara Mitingi: “Zordayız, Geçinemiyoruz”
- Sağlık Emekçileri: Eziyet Yönetmeliği İstemiyoruz
- DİSK: “Sendikal Hakların Önündeki Engeller Kaldırılsın!”
- Fernas İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- DİSK Ankara’da İşçi Buluşması Gerçekleştirdi
- Madencilerin Ankara Yürüyüşü, Öğretmenlerin Hak Gasplarına Karşı Mücadelesi Sürüyor
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...