Buradasınız
Güvensizlik Nasıl Aşılır?

Bir işte başarılı olan insanların temel özelliği, yaptıkları işe ve kendilerine olan güvendir. Bir insanın, bir grubun, bir işçi örgütünün ya da bir toplumun kendisine güvenmesi çok önemlidir. Güven, beraberinde kararlılığı ve ileriye doğru sabırla yürüyüşü getirir. Böylece moral bozukluğu dağılır ve engeller aşılmaya başlanır. Demek ki, güvenin olmadığı yerde moral bozukluğu, psikolojik sorunlar, bıkkınlık, ne yapacağını bilememe egemen olur. Acı ama gerçek, bugün işçiler arasında büyük bir güvensizlik var. Tam da bundan dolayı geniş işçi kitleleri arasında birlik kurulamıyor, örgütlülük sağlanamıyor. Güvensizlik işçileri patronlar karşısında yapayalnız bırakıyor. Patronlar ise, bu durum devam etsin diye türlü oyunlara başvuruyorlar.
Bilinçli işçiler, işyerlerinde, “gelin patronlara karşı birleşelim” dediğinde genellikle işçilerin verdiği cevap şudur: “Bu fabrikadan bir şey olmaz”, “bu işyerindekilerden bir şey olmaz”, “ben kimseye güvenmiyorum”, “bu işçilerle mi birlik olacağız”. Güvensizlik bu şekilde kendini dışa vurur. Bunu söyleyen yalnızca bir işçi değildir, işçilerin geneli böyle konuşmayı adeta alışkanlık edinmiştir. İşin garibi, aileleriyle geçirdikleri zamandan daha çoğunu işçiler işyerinde birlikte geçiriyorlar. Saatlerce, günlerce, aylarca ve yıllarca yan yana çalışan, ekmeklerini, acılarını ve sevinçlerini paylaşan, arkadaş olan, birbirleriyle evlenen insanlar nasıl olur da birbirlerine güvenmezler?
Güvensizlikten söz eden ve yanı başında çalışan arkadaşlarına güvenmediğini söyleyen her işçi, aslında öncelikle kendisine güvenmiyordur. İnsanların kendilerine açık olması, eksikleriyle ve zaaflarıyla yüzleşmeleri hiç kolay değildir. En rahat yol başkalarının eksiklerini bulmakla yetinmektir. Kendine güvenmeyen bir işçi, yanı başında çalıştığı arkadaşlarını güvensiz ilan ederek işin içinden çıkmaya ve kendine olan güvensizliği gizlemeye çalışır. Böyle yaparak kendisini de kandırmış olur.
Peki, bir işçinin kendisine güvenmemesinin nedeni nedir? Öncelikle güvensizliğin kaynağında toplumsal güvensizlik vardır. Toplumun ya da işçi sınıfının örgütsüz olması güvensizliği beslemektedir. Toplumda ve işçiler arasında güvensizliğin hâkim olması için, 12 Eylül 1980 darbesiyle kurulan faşist rejim elinden geleni yapmıştır. Darbeden sonra işçi sınıfının sendikaları, dernekleri, partileri kapatılmış ve yüz binlerce insan cezaevlerine atılmıştır. İşçi sınıfının kazanılmış haklarına el konulmuş, %10 işkolu barajı getirilerek örgütlenmenin önüne engeller dikilmiş, grev yapmak neredeyse imkânsız hale getirilmiş, toplum korkutularak sindirilmiştir. Dolayısıyla patronlar sınıfının çıkarlarını korumak ve işçilerin haklarına saldırmak amacıyla gerçekleştirilen 12 Eylül darbesi toplumda çok büyük bir güvensizlik yaratmıştır. İşte o gün bugündür yaratılan güvensizlik canavarının beli kırılamıyor.
Bir örnek verelim: Bir deney sonucu bir balinayı camdan bir kafese kapatıp denize bırakmışlar. Balina kafesten çıkmak için çabalarken kafesin dört bir yanına çarpıp durmuş. Her çarpma anında balinaya elektriksel şok verilmiş. Balina yediği şokların etkisiyle kafesin camlarına bir daha dokunmaz olmuş. Bu noktada şokları kesip kafesin bir kapısını açmışlar. Fakat balina açık kapıya rağmen yüzüp kafesten çıkmamış. Böylece kafesin dışına çıkamayacağı şiddet uygulanarak benimsetilmiş ve güvensizleşen ve canı yanan balina bir daha kafesten çıkmaya kalkışmamış. İyi ama balina bir hayvan, düşünemez ve insanlar gibi örgütlenemez. İnsan düşünen bir varlık, örgütlenerek ve olumlu deneyler yaşayarak güvensizliği aşabilir. Demek ki, umutsuz olmaya gerek yok!
Uzun yıllar sessiz kalan, baskıya ve zulme boyun eğen toplumlar hiç beklenmeyen bir anda ayağa kalkarlar. Bunun bir sihri yok, neticede son damla bardağı taşırır. Sınıfımızın tarihinde, defalarca, hiç beklenmedik zamanlarda işçiler patronların karşısına dikilmişlerdir. Unutmayalım ki, 1980 öncesinde mücadeleyi yükselten işçiler de bizlerin anaları, babaları ve yakınlarıydı. Ortadoğu’da emekçilerin diktatörleri devirmesi, Yunanistan’da, İspanya’da ve dünyanın diğer ülkelerinde işçilerin ayağa kalkması, umutsuzluğa gerek yok diyor. Türkiye’de son dönemde işten atma saldırılarına birçok işyerinde işçiler direnişle cevap veriyorlar. Güvensizliği aşmanın tek yolu örgütlenmekten geçmektedir. İşçilerin bir araya gelmesi, kaynaştırıcı ve sınıf tarihimizden kesitlerin aktarıldığı etkinliklerin yapılması, İşçi Dayanışması gibi işçi gazetelerinin tartışılması güvensizliğin aşılması noktasında çok önemlidir. Örgütlenen işçinin kendisine güveni gelir, örgütlenen işçi arkadaşlarına ve sınıfına güvenir, örgütlenen işçi patronların karşısına gururla dikilir ve hakkını arar. Demek ki, güvensizlik örgütlenerek aşılır!
İşten Atıldığımızda Ne Yapmalıyız?
- Bizi Güçlü Kılan Birlik ve Dayanışmadır!
- Emekten Yana Bir Bilim İnsanı: Alice Hamilton
- Kölelerin İsyanı, Ücretli Kölelerin Gücü
- İşçi Dayanışması 208. Sayı Çıktı!
- Brecht ve İşçiler İçin Sanat
- Örgütlü Olamayan Ucuz İşgücü Olur
- Komşunun Evi Yanarken…
- İşçi Gençlik Patronların Kölesi Olmayacak
- On Depo Benzin İle Ölçülen Emek
- Yaşadığımız Çağın Sorumluluğunu Almak, Guido Gibi Olmak!
- “Greve Çıktık, Elimize Ne Geçti?”
- Sağlıksız Bir Sağlık Anlayışı
- Kim Bu Herkes?
- Zeytin Ağacına Bile Düşmanlar!
- Sorunlarımızı Aşmak İçin Birlik Olmaya İhtiyacımız Var!
- İşçi Dayanışması 207. Sayı Çıktı!
- Yıkanan Eller, Hayatları Kurtulan Anneler ve Geleceğimiz
- Mücadele Geleneğimizin İzinde: Bayrak Elden Ele
- En Büyük Engelimiz Kapitalizmdir
- “Ekonomi Tıkırında” Masallarına Devam!
Son Eklenenler
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...
- Bundan 1162 yıl önce, 863’te köleler Abbasi İmparatorluğuna isyan ettiler ve bataklığın ortasında bir şehir kurdular. Bu şehrin adı El-Muhtare idi, yani “Özgürlük Kenti”… Bu bölge, Dicle ve Fırat nehirlerinin Basra Körfezine dökülmeden önce...
- 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecinde iktidarın ilk zam teklifi 2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6; 2027’nin ilk 6 ayı için yüzde 4, ikinci 6 ayı için yüzde 4 olmuştu. İkinci...
- Kamu emekçilerinin 2026–27 yıllarını kapsayacak toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. Yaklaşık 6 milyon kamu emekçisi var ve aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 20 milyon insanı ilgilendiren bir süreç başladı. Kamu işvereni yani devlet, 2026’nın...
- İşçi Dayanışması’nın sayfalarında dünyadan işçi mücadelelerine, yüz milyonlarca işçinin katıldığı grevlere, farklı millet ve inançlardan yüz binlerce emekçinin bir araya geldiği Filistin’le dayanışma eylemlerine, ülkeden ülkeye yayılan emekçi...
- 17 Ağustos 1999 gecesi Türkiye tarihinin en büyük felaketlerinden biri yaşandı. Kocaeli, Yalova, Sakarya, İstanbul ve Düzce’yi sarsan 7,4 büyüklüğündeki depremde 50 binden fazla insan hayatını kaybetti, çok daha fazlası yaralandı. Yüzbinlerce...
- Mersin’in Tarsus ilçesi 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren PMS Tıbbi Cihazlar fabrikasında 12 işçi, sendikaya üye oldukları için işten çıkarıldı. Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS), 16 Ağustosta fabrika önünde basın açıklaması...
- Sakarya Hendek’te bulunan, Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Koç Holding’in şirketlerinden Türk Traktör’ün tedarikçisi olan SAG Hidrolik fabrikasında bir işçinin işten çıkarılması sonrası 12 Ağustosta direniş başladı. TEKSİF Sendikasına...
- İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıları ve açlık politikası tarifsiz acılar yaşatmaya devam ediyor. Siyonist rejim, iki milyon Filistinlinin bölgeden sürülmesi anlamına gelecek olan Gazze’yi tam işgal planıyla saldırılarını tırmandırıyor....