Buradasınız
İşten Atmalara Karşı Mücadeleye
Ankara OSTİM’den işsiz bir işçi
Dershane ve onlara bağlı yayıncılık sektöründeki şirketlerde de, kapitalizmin her sektöründe olduğu gibi işçiler için ağır çalışma ve yoğun sömürü koşulları mevcut. Kutsal bir alanda faaliyet yürüttüklerini söylemeyi pek seven bu sektörün patronları, bizlerin de çalışmalarımızla bu kutsal göreve hizmet ettiğimizi ikide bir dillendirerek bizleri avutmayı denerler. Ama çok iyi biliyoruz ki tüm bu kuruluşlar ve burjuvazinin eğitim sistemi, öğrencileri sistemin ideolojisi ile sınırlandırılmış alanlara hapsetmeye hizmet ederler. Bizlerin yoğun çalışmaları da sadece onların ceplerini doldurmaya yarar.
Ben de böyle bir yayıncılık firmasında çalışıyor(d)um. İşyerimizde yapılan baskılar işçileri canından bezdirmiş durumdaydı. İşyerinde kriz bahanesiyle baskıların artması, dayatılan zorunlu mesailer, ücretlerin düzenli ödenmemesi, ücretlerimizden kesintilerin yapılması, mesai ücretlerinin verilmemesi, işe geç kalmalarda işten atma tehditleri, performans tutanakları, yıllık izinlerin yönetim tarafından Ocak ve Nisan aylarında kullanılmaya zorlanması gibi sorunlar yaşıyorduk. Bunun üzerine toplantı talep ederek, huzursuzluklarımızı patrona dile getirmeye çalıştık. Fakat her seferinde bize kapı gösterildi.
Çoğu arkadaşımızın işi kaybetme tedirginliği nedeniyle geriye çekilmesi patronun baskılarını üzerimizde daha da yoğunlaştırdı. Yönetim toplantılar esnasında bizim taleplerimizde ısrarcı olmamamızı fırsat bilerek “uygulamalara karşı rahatsız olan varsa işte kapı” gibi tehditler savurdu. Aslında işyerinin kalbi olan yayın bölümündeki arkadaşlarımıza daha cesaretli olmamız gerekliliğini, bu kuruluşun bizler sayesinde buralara geldiğini, krizi bahane eden patrona karşı söylenecek sözlerimizin olması gerektiğini defalarca konuştuk. Karşılıklı konuşmalar esnasında bir arkadaşım şöyle dedi: “Daha önce bu bölümde dediğin durumlar yaşandı ama birkaç arkadaşımızı işten attılar ve bu da bizim gözümüzü korkuttu. Bu adamlar acımasız, en ufak bir kıpırtıda kapıyı gösteriyorlar, aramızda da birlik yok, birbirimize güvenemiyoruz. Bu şekilde ne yapabiliriz, aynı şeyi bize de yaparlar.” Arkadaşımızın bu sözleri üzerine bir başka arkadaşımız da, “işten atılırsam nasıl iş bulurum, çocuklarımı okutmam gerek, üstelik kiracıyım, kredi borçlarım da var” dedi. Ama saldırılar arttıkça hepimiz anlayacağız ki korkunun ecele faydası yok.
Arkadaşlarımıza patronların işçilere nasıl ayak oyunları yaptıklarını çok iyi görmemiz gerektiğini, işyerinin daha çok kazanmasının bizim değil patronun çıkarına olduğunu ve şirketin krizden güçlenerek çıkmasının bizlere kesinlikle olumlu yansımayacağını anlatmaya çalıştık. Patronun “hepimiz aynı gemideyiz” demesinin tek nedeni, krizin faturasını bizlere çıkarmak, işyerimizin sözde ikinci evimiz olduğunu söylemesi de işlerinin aksatılmaması ve daha hızlı çalışmamız için.
Evet, üretenler olarak işten atılma korkularımız olacaktır, fakat bizler korktukça patronlar üzerimize daha çok yükleneceklerdir. Bugün fabrika işçisinden büro işçisine kadar her alanda birbirimize kenetlenmeli, bu korkuları bir kenara atıp aramızda sıkı bir bağın ve güvenin örülmesinin temellerini atmalıyız. Ayrıca sendikaya olan ihtiyacın önemini vurgulamalı ve işyeri komitelerine duyduğumuz ihtiyacın yakıcılığını daha çok işçiye kavratmalıyız. Gücümüz birliğimizden gelir, bu birliğin oluşması için ter akıtmalıyız. İşçi sınıfının bireyleri olarak bunları gerçekleştirmezsek eğer, patronlar kriz bahaneleriyle işimizi elimizden alacak, bizleri kapının önüne koyacaklar. Patronların saldırılarına karşı uyanık olmak zorundayız.
İşten Atılmalara ve Krize Karşı İşçi Sınıfının Mücadele Saflarında Örgütlenelim!
Kaya Balıklarına İhtiyacımız Var!
- Susup Sıranın Bize Gelmesini Beklersek Kazanamayız!
- Patronların Hak Arayan İşçiye Tahammülü Yok
- Xiaomi Salcomp’ta İşten Atmalar Protesto Edildi
- Hacettepe Üniversitesi’nde İşten Atma Saldırısı
- Ezberler ve Gerçekler: “İş Çok, İş Beğenen Yok!”
- Cumhuriyet Gazetesinde Sendikalı İşçi Kıyımı
- Esenyurt’ta A101 İşçisi Kod 46 ile İşten Atıldı
- 65 İşçiyi Daha İşten Çıkardılar
- Ekmekçioğulları Metal’de İşten Atma Saldırısı
- Özer Elektrik’te İşten Atmalar Protesto Edildi
- İşten Çıkarma Yasağı İşten Çıkarmayı Engelliyor mu?
- Akwel’de İşten Atmalara Karşı İş Durdurma Eylemi
- TPI Kompozıt’te İşten Atma Saldırısı
- VIP Tekstil’de İşten Atmalar Protesto Edildi
- DERİTEKS, Üyelerinin İşten Atılmasını Protesto Etti
Son Eklenenler
- 2025-2026 eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte, öğrencilerin okul ve kırtasiye masraflarının artması Türkiye’nin birçok ilinde tepkiyle karşılandı. 5 Eylül’de İstanbul’dan Ankara’ya, Edirne’den İzmir’e birçok kentte Eğitim Sen öncülüğünde “...
- Kayyum yönetimindeki Van Büyükşehir Belediyesi tarafından işten atılan 223 işçinin işlerine geri dönme, İzmir Karşıyaka Belediyesi işçilerinin ücretleri için mücadelesi devam ediyor.
- Sonbahar geldi. Ama hâlâ yıllık izne veya tatile çıkmayan arkadaşlarımız, komşularımız ve yakınlarımız var. “Tatile gideyim, şöyle bir kafamı dinleyip koca bir yılın yorgunluğunu atayım” diyebilen insan sayısı her geçen gün azalıyor. Asgari...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK’in araştırma birimi DİSK-AR tarafından hazırlanan “Enflasyon ve Artan Vergi Yükü” Raporu, 2025 yılının ilk 8 aylık döneminde işçilerin yaşadığı ücret kayıplarını gözler önüne serdi. Raporun sonuçları, 5...
- Her gün yeni bir gündemle uyanıyoruz. “İktidardakilerin dertleri ya da amaçları nedir, neyi hedefliyorlar” gibi sorular sormamız bile tuhaf oluyor. Güya bizi düşündüğünü, bizim için çalıştığını ileri süren iktidar sorunları büyütüyor, içinden...
- ABD’de geleneksel olarak her yıl Eylül’ün ilk Pazartesi günü kutlanan Emek Günü’nde, bu yıl da ülke genelinde yüz binlerce emekçinin katıldığı kitlesel eylemler düzenlendi. New York, Boston, Şikago başta olmak üzere birçok şehirde sokaklara çıkan...
- Afganistan’da on binlerce emekçi, 31 Ağustos gecesi derin bir acıya uyandı. Ülkenin doğusunda yer alan Kunar eyaletinde meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki deprem, kısa sürede büyük bir yıkıma yol açtı. İlk belirlemelere göre en az 2200 kişi yaşamını...
- Düşük ücretler, iş güvenliği önlemlerinin alınmaması ve ağır çalışma koşulları nedeniyle işçilerin yaşadığı sorunlar büyüyor. Çalışma yaşamını düzenleyen yasalar yalnızca kâğıt üzerinde kalıyor, patronlar hiçbir yaptırıma maruz kalmadan hukuksuz...
- Sosyal medyaya, Türkiye’nin geleneksel sermaye kesimlerinin önde gelenlerinden olan bir annenin paylaşımı düştü.
- Birleşik Metal-İş ve Türk Metal sendikaları 4 Eylülde sendika genel merkezlerinde basın toplantıları yaparak TİS tekliflerini açıkladılar.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik saldırıları artarak sürüyor. 2 Eylülde İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP İstanbul 38. Olağan İl Kongresini iptal etti. İl Başkanı Özgür Çelik’i ve yönetimi görevden alarak yerine kayyum atadı.
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...