Buradasınız
Kaya Balıklarına İhtiyacımız Var!
Esenler’den bir işçi
Merhaba dostlar. Size geçen hafta Lüleburgaz’da katıldığım mitingde tekrar duyduğum bir hikâyeyi anlatacağım. Bu hikâyeyi işçilere ilk anlatan kişi işçi sınıfının hocası Süleyman Hoca idi ve ben ondan duymuştum.
Hikâye şöyle: Bir havuzun içinde sazanlar hayatından memnun bir şekilde yaşıyorlarmış. Sazanlar havuza atılan her yemi ağızlarını açıp beklerlermiş, armut piş ağzıma düş misali. Hiç hareket etmeyen bu sazanlar bir gün öyle şişmişler ki, hareketsizlikten ve fazla beslenmekten sanki ölecekler. Bunu gören balıkların sahibi nasıl bir çözüm bulayım diye arkadaşlarına danışmış. Onlar da havuza 2 tane kaya balığı at demişler. Havuzun sahibi 2 adet kaya balığını 8-10 tane sazanın yanına koyuvermiş. Daha sonraki günlerde havuza her yem atışında sazanlar ağızlarını açmışlar ama bir türlü yem gelmiyormuş. Nedeni ise bizim kaya balıklarımız hareketsiz sazanlardan önce yemi kapıyorlarmış. Çok yem yemekten ve hareketsizlikten ölüm tehlikesi yaşayan sazanlar, bu sefer bakmışlar ki açlıktan ölecekler, kaya balıklarından önce bir şeyler kapmak için bir iki hamle yapmaya başlamışlar. Zamanla, yemlere atlama hamleleri sayesinde 4-5 yemden 1-2 sini kapmasını başarmışlar. Bu süreç, bir süre sonra sazanların zayıflamasına ve çevik bir şekilde her yeme atlayabilir hale gelmelerine neden olmuş.
Evet dostlar sazanlar neden her şeye atlıyor, böylece öğrenmiş olduk. Sazanların ve kaya balıklarının hikâyesi bu. İşçi sınıfının bugün içinde bulunduğu ataletten kurtulması için de kaya balıklarına yani öncü işçilere büyük görevler düşüyor. Ancak öncü işçiler işçi sınıfını mücadeleye sevk edebilir. Demek ki bu gün bizim kaya balıklarına ihtiyacımız var. Her havuza 1-2 tane kaya balığı atmak lazım, sizce de öyle değil mi?
46. Yılında Kavel Destanı
İşten Atmalara Karşı Mücadeleye
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
- Bruno’nun Fikri, Benim Fikrim, Senin Fikrin…
- Yüzüncü Maymun Teorisi
- Bir Otobüs, İki Kuşak ve İşçi Sınıfı
- “Hey” Diyen ve UİD-DER Saflarında Büyüyen Çocuklarımız
- Butimar, Sen Safi Bir Kuş musun?
- Her Şeyin Bizim Ellerimizde Olması İçin!
- “Değişmeyen Tek Şey Değişimin Kendisidir”
- “Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir”
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...