Buradasınız
İş Saatlerini Düşürmek Olanaksız mı?
Biz işçilere hep şu öğretildi: “Çok çalışan, çok kazanır! Sen de çok çalışırsan, sen de çok kazanırsın!” Eğer bu söz doğru olsaydı işçilerden daha zengin kimse olmazdı. Oysa tam tersi, gece gündüz çalışan işçiler karınlarını zor doyuruyor, ama işçileri sömüren patronlar lüks içinde yaşıyorlar. Kapitalist kâr düzeninde işçilerin işgücü ne kadar bol olursa o kadar değersiz hale geliyor.
Patronlar, işgücünü daha ucuza getirmek ve daha fazla kâr elde etmek için çalışma saatlerini sürekli uzatmaya çalışırlar. 24 saat hiç durmadan çalışan bir makinenin başında 8’er saat çalışan üç işçi sırayla durabilir. Ya da aynı makinenin başında 12’şer saat çalışan iki işçi çalışacak, bir işçi gereksiz hâle gelecek; yani işsiz kalmış olacaktır. Bu durumda işçilerin bir kısmı işsiz kalacak ve en kötüsü de reel ücretler zaman içinde daha da düşecektir. Bizler çalıştığımız fabrikalarda ücretlerimizin düşüklüğünden şikâyet ettiğimiz anda, patronlar ya da müdürler kapıyı gösterirler. “Dışarıda çalışmak için sırada bekleyen binlerce insan var, beğenmeyen gider” derler.
Kısacası kapitalist düzenin kuralı budur: İşçiler düşük ücretlerden ve geçim derdinden kurtulmak için daha çok çalıştıkça ücretler daha da düşer, işçiler daha çok kaybederler. Tam bir kısırdöngü… Düşen ücretleri yükseltmek için birlik olup mücadele etmek tek çıkar yoldur. 1800’lü yılların başlarında patronlar işçileri işte böyle bir kısırdöngünün içerisine sokmuşlardı. Çalışma ve yaşam koşulları gerçekten korkunç hale gelmişti. İşçiler günde 14-16 saat çalışıyor, 50 işçinin aynı odada yatıp kalktığı sefalet koşulları içerisinde yaşamak zorunda kalıyorlardı. Çocuklar makine başında durmaktan yemek yiyemiyor, bitkin düşüyor, uzun süre ayakta kalmaktan omurgaları kayıyordu. Aşırı çalışmadan ve sefaletten ötürü işçiler 40 yaşına gelmeden ölüyordu. Bu durumu değiştirmek için bir araya gelmeye ve örgütlenmeye başladılar. Çalışma süresinin günde 12 saatle sınırlandırılması için mücadele ettiler. İlk defa İngiltere’de işçi sınıfı işgününü 12 saatle sınırlandırmayı başardığında patronlar ateş püskürüyordu. 1848’de ise İngiltere ve Fransa’da işçiler işgününü 10 saate düşüreceklerdi.
1866’da Amerikalı işçilerin gerçekleştirdiği Ulusal Çalışma Birliği Kongresi, çalışma süresini 8 saate indirmek için mücadele kararı almıştı. İlerleyen yıllarda işçilerin uluslararası mücadele birliğini ve dayanışmasını sağlamak için düzenlenen uluslararası kongrelerde tüm dünya işçileri 8 saatlik işgünü için mücadele kararları aldılar. 1 Mayıs 1886’da Amerika’da yüz binlerce işçi, haftada 6 gün 12 saat olan çalışma süresinin günde 8 saatle sınırlandırılması için ayağa kalkmış, grevler ve gösterilerle Amerika’yı sallamıştı. İşçilerin sloganı “8 saat çalışma, 8 saat dinlenme, 8 saat canımız ne isterse” idi. 1890 yılından itibaren ise tüm dünyada işçiler, her 1 Mayıs günü 8 saatlik işgününü kabul ettirmek için grevler ve gösteriler düzenlemeye başladılar. 1917’de ise işçiler Rusya’da bir devrimle iktidarı ele geçirdiler. İşçi iktidarı devrimin ilk gününden, 8 saatlik işgününü kabul etti ve diğer ülkelerdeki işçilere de örnek oldu. Peş peşe gerçekleşen işçi ayaklanmalarından korkan patronlar, Avrupa’dan başlayarak 8 saatlik işgününü kabul etmek zorunda kaldılar.
Kısacası tüm dünyada işçiler günlük çalışma süresinin önce 12 saate, ardından 10 ve 8 saate düşürülmesi için büyük mücadeleler verdiler. Çalışma sürelerinin kısalması işsizliğin azalmasına da neden oldu. Mücadele eden işçiler ücretlerini de yükseltmeyi başardılar. Birlik olan işçiler kazandılar.
Türkiye’de işçiler yeterince birlik olamadıkları için ücretler düşük tutuluyor ve hayat pahalılığı karşısında daha da eriyor. Geçinebilmek için fazla mesaiye başvuran işçi, farkında olmadan iş saatlerinin yükselmesine neden oluyor. İşçinin çaresizliğinin farkında olan patronlar, iş saatlerini uzatıyorlar. Bu daha ne kadar devam edecek? İşte işçileri birleştirmek için mücadele eden UİD-DER, bu gidişata dur demek için çalışıyor. İşçi sınıfı güçlü bir birlikteliğe, yenilmez bir örgütlülüğe kavuşabilir. Eğer birlik olursak çalışma sürelerini kısaltabilir ve ücretleri yükseltebiliriz. Bu hayal değildir; ama mücadele vermeden de gerçekleşmeyecektir.
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- İşçi Dayanışması 200. Sayı Çıktı!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- İşçi Dayanışması 199. Sayı Çıktı!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Olur Kardeşim Olur!
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
Son Eklenenler
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...
- Yıllar önce fabrika önlerine gidip işçi kardeşlerimize vardiya çıkışlarında İşçi Dayanışması’nı ulaştırıyorduk. Bu fabrikalar arasında sendikalı olan da vardı olmayan da. Amacımız sendikalı ya da sendikasız olsun fabrikalardaki işçi kardeşlerimize...
- Kocaeli’de Gebze Organize Sanayi Bölgesinde üretim yapan Betek Boya (Filli Boya) işçileri Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinde örgütlendiler. Çoğunluğu sağlayarak yetki belgesini alan sendika, toplu sözleşme görüşmeleri için haftalardır patrona çağrı...
- 24 Aralıkta Balıkesir’de ZSR A.Ş’de meydana gelen patlamada 11 işçi hayatını kaybetti. Katledilen işçilerin kimi henüz hayatının baharında fidan, kimi ana, kimi babaydı. Hepsi bir ananın evladıydı. Patlamanın ardından şirket internet sitesinde...
- Birleşik Metal-İş’in Aralık ayında grev kararı aldığı işletmelerden beşincisi olan Green Transfo Energy’de 25 Aralıkta grev başladı. Kocaeli Çayırova’da bulunan fabrikada çalışan 263 işçi, “sefalet ücreti dayatmasına boyun eğmiyoruz” diyerek şalteri...
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı temsilcileri, 2025 yılı için belirledikleri asgari ücreti düzenledikleri ortak toplantıyla açıkladılar. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol ve Çalışma ve Sosyal...
- 11 fabrikada 2 bin işçiyi kapsayan toplu sözleşme görüşmelerinde metal işçilerinin MESS’e cevabı grev olmuş, Birleşik Metal-İş Sendikası, 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin 4 fabrikasında, 13 Aralıkta Grid Solutions ve Schneider Elektrik fabrikalarında...
- Balıkesir’in Karesi ilçesinde bulunan ZSR A.Ş. mühimmat fabrikasında 24 Aralıkta sabah saatlerinde meydana gelen patlama sonucu 11 işçi hayatını kaybederken 3 işçi yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Mühimmat, av, spor ve ses fişeği gibi patlayıcılar...
- Merhabalar dostlar. Yaklaşık 9 yıldır iş güvenliği uzmanı olarak çalışıyorum. Aslında yapmamız gereken çok daha fazla şey varken yasalar, yönetmelikler, patronların baskıları ve işçilerin canını umursamamaları nedeniyle temel olarak yapabildiğimiz...
- Birleşik Metal-İş üyesi 500 işçinin Hitachi Energy’nin Kartal, Tuzla, Dudullu ve Dilovası fabrikalarında 4 Aralıktan bu yana sürdürdüğü grev 20. gününde anlaşmayla sonuçlandı. 14 Aralıkta Cumhurbaşkanlığı kararıyla metal işçilerinin grevi “erteleme...
- Grev ya da direnişe çıkan işçilerin pek çoğu, daha önce yaşanmış grev ve direnişlerden, bu mücadeleleri yaşayan işçilerin deneyimlerinden haberdar olmadıklarını dile getirirler. Greve ya da direnişe çıktıktan sonra bazı şeyleri öğrendiklerini,...
- Sendikal hakları için 150 günden uzun süredir kararlılıkla mücadele eden Polonez işçileri Dayanışma TV’nin hazırladığı “146+Bir: Polonez” belgeselinin galasında buluştu. 22 Aralıkta Çatalca Belediyesi Nazım Özbay Kültür Merkezinde gerçekleşen,...
- İşçi Dayanışması biz genç işçilerin adeta başucu kaynağı. Her konuda, hayatın her alanında fikirlerimizi besleyen, zihnimizi açan bir eğitim kaynağı niteliğinde.