Buradasınız
İşçi Sınıfı Tarih Bilinci Kazanırsa İlerler
İzmir’den İşçi Dayanışması okuru bir işçi

Sevgili işçi kardeşlerim,
İşçi Dayanışması’nın 202. sayısında ve UİD-DER web sitesinde yayınlanan “Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan” yazısını okudum ve sesli yorumunu defalarca dinledim. Bu yazı, sınıf bilinciyle hareket eden işçiler için mücadeleye sıkı sıkıya sarılmanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Mücadele örgütümüz UİD-DER ile tanışmadan önceki halime baktığımda, sınıf bilincinin insanın düşünce dünyasını nasıl değiştirdiğini daha iyi anlıyorum. Çocukluğumdan beri aceleci biriydim. İlk mesleğim olan dericilikte, parça başı çalışmanın getirdiği hız zorunluluğu, tıpkı Charlie Chaplin’in Modern Zamanlar filmindeki gibi, sürekli koşuşturmayı dayatıyordu. Ustam, “iş ve para kazanmak canımızdan önemli değil” derdi. Ama ustabaşıları, “iş her şeyden önemli, hadi, hadi!” diye başımızdan ayrılmazdı. Sermaye sınıfı, beynimize “çeşme akarken kovanı doldur” anlayışını kazımıştı. Oysa bu anlayışın bizim emeğimizden, sağlığımızdan, hayatımızdan çaldığını çok yıllar sonra kavrayabildim.
Sevgili ustamı kaybettikten sonra, politik olarak savrulduğum yer, işçi sınıfının tarihsel bilincinden tamamen kopuktu. Orada sürekli, “çabuk olalım, tren kaçıyor” sözleri tekrarlanıyordu. Günün sonunda hepimizde moral bozukluğu oluşuyordu. Ne işçi sınıfının biliminden, ne de sabırla kazmayı vuran Ferhat’ın gayretinden haberimiz vardı. Oysa mücadele sabır ve azim ister.
UİD-DER çatısı altında mücadele eden genç işçiler olarak, sizler sınıf mücadelesinin ve insanlık tarihinin en doğru kaynağından besleniyorsunuz. Sorumluluğunuz, sizin gibi genç öncü işçileri örgütlemek, sınıf mücadelesine kazandırmaktır. Ferhat, Şirin’e olan sevdasıyla insanlık mücadelesinin bir parçası olur. Önündeki koca dağı yıkmak için kazmasını vurduğunda, yalnızca bir tırnak büyüklüğünde taş koparabilir. Ama yine de kendi kendine, “dayan Ferhat, çoğu bitti azı kaldı” der. Ferhat ile Şirin efsanesi, yüzyıllar boyunca egemenlerin istediği biçimde anlatılmıştır. Ama Nâzım Hikmet, Ferhat’ı ezilen insanlığın mücadelesinde ete kemiğe büründürmüş ve ona gerçek bir anlam kazandırmıştır.
İşçi sınıfının tarih bilincini yeni kuşaklara aktarmak, örgütlü işçilerin sorumluluğudur. UİD-DER sayesinde bu tarih bilinciyle donanıyoruz. Bizlere düşen, bu bilinci işçi kardeşlerimize taşımak, sınıfımızın öncü işçilerini bulup mücadeleye kazandırmaktır. Tıpkı sayısız istiridye arasında inciyi seçmek gibi, bu sabır ve maharet gerektiren bir çabadır.
Bugün işçi sınıfını tarih bilinciyle donatan, umudu mücadeleyle yoğuran örgütümüz UİD-DER’dir. Bu, geçmiş işçi kuşaklarının açtığı yoldan yürümemizi sağlayan birikimin ta kendisidir. Kapitalist sömürü düzeninin aşılmaz gibi görünen devasa dağına her kazma vuruşu, ilerlediğimiz yolda değerli bir adımdır.
Hepimiz bir zamanlar örgütsüz işçiler arasındaydık. Bizi nasıl bulup örgütledilerse, biz de örgütsüz işçi kardeşlerimizi bulup mücadeleye kazandırmalıyız. Unutmayalım ki, bizi örgütleyenler de bir zamanlar başka işçiler tarafından bilinçlendirilmişti. Örgütlü işçi, geçmişin mirasını taşıyarak, geleceği inşa eder.
- Digel Tekstil İşçilerinin Hak ve Onur Mücadelesi Devam Ediyor
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
- KESK Taleplerini Duyurmak İçin Alternatif TİS Masası Kurdu
- “Faizi Kim Uyguluyor, Bunu da Desene!”
- Hiroşima’dan Gazze’ye Umut İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinde
- Kamu İşçilerine Sefalet Protokolü
- Kamu İşçilerine Grev Yasağı ve Sefalet Dayatması
- BİRTEK-SEN Tekstil Raporunu Yayımladı
- Doğanın Değil Doların Yeşilini Sevenlerin Yasası
- Bomb Love, Savaş ve Çocuklarımız…
- 102 Günde 132 Kadın Öldürüldü Duydunuz mu?
- Emekliye Yeni Operasyon
- Karpuzun Bozduğu Ekonomik Denge!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...
- Bundan 1162 yıl önce, 863’te köleler Abbasi İmparatorluğuna isyan ettiler ve bataklığın ortasında bir şehir kurdular. Bu şehrin adı El-Muhtare idi, yani “Özgürlük Kenti”… Bu bölge, Dicle ve Fırat nehirlerinin Basra Körfezine dökülmeden önce...
- 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecinde iktidarın ilk zam teklifi 2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6; 2027’nin ilk 6 ayı için yüzde 4, ikinci 6 ayı için yüzde 4 olmuştu. İkinci...
- Kamu emekçilerinin 2026–27 yıllarını kapsayacak toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. Yaklaşık 6 milyon kamu emekçisi var ve aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 20 milyon insanı ilgilendiren bir süreç başladı. Kamu işvereni yani devlet, 2026’nın...
- İşçi Dayanışması’nın sayfalarında dünyadan işçi mücadelelerine, yüz milyonlarca işçinin katıldığı grevlere, farklı millet ve inançlardan yüz binlerce emekçinin bir araya geldiği Filistin’le dayanışma eylemlerine, ülkeden ülkeye yayılan emekçi...