Buradasınız
İşçileri Hedef Alan 12 Eylül Askeri Darbesini Unutmayalım!

15 Temmuzda Türkiye, darbelerle dolu tarihine bir yenisini ekledi. Yalnız bu kez darbeciler başarısız oldular. 15 Temmuz darbe girişimi, kaçınılmaz olarak Türkiye’deki en büyük ve en kapsamlı darbe olan 12 Eylül 1980 askeri darbesini hatırlattı. Bu faşist darbenin hedefi işçi sınıfı ve sosyalistlerdi.
Bundan 36 yıl önce, 12 Eylül 1980 sabahı, günlük işlerine koşturmak için uykudan uyanan milyonlarca insan sokakların tanklarla, silahlı askerlerle kuşatılmış olduğunu gördü. Televizyonlarını açtıklarında Kenan Evren’in, “kendi kendini kontrol edemeyen demokrasiyi sağlam temeller üzerine oturtmak” üzere ordunun yönetime el koyduğunu açıklayan görüntüsüyle karşılaştı. Bu yaşanılanlar askeri faşist bir darbeydi. Darbecilerin hedefinde ise işçi sınıfının örgütlülüğü, yükselen mücadelesi ve kazanılmış hakları vardı.
1960’tan 12 Eylül 1980’e uzanan 20 yıl, Türkiye işçi sınıfının uyanış ve ayağa kalkış dönemidir. Bu dönem boyunca verilen çetin mücadeleler neticesinde pek çok hak elde edildi. Fabrika işgalleriyle, grev ve direnişlerle, kitlesel mitinglerle tarih sahnesine çıkan işçi sınıfı ilk kez “Her şeyi üreten biziz, yöneten de biz olacağız!” diyordu. Yükselen işçi mücadelesinden korkan patronlar sınıfı, çareyi “orduyu göreve çağırmakta” buldu. Kanlı provokasyonlarla zemini hazırlanan darbeyi ilk alkışlayanlar da onlar oldu. Meselâ büyük patronlardan Halit Narin; “Bugüne kadar işçiler güldü, şimdi gülme sırası bizde” diyordu. Vehbi Koç ise faşist Kenan Evren’e mektuplar yazıyor, işçilere haddini bildirdiği için şükranlarını sunuyordu.
Kuşkusuz bu şükranlar boşa değildi. 12 Eylül darbesinin ilk icraatı, MESS’e bağlı 74 işyerinde süren ve 30 binden fazla işçinin katıldığı grevleri yasaklayarak grev çadırlarını sökmek oldu. İşçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülükleri dağıtıldı ve ezildi. Demokrasi getireceğini vadeden darbeciler, tüm demokratik hak ve özgürlükleri ortadan kaldırarak faşist bir rejim kurdular. Darbenin resmi bilançosu bile başta işçi sınıfı olmak üzere tüm toplumun çektiği nice acıları gösteriyor. Darbeyle birlikte 1,6 milyonun üzerinde insan fişlendi, 30 bin mücadeleci işçi işten atıldı. 650 bin kişi gözaltına alındı, işkenceden geçirildi. Onlarca işçi, sendikacı ve sosyalist katledildi.
12 Eylül askeri faşist darbesiyle örgütsüz ve güçsüz bırakılan işçi sınıfı, patronların saldırılarına karşı koyamaz hale geldi. Çalışma ve yaşam koşullarının bugün bu kadar ağır olmasının ve buna karşı işçi sınıfından güçlü bir sesin duyulmamasının sebebi, bizlere 12 Eylül’ün etkilerinin hâlâ devam ettiğini gösteriyor.
Darbelerle dolu Türkiye siyasi tarihine yeni bir darbe girişimi daha eklendi. 15 Temmuzda televizyonda darbe bildirisi okundu. Sokaklarda yeniden tanklar ve silahlı askerler boy gösterdi. Yıllarca AKP hükümetinin derin bir parçası olmuş Gülen cemaatine bağlı subayların da içinde yer aldığı ordu içindeki bir kesim, hükümeti ve Erdoğan’ı hedef alan bir askeri darbe girişiminde bulundu. Egemenler arasındaki iktidar kavgasının tipik bir örneğiydi 15 Temmuz.
15 Temmuz darbe girişiminin kısa sürede bertaraf edilmesiyle önce “demokrasi zaferi” sonra da OHAL ilan edildi. Ülke kanun hükmünde kararnamelerle yönetilmeye başlandı. Demokrasinin zaferi diyen hükümet, Meclis’i bir kenara attı. Meydanlarda “demokrasi” nutukları atılırken, demokratikleşme adına tek bir adım dahi atılmadı. Tam tersine demokratik haklar kısıtlandı, işçilerin haklarına saldırılar yeniden başladı. Grev ve direnişler OHAL gerekçesiyle engellenmek istendi, isteniyor. OHAL gerekçe gösterilerek grev çadırları söküldü, ücret artışı isteyen işçiler gözaltına alındı. Kamu emekçilerine yönelik saldırılar gerçekleşti. KESK üyesi yüzlerce kamu emekçisi işten atıldı.
Kendisini hedef alan darbecileri tasfiye ederken, işçi sınıfına yönelik saldırılarını sürdüren, meydanlarda “darbe karşıtı ve demokrasi” kostümüyle boy gösteren siyasi iktidarın, ülkeyi yıllarca 12 Eylül darbe yasalarıyla yönettiğini de unutmayalım. 12 Eylül darbecilerinin sermayeye hediye ettiği yetkileri kullanan AKP, bugüne kadar 8 kez “stratejik” sayılan sektörlerdeki grevleri “millî güvenliği bozucu” damgası basarak yasakladı. 12 Eylül faşizminin sorumlularından yalnızca Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya görünürde, üstelik hasta numarası yaparak duruşmalara bile katılmadan yargılanıp ceza aldılar. Gerçek sorumlular yargı karşısına dahi çıkmadı.
Burada bir noktanın altını kalınca çizmek lazım: Bizler, askeri darbelere karşı olduğumuz gibi, sivil darbelere de OHAL düzenine de karşıyız. Toplumu baskı altına alan, sindiren, demokratik hak ve özgürlükleri ortadan kaldıran ya da sınırlayan darbeler, aynı zamanda işçi sınıfı için sömürünün katmerleşmesi anlamına gelmektedir.
Mücadele içinde sloganlaşmış bir söz vardır; işçi sınıfının kurtuluşu kendi eseri olacaktır! İşçiler kendi sınıf örgütlerinde yerlerini alarak kendi talepleri için mücadele etmedikleri takdirde kurtuluşa erişemezler. Kardeşler, egemenlerin kutuplaştırıcı siyasetinin peşine takılmamalı, sözde demokratların oyunlarına gelmemeliyiz. 12 Eylül başta olmak üzere tüm darbelerin hesabını sormak, patronlar sınıfının saldırılarını püskürtmek için hep birlikte işçilerin örgütlü mücadelesini büyütelim!
Sayılarla 12 Eylül
- Bursa’da “Hak, Hukuk, Özgürlük” Yürüyüşü
- TTL Grevcisi Kadınlar: “Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimizdik”
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB 1 Mayıs’ta Kadıköy’e Çağırdı
- Erlau İşçileri Sendikal Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetiminin İşten Atma Saldırısı Protesto Edildi
- Liseliler Ayakta: “Öğretmenime Dokunma!”
- Çayırhan Maden Ocağında Patlama: 2’si Ağır 14 İşçi Yaralandı
- Herkese Birinci Sınıf Sağlık Hizmeti İddiası ve Gerçekler
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Eğitim Sen’den ve Üniversite Öğrencilerinden Tutukluların Serbest Bırakılması İçin Eylem
- Kuzey ve Güney: İki Sınıfın Gerçek Hikâyesi
- Boykota Destek Genişledikçe İktidarın Saldırıları Büyüyor
- Büyük İnsanlığın Safında Bir Kalem: Sabahattin Ali
- İşçi Sınıfı Tarih Bilinci Kazanırsa İlerler
- O Yılan Kapitalizmdir, Sana da Dokunur Kardeşim
- Maltepe’de Milyonlar Bir Araya Geldi
- KESK İstanbul Şubeler Platformu: “Levent Dölek Serbest Bırakılsın!”
- Kapitalist Karanlığa Karşı Mücadeleyi Büyütelim
- Eğitim Sen: Baskılar Bizi Yıldıramaz
- “Hadi Siz de Birlik Olun, Korkmayın!”
Son Eklenenler
- Gaziantep’teki Zeugma Mozaik Müzesinde dünyaca bilinen bir mozaik yer alıyor. “Çingene Kızı” adı verilen ve 1800 yıllık geçmişe sahip bu mozaiğin göreni etkileyen, güçlü bir yanı var. Farklı renk ve dokulardaki binlerce küçük taşın birleşiminden...
- 1 Mayıs yaklaşıyor. Ankara’dan emekçi kadınlar olarak sizlerle 1 Mayıs’a hangi taleplerle katılacağımızı paylaşmak istedik. Bu vesileyle tüm emekçi kadın kardeşlerimizi kendi taleplerini, ortak taleplerimizi birlikte dile getirmek için 1 Mayıs’ta...
- Geçtiğimiz günlerde yandaş medyada tam anlamıyla “yersen” cinsinden bir haberle karşılaştım. Manşeti oldukça cafcaflıydı: “60 bin maaşla çoban bulamıyorlar!” Bu “hadi canım” dedirten cinsten haber, kandırılmaya açık olanlara “köyümüze dönelim,...
- 19 Mart’tan bu yana artan baskılara, gözaltılara, tutuklamalara ve proje okullarındaki keyfi atamalara karşı protestolar devam ediyor. Bursa Demokrasi Bileşenleri ve Anne-Baba Dayanışma Ağı öncülüğünde yüzlerce kişi 19 Nisanda “Hak, Hukuk, Özgürlük...
- Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Sunel Tütün, Oryantal Tütün ve TTL Tütün fabrikalarında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 1700 işçi greve çıkmıştı. İşçilerin grevi 12 Nisanda kazanımla sonuçlandı. Doruk Madencilikte çalışan...
- Gebzeli işçi, emekçi kadınlar olarak bir araya geldik ve “UİD-DER ile 1 Mayıslar” videosunu izledik. Sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak, tüm emekçi kadın kardeşlerimizi ortak bir mücadele duygusuyla ayağa kalkmak için 1 Mayıs’a çağırmak...
- Uçak yolculuğu yapanlar bilir. Yolculuk esnasında uçağın kabin basıncının düşmesi, oksijen seviyesinin azalması durumunda oksijen maskeleri devreye girer. Yanımızda çocuğumuz olsa böyle bir durumda çoğumuz maskeyi önce çocuğumuza takmaya çalışırız,...
- Gelsinler yoldaşlar ben hazırım/ İki satır, bir mısra şiirle hazırım/ En karanlık dönemlerde/ Ektiğim tohumlar yeter bana/ Gelsinler yoldaşlar ben hazırım
- Milli Eğitim Bakanlığının proje okul atamalarına tepkiler devam ediyor. Eğitim Sen, proje okul uygulamaları ve atamalarına karşı 18 Nisanda Cağaloğlu Anadolu Lisesi önünde basın açıklaması yaptı.
- Vezir Muhammed Nurtani… Tanıdık gelmiştir bu isim pek çoğunuza… Yine de hikâyesinin bildiğimiz kısmını bir kez daha paylaşalım sizinle: Afganistanlı göçmen işçi Vezir Muhammed Nurtani 10 Kasım 2023’te çalıştığı kaçak maden ocağında kalp krizi...
- Artık eski kuşak işçilerden sayılırım. Mücadele örgütümüz UİD-DER saflarında yaş alıp 60’a merdiven dayadığım için kendimi bahtiyar hissediyorum. İlk 1 Mayıs’a 1979 yılında, İzmir’de, ustamla birlikte katıldım. Katılım oldukça yüksekti. Kalabalıkta...
- TTL tütün işçileri, örgütlü oldukları Tekgıda-İş Sendikası ile birlikte, 41 gün önce “Bu işyerinde grev var” pankartını fabrikanın dört bir yanına asarak greve çıktılar. Grev çadırlarını fabrika önüne kurdular. Büyük çoğunluğu kadın olan işçi...
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı bu yıl İstanbul Kadıköy Meydanı’nda kutlama kararı aldıklarını basın açıklaması yaparak duyurdu.