Buradasınız
İsrafın Yükü İşçiye, İtibarı İktidara!
Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç 15 Nisan 2015 tarihinde yaptığı bir açıklamada şöyle demişti: “İsrafın önünü alsak sizden vergi almamıza gerek kalmaz. 13 yıllık iktidarımızın her tarafı altın yazılarla, başarıyla doludur. Ama israf konusunda karnemiz kırıktır. Haberiniz olsun.” Elbette Arınç, giderayak kendini temize çekmek istiyordu. Ama söylediği gibi AKP hükümetinin iktidara geldiği günden beri israfı oldukça fazla. Deyim yerindeyse israf adeta hükümetle özdeşleşmiş durumda. Bütçenin önemli bir kısmı, iktidarın isteklerine ve “itibarına” ayrılmaktadır. Bunu geçtiğimiz günlerde bütçe harcamalarıyla ilgili olarak hazırlanan rapor da ortaya koymaktadır.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu’nun “Devlette Yaşanan İsraf” konulu raporuna göre, AKP iktidarı döneminde bütçe harcamaları “debdebeye ve şaşaaya” ayrıldı. Raporda bütçeden, taşıt alımına ve kiralamaya, temsil ve tanıtma giderlerine ve temizlik hizmet ihaleleri dâhil müteahhitlik hizmetlerine ayrılan payın yıldan yıla arttığı belirtiliyor. Hükümetin sadece bu üç kalemde yaptığı masrafın toplamda 995 bin 169 kişinin yani yaklaşık 1 milyon kişinin asgari ücretine denk geldiği ifade ediliyor.
Rapora göre 2004’te, kamuya resmi taşıt alımlarının maliyeti yıllık 68 milyon lira iken, 2016’da resmi taşıt alımlarının maliyeti %82 artarak 2 milyar 23 milyon liraya çıktı. Kamuya alınan kara taşıtlarının maliyeti 583 bin 611 asgari ücretlinin gelirine eşit. 2012’de 94 milyon lira olan taşıt kiralama giderleri 2016 sonunda 462 milyon lira oldu. Milletvekilleri, bakanlar, başbakan ve Cumhurbaşkanı için taşıt alımı ve kiralama giderleri yıldan yıla bu kadar çok artarken işçi ve emekçiler MTV vergisine ve akaryakıta gelen zamlar yüzünden ellerinde olan otomobillerinin masraflarını zar zor karşılayabilmekte, birçoğu da satmayı düşünmektedir.
Temsil ve tanıtma giderleri 2007’de 17 milyon lira iken 2015’te 115 milyon liraya, 2016’da da 364 milyon liraya yükselmiş. Artış oranı bir önceki yıla göre %216. 2016 yılında temsil ve tanıtma giderlerine harcanan para 256 bin 680 kişinin asgari ücretine eşit. İşçiler asgari ücretle, emekliler emekli aylıklarıyla zar zor geçinirken lüks saraylarda, köşklerde, otellerde yapılan şaşalı törenler, davetler, gösterişli sofralar aradaki uçurumu göstermektedir.
Rakamlar bütçenin işçinin emekçinin yararına değil hükümetin kendi ihtiyaçları ve istekleri doğrultusunda kullanıldığını açıkça gösteriyor. Genel olarak baktığımızda 2006’dan 2016’ya toplam bütçe harcamaları içerisinde kira giderleri payı yüzde 197, taşıt alım giderlerinin payı yüzde 520, temsil ve tanıtma giderlerinin payının yüzde 252, temizlik hizmet ihaleleri dâhil müteahhitlik hizmetlerinin payı da yüzde 93 artmış! Ayrıca 2003’ten bu yana 12 milyar TL’de örtülü ödenek harcamalarına gitmiş.
Hükümet tarafından bütçeden bu kadar çok harcama yapılırken bunun adı israf değil itibar olarak gösterilmeye çalışılıyor. Erdoğan ve hükümet kendileri için yapılan her türlü harcamayı devletin itibarı olarak açıklamakta ve öyle algılanmasını sağlamaktadır. Örneğin maliyeti ve şaşaasıyla gündeme gelen Beştepe’deki Aksaray için Erdoğan “milletin sarayı”, “Yeni Türkiye’ye böylesi yakışır” diyor. Oysa milletin hiç de tuvaleti altın klozetli ve altın musluklu, 1000 odalı saraya ihtiyacı yok!
Zaman zaman bakanlar, milletvekilleri ya da belediye başkanları israfla ilgili olarak “ekmeğini israf etme, suyunu boşa harcama, elektriğini açık bırakma vs.” gibi açıklamalar yaparlar. Bunlarla ilgili türlü haberler çıkar. Böylece israfın sadece evlerde yapıldığı algısı yaratılır. Kamuda yapılan israf ise gözlerden kaçırılır. İşçiler bu kadar çok vergi ödemelerine rağmen sıra onların ihtiyaçları için kaynak ayırmaya geldiğinde “kaynak yok, kaynak yetersiz” deniliyor, paralar egemenlerin “itibarı” için harcanıyor. Sağlığa, eğitime, ulaşıma, alt yapıya neden yeterince kaynak ayrılmıyor? “Kaynak yok” diye açıklama yapanlar son model araçlara binmeyi, sarayın şatafatına para harcamayı ihmal etmiyorlar.
Milletvekillerinin, bakanların, Cumhurbaşkanının hizmetine sunulan bütçe dudak uçuklatırken maaşlarına yapılan zamlar da cabası! Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın maaşı 3 bin 776 lira zamla 35 bin 295 liradan 39 bin 71 liraya yükseldi. Asgari ücretli bir işçinin maaşıyla Cumhurbaşkanının maaşı arasında dağlar kadar fark var. Cumhurbaşkanının her türlü harcaması aldığı maaşa rağmen bütçeden karşılanırken, işçiler açlık, yoksulluk sınırındaki maaşlarıyla her şeyi karşılamak zorundalar.
İşçiler ve emekçiler yapılan israfı itibarla örtmeye çalışanlara izin vermemelidirler. Sağlıktan ulaşıma, eğitimden alt yapıya kadar bütün ihtiyaçları için yeterli bütçenin ayrılmasını, kaynakların kendileri için kullanılmasını ancak örgütlü mücadeleyle sağlayabilirler.
- Kadınlar Şiddete, Eşitsizliğe, Yoksullaştırma Politikalarına Boyun Eğmiyor
- BES Kandırmacası ve İptal Eziyeti
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Polonez Direnişçileri: 100 Gündür Buradayız Kazanmadan Gitmeyiz!
- 5 Kardeş Neden Öldü?
- Esir miyiz?
- Hesap Sormadıkça İş Cinayetleri Devam Edecek!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- “Şehrin En Güzel Yerindeki Mezar”
- Toplumu Zıvanadan Çıkarttılar
- Ne Kadar Örgütlüysek O Kadar Nefes Alırız
- Bursa’da Gelirde ve Vergide Adalet Eylemi
- Belediye İşçileri ve Sağlık Emekçileri Ücret Gasplarına Karşı Eylemler Yapıyor
- Sesimizi Duyurmak İçin Grevdeyiz
- Bunlar Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- Filistin Sendikalarından Eylem Çağrısı
- Taksim’de İsrail’in Saldırıları Protesto Edildi
- Direnişçi İşçilerle Omuz Omuza!
- İktidar ve Sermaye Sahipleri Doymak Bilmiyor
- Ankara Gar Katliamının 9. Yılında Barış Karanfilleri Anıldı
Son Eklenenler
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...