Buradasınız
İşsizlik Giderek Artıyor

TÜİK, Mart 2015 işsizlik oranlarını açıkladı. Buna göre resmi işsizlik oranı %10,6 oldu. Yani 3 milyon 69 bin kişi işsiz. Tarım dışı işsizlik oranı ise %12,6’ya yükseldi. Ancak bunlar resmi işsizlik oranları. DİSK-AR’ın yaptığı açıklamaya göre ise gerçek durum şöyle: Geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 17,5, işsiz sayısı 5 milyon 519 bin. Kadınlarda geniş tanımlı işsizlik oranı ise %25,8. Yükseköğretim mezunu kadınların %27’si, erkeklerin %22’si 1 yıldan uzun süredir işsiz. Gençlerde işsizlik %30 sınırında. Her üç işsizden biri geçici bir işte çalıştığı için işsiz kaldı.
Kapitalizmin tarihsel eğilimi işsizliği arttırırken, özellikle uzun çalışma süreleri ve iki ya da üç işçinin yapacağı işin bir işçiye yaptırılması işsizliği beslemektedir. Kapitalist dünya ekonomisi krizdedir ve krizin aşıldığına ya da aşılacağına dair hiçbir emare yoktur. Türkiye ekonomisi de eski büyüme oranlarını geride bırakmıştır. Ancak kapitalistler sömürüyü derinleştirerek kârlarını arttırmaya devam etmektedirler. Bu durum uzun iş saatlerinin, üç işçinin yapması gereken işin bir işçiye yaptırılmasının, düşük ücretlerin, maliyetlerin düşürülerek iş güvenliği önlemlerinin alınmamasının bir sonucudur. Yani sermaye büyürken, işçi sınıfına her zamanki gibi “yük hayvanı gibi” çalışmak, yoksulluk ve iş kazalarında ölüm düşmektedir. Ancak metal işçilerinin ayağa kalkışında da görüyoruz ki, bu gidişat sonsuza dek devam etmeyecektir.
Aşağıda, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü’nün (DİSK-AR), TÜİK tarafından açıklanan İşgücü Anketi Mart 2015 dönem sonuçlarına yönelik değerlendirmesi yer almaktadır:
Uzun Çalışma Süreleri, Düşük Ücret Dayatması ve Güvencesiz Çalışma İşsizliği Besliyor
- 1)Resmi işsizlik oranı yüzde 10,6 ile geçtiğimiz yılın 0,9 puan üzerinde gerçekleşti. Tarımdışı işsizlik oranı ise % 12,6 oldu. Geçtiğimiz yılın aynı dönemi için bu oran % 11,6 seviyesindeydi. Resmi işsiz sayısı yeni seriye göre geçen yılın aynı dönemine göre 322 bin kişilik artış göstererek 3 milyon 69 bine ulaştı. Buna karşın mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik rakamları bir önceki aya göre 0,2 puan azalış gösterdi. İşsiz sayısı kriz öncesi 2008 Mart dönemine göre 843 bin kişi artmış durumda.
- 2)Mart 2015 döneminde resmi işsizlere, umudu olmadığı için ya da diğer nedenlerle son 4 haftadır iş arama kanallarını kullanmayan ve işe başlamaya hazır olduğu halde bu nedenle işsiz sayılmayanlar da (umutsuzlar ve diğer) dâhil edildiğinde işsizlik oranı yüzde 17,5, işsiz sayısı da 5 milyon 519 bin kişi olarak gerçekleşti. İşinden memnun olmayan ya da daha fazla çalışmak istediği halde düzgün işler bulamadığı için çaresiz kısa süreli işler yapanlar (eksik ve yetersiz istihdam edilenler) ilave edildiğinde işsizler, gizli işsizler ve çaresizlerin toplam sayısı 6 milyon 568 bin kişi oldu. Bunların geniş işgücü içindeki payı ise % 20,9 olarak gerçekleşti.
- 3)Kadınlar için resmi işsizlik oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 1,9 puan artarak % 12,9 olarak gerçekleşti. Kadınlarda geniş tanımlı işsizlik oranı ise % 25,8 oldu. Tarım dışı işsizlik oranı ise yüzde 17,2 olarak gerçekleşti.
- 4)Geçici bir işte çalışıp iş bittiği için işsiz kalanlar toplam işsizler arasında en ağırlıklı kesimi oluşturdu. Toplam işsizlerin yüzde 34'ü yani 1 milyon 50 bini geçici işlerde çalışıp iş bittiği için işsiz kalanlar. Yeni işsizlerin (1-2 aydır iş arayanların) içinde geçici bir işte çalışıp, iş bittiği için işsiz kalanların sayısı 397 bin. Yeni işsizlerin 158 bini ise işten çıkartıldığı için işsiz kalanlar.
- 5)Yükseköğretim mezunları arasında işsiz sayısı bir önceki senenin aynı dönemine göre 170 bin kişi fazla. Bu işsiz ordusuna 170 bin yeni üniversite mezununun katıldığını gösteriyor. İşsizlikteki toplam artışın yüzde 53'ü yükseköğretim mezunu işsizlerin sayısındaki artıştan kaynaklanıyor. Yükseköğretim mezunu resmi işsiz sayısı 648 bin kişi, resmi işsizlik oranı ise yüzde 10,7. Buna karşın yükseköğretim mezunu kadınlar için bu oran yüzde 15,8 seviyesinde. Yükseköğretim mezunu kadın işsizlerin sayısı ise geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre 110 bin kişi arttı. Yükseköğretim mezunu kadınların % 27'si, erkeklerin ise %22'si 1 yıldan uzun süredir işsiz.
- 6)Gençler için (15-24 yaş) geniş tanımlı işsizlik oranı resmi genç işsizlik oranı olan % 18,6 rakamının yaklaşık 10,5 puan üzerinde yüzde 29,2 seviyesinde gerçekleşti.
- 7)TÜİK yeni serisinde daha önceki seride olan ve anket soru formunda yer alan işin sürekliliği ile ilgili verileri dinamik sorgulamadan çıkartmıştır. Geçici çalışanların sayısındaki gelişim istihdamın niteliği açısından son derece önemli bir değişkendir. Bu verinin web sitesinde ve dinamik sorgulamada artık paylaşılmaması, daha önce kolayca ulaşılan bir bilgiye ulaşmak için bürokratik süreçlere başvurulması zorunluluğu getirilmesi büyük bir eksikliktir.
SONUÇ
TÜİK İşgücü Anketi Mart 2015 dönemi verilerine göre işsizlik hem görünen hem görünmeyen boyutlarıyla tehlike sinyalleri vermeye devam etmektedir. Bu tehlike gençler, kadınlar, geçici çalışanlar açısından ciddi boyutlardadır. Gelecek dönem açısından uzun çalışma süreleri, düşük ücret dayatması, taşeronluk, güvencesiz çalışmanın yaygınlaştırılması temelinde şekillenen istihdam politikaları terk edilmezse güvencesiz-geçici çalışanların, eğitimli işgücünün ve kadınların istihdamda yaşadığı problemlerin ve istihdam alanındaki krizin süreceği görülmektedir.
Türkiye haftalık çalışma sürelerinin emsallerine göre çok daha yüksek olduğu bir ülkedir. Avrupa Birliği ülkeleri ile kıyaslandığında haftalık çalışma sürelerindeki fark 12 saati bulmaktadır. Buna göre Türkiye'de 5 kişinin yapacağı işi 4 kişi yapmaktadır. Bir yandan işgücüne katılım oranlarını yükseltirken, öte yandan işsizlik verileri ile mücadele etmenin yegâne yolu, gelir kaybına yol açmaksızın haftalık çalışma sürelerini azaltmaktan geçmektedir. 7 Haziran 2015 seçimlerinde, işsizlik verilerindeki artışı, istihdam yapısının niteliğini bozarak, yani yoğun çalışma koşulları altında, daha esnek ve güvencesiz çalışma biçimlerini yaygınlaştırarak durdurmanın reçetelerini topluma sunan bir siyasal anlayış kaybetmiştir. Ucuz işgücü için, taşeron çalışmayı yaygınlaştırmayı, kıdem tazminatını fona devrederek ortadan kaldırmayı, kölelik bürolarını hayata geçirmeyi hedefleyen, AKP ürünü olan ve emek örgütlerinin talepleri yok sayılarak hazırlanan Ulusal İstihdam Strateji Belgesi artık rafa kaldırılmalıdır.
İşsizlikle mücadeleyi, çalışma koşullarını kötüleştirerek, ücretleri düşürerek çözmeye çalışan bu anlayışa karşı emeğin taleplerini gündemine alan bir anlayışla çıkılmalıdır. Bu stratejinin sonuçları Soma'da, Mecidiyeköy'de, Ermenek'te ve Türkiye'nin dört bir yanında acı bir biçimde görülmektedir. Bu strateji işsizliğin "ne iş olsa yaparım” başlığı altında gizlenmesi, işletmelerin karını insanların yaşamının önüne alma stratejisidir. İşsizlikle gerçek mücadele için;
- Haftalık çalışma süresi gelir kaybı yaşanmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir.
- Herkese en az 1 ay ücretli izin hakkı tanınmalıdır.
- Herkes için iş güvencesi ayrımsız bir biçimde uygulanmalıdır.
- Sendikal hak ve özgürlükler güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
- Taşeronlaşma ve kayıt dışı istihdam engellenmelidir.
- Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalıdır.
- Kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.
- Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır.
- ABD Büyükelçiliği Önünde Eylem: “Filistin’de Ablukaya ve İşgale Son”
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- Tüm İnsanlık İçin Atan Kalplerin Anısına
- Enflasyonun Bize Faturası
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
- Erol Eğrekler Katlediliyor, Holdingler İşçilerin Kanıyla Büyüyor!
- Benim Onurlu ve Dirençli Devrimci Hasan Dayım
- ERLAU Direnişinde İşçinin Gücü
- Koca Yürekli İnsan, Güle Güle…
- “Gerçek Enflasyonun Altındaki Zammı Kabul Etmiyoruz!”
- “Deprem Siyaset Üstüdür” Yalanına Kanmamak İçin Örgütlü Mücadeleye
- On Binler Sırrı Süreyya Önder’i Sonsuzluğa Uğurladı
- Sırrı Süreyya Önder’i Kaybettik, İşçi Sınıfı Anısını Yaşatacak
- 1 Mayıs 1977’de Yaşamını Yitirenler Anıldı
Son Eklenenler
- İzmir Kemalpaşa’da grevde olan Petrol-İş üyesi Temel Conta işçileri, patronun grev kırıcılığını tespit ettirmek için açtıkları davanın duruşması öncesi Bayraklı Adliyesi Ek Binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdiler. İstanbul Şişli Belediyesi...
- İnsanların kardeşçe yaşayacağı bir dünya özleyen, böyle bir dünyayı kurabilecek tek güç olan örgütlü işçi sınıfının mücadelesine inanan, o mücadelede yer alan nice şair, yazar, sanatçı var. Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal bu sanatçılardan ikisidir....
- Tuzla’da bulunan Reckitt Benckiser’de Petrol-İş Sendikasında örgütlü işçiler 27 Mayısta greve çıktılar. Bizler de UİD-DER’li işçiler olarak grevci işçileri mücadelelerinde yalnız bırakmıyoruz. Grevlerinin 17. gününde işçi kardeşlerimizi tekrar...
- İsrail devleti Ekim 2023’ten bu yana Filistin halkına yönelik bir soykırım gerçekleştiriyor. Egemenler kimi zaman bu katliamı sözde kınadıklarını belirtseler de İsrail’le her türlü ekonomik ve politik ilişkiyi sürdürmeye devam ediyorlar. Egemenlerin...
- ABD Başkanı Trump, göçmen karşıtı politikalarını sürdüyor. Göçmenleri hedef alarak açık bir savaş ilan eden Trump’ın ABD’sinde, göçmen işçi ve öğrencilerin vizeleri iptal ediliyor, göçmen işçiler tutuklanıyor ve sınır dışı ediliyorlar. ABD’li...
- 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi bundan tam 55 yıl önce bu topraklardaki işçi sınıfının tarihine altın harflerle yazıldı. O tarihten bu yana örgütlü işçi sınıfı bu iki günü anarak yaşattı ve yaşatmaya devam ediyor. 15-16 Haziran, örgütlü işçi...
- 12 Haziran, Birleşmiş Milletler tarafından 2002 yılında Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü ilan edildi. Ne yazık ki o zamandan bu zamana çocuk işçiliğin azalması bir yana, 1800’lü yıllara benzer koşullar yaratıldı. Patronlar için tatlı kârlar...
- KESK Ankara Şubeler Platformu ve emekten yana siyasi partiler 11 Haziranda, ABD Büyükelçiliği önünde siyonist İsrail devletinin Filistin halkına uyguladığı soykırımı, Türkiye limanlarından İsrail’e askeri malzeme taşınmasını, Gazze’ye insani malzeme...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, 29 Mayısta greve çıkmıştı. DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası üyesi işçiler, Türk-İş’e bağlı Belediye-İş sendikası üyeleriyle aynı işi...
- Yaşamın hangi alanına bakarsak bakalım, her başarının ancak büyük emekler vererek, sabırla çalışarak elde edildiğini görürüz. Henüz ilk denemede iyi sonuçlar elde etmek, hedefe ulaşmak mümkün değildir. Özellikle toplumsal alanda hiçbir değişim bir...
- Kültür Radyo Televizyon (KRT) çalışanları, düşük ücret dayatması, aylardır maaşlarının, yemek haklarının ödenmemesi, ağır çalışma koşulları, artan iş yükü ve baskıya karşı iş bırakma eylemlerini sürdürüyor. 4 Hazirandan bu yana iş görmekten kaçınma...
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....