Buradasınız
İşten Atılan Öztiryakiler İşçileri Direnişe Başladı

İşten atılan işçiler çıkışları kabul etmiyor ve çıkış evraklarını imzalamıyorlar. İşten atılanlar arasında daha önce fabrikada iş kazası geçirenler de var. İşçilerden birinin eli, birinin de ayağı sakat kalmış. Öztiryakiler patronu tarafından hem sakat hem de işsiz bırakılan işçiler 21 Ocak Cuma günü fabrika önünde bir basın açıklaması yaptılar. “İşten Atmalar Durdurulsun!”, “Atılan İşçiler Geri Alınsın!”, “İşimizi Geri İstiyoruz!” sloganlarıyla başlayan eyleme demokratik kitle örgütleri de destek verdi.
İşçilerin gözünü korkutmak amacıyla fabrika önüne yapılan polis yığınağı dikkat çekti. Genelde öğlen molalarında dışarıya çıkan işçiler, patron tarafından dışarı çıkarılmadı. İşçiler fabrikanın çatısına çıkarak olup biteni anlamaya çalıştı. İşçiler cuma namazına bile gönderilmediler. İşçilerin çatıya çıkarak arkadaşlarına uzaktan destek olmasına tahammül edemeyen yöneticiler, işçileri fabrikanın içine soktular. Çevre fabrikalarda çalışan işçiler ise öğlen molasına çıktıklarında hakkını arayan işçilere, atılan sloganlara ara ara katılarak ve alkışlarla destek verdiler.Basın açıklamasında çalışma koşullarının ağırlığına ve ücretlerin çok düşük olduğuna dikkat çekildi. İşçiler, zam dönemine girildiğini ve zam istemelerinin önüne geçmek için işten atma saldırısına başvurulduğunu söylediler. Öztiryakiler patronunun bundan sonra çalışma koşullarını daha da ağırlaştırmak, zam
dönemini zam vermeden geçirmek istediğini söyleyen işçiler, içerideki arkadaşlarına seslendiler: “Hepimiz yaşadığımız koşulları biliyor ve iliklerimize kadar hissediyoruz. İşimizden oluruz korkusuyla hiçbirimiz sesimizi çıkartamıyoruz. Patronun bütün saldırıları karşısında boynumuzu büküyoruz. Ama bizlerin işten atılması da göstermiştir ki sessiz kalmak fayda etmiyor. Öztiryakiler patronunun bu kadar pervasız olmasının nedeni bugüne kadar sessiz kalıp her şeyi kabul etmemizdir. Artık yeter demenin zamanı geldi. Bugün sessiz kalırsak yarın daha kötü koşullar hepimizi bekliyor.”İşçiler, haklarını alana kadar fabrika önünde direnişte olacaklarını söylediler. İçeride çalışan arkadaşlarını haklarını aramaya ve mücadelelerine destek vermeye çağırdılar.
- İşçiler Sendika Düşmanlığına Karşı Mücadele Ediyor
- Omsa Metal İşçileri Sendika Hakları İçin Direnişte
- Cam İşçileri Grevde, İzBB İşçilerinin Direnişi Sonuç Verdi
- Sefalet Zammı Dayatmasına, İşten Atmalara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Soygun Değil de Ne?
- İzmir’de Grevci İşçiler Sefalet Dayatmasına Hayır Dedi
- DYO Boya Grevi Kazanımla Sonuçlandı
- İşçiler, Emekliler Sefalet Dayatmasına Karşı Mücadeleyi Büyütüyor
- Buca Belediye İşçilerinin Anlattıkları
- Çiğli Belediyesinde İşten Atılan Kadın İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Kamu Emekçileri, Öğretmenler, İşçiler Mücadele Ediyor
- Polonez İşçilerine Selam Olsun
- Bize Ekmek Yoksa Size Pasta Yok!
- Buca Belediyesi İşçileri Ücret Gaspına Karşı İş Bıraktı
- Hak Gasplarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Reckitt İşçilerinin Grevi Kararlılıkla Sürüyor
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevi Bitti Ama Grev Nefreti Bitmedi
- Bayramın Üçüncü Gününde KRT İşçileriyle Dayanışma
- KRT Çalışanlarından Eylem
- Reckitt Benckiser Grevcilerini Ziyaret Ettik
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...