Buradasınız
“İşten Atıldım” Deme!
Kıraç’tan bir işçi
Bana “işsiz misin?” diye sordu. Ben de işsiz olduğumu ve iş aradığımı söyledim. Daha sonra “eski çalıştığın yeri neden bıraktın?” diye sordu. Ben işi bırakmadığımı, patronun bizi işten attığını söyledim. Adam pis pis gülümsedikten sonra neden işten çıkarıldığımı sordu. Ben de 12 saat gece gündüz çalıştığımız halde asgari ücret aldığımızı ve hiçbirimizin bu ücretle geçinemediğini anlattım. Koşullarımızın çok ağır olduğunu, bizim de gidip patrondan zam istediğimizi ve bunun karşılığında haksız yere işten atıldığımızı anlattım.
Yine gülümseyerek “bak kardeş, insan işten atılsa bile atıldığını söylememeli” dedi. “Neden?” diye sordum. Banka işçisi; “işten atılmış olabilirsin ama insanlar sorduğunda ‘kendim bıraktım’ demelisin. Çünkü bu ayıp bir şey. Bir işçi neden işten atılır ki? Ya ahlâksız bir şey yapmıştır ya da kendisine verilen işi yapmayıp tembellik etmiştir” dedi. Ben de kendisinin yanlış düşündüğünü ve “işten atıldım” demenin hiç de ayıp olmadığını söyledim. Sonra asıl ayıp olanın yapılan haksızlıklara boyun eğmek olduğunu, bize dayatılan sefalet ücretleri ve uzun çalışma saatleri karşısında hiçbir şey yapmamanın ayıp olduğundan bahsettim. Ve asıl ahlâksızlığı da zam istedikleri için işçileri işten atan patronların yaptığını söyledim.
Daha sonra içeriden çıkan banka müdürü sohbet ettiğim vezneciye bir fırça kaydı ve işini çabuk yapmasını söyledi. Bunun ardından sohbeti kesmek zorunda kaldı. Ama ben yine de oradan ayrılmadım. “Sen işini iyi yapmıyor musun, tembel biri misin” diye sordum. “Hayır” dedi. Aksine kendisinin yıllardır bu işi yaptığını ve işini de çok hızlı yaptığını söyledi. Ben de “bak sizin müdür, sen işini en iyi yapan olduğun hâlde geldi ve sana fırça attı” dedim. İşten atılan işçilerin de tembellik yapmadıklarını, aksine o kadar çok çalıştıkları hâlde ufacık bir zam istediklerinde işten çıkarıldıklarını söyledim ve bankadan çıktım.
Gerçekten “işten atıldım” demek yaşadığımız toplumda ayıp bir şeymiş gibi algılanıyor. Hatta işten atılan birçok işçi, çevresine işi kendisinin bıraktığını söyleyebiliyor. Bizler fabrikalarda tembellik ettiğimiz veya ahlâksızlık yaptığımız için işten atılmıyoruz. Asıl ahlâksızlığı bugüne kadar bizleri insanlık dışı koşullarda kölece çalıştıran patronlar yapıyor. Bu asalak patronlar işlerine gelmeyen işçileri “tembellik ettikleri” gerekçesiyle işten atıyor.
Buna, yakın bir zamanda yaşanan işten atma saldırısıyla örnek verelim. Geçtiğimiz günlerde DHL işçileri yasal haklarını kullanıp sendikaya üye olmaya başladılar. Bunun üzerine patron, sendikaya üye olan işçileri “performans düşüklüğü” bahanesiyle işten çıkardı. İşten atılan işçilerden birisi, yakın bir zamanda DHL patronundan yılın elemanı, yani en yüksek performanslı işçi ödülünü almış. Düşünün, bir hafta önce patron için en iyi işçi olan, sendikaya üye olduktan sonra tembelliği gerekçesiyle işten atılıyor.
- Patronların Hak Arayan İşçiye Tahammülü Yok
- Xiaomi Salcomp’ta İşten Atmalar Protesto Edildi
- Hacettepe Üniversitesi’nde İşten Atma Saldırısı
- Ezberler ve Gerçekler: “İş Çok, İş Beğenen Yok!”
- Cumhuriyet Gazetesinde Sendikalı İşçi Kıyımı
- Esenyurt’ta A101 İşçisi Kod 46 ile İşten Atıldı
- 65 İşçiyi Daha İşten Çıkardılar
- Ekmekçioğulları Metal’de İşten Atma Saldırısı
- Özer Elektrik’te İşten Atmalar Protesto Edildi
- İşten Çıkarma Yasağı İşten Çıkarmayı Engelliyor mu?
- Akwel’de İşten Atmalara Karşı İş Durdurma Eylemi
- TPI Kompozıt’te İşten Atma Saldırısı
- VIP Tekstil’de İşten Atmalar Protesto Edildi
- DERİTEKS, Üyelerinin İşten Atılmasını Protesto Etti
Son Eklenenler
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...