Buradasınız
1. Bant Sol Kulvardan Önde, 2. Bant Arkadan Koşuyor
Hadımköy’den bir işçi

Üretime başlayacak işçilerin tamamı 1. ve 2. bantlarda yerini aldı, hazır. Zil çaldı ve günün ilk ışıklarıyla işçiler çalışmaya başladı. 2. bandın ilk sıralarında bulunan Cumhur biraz yavaş başladı. 1. bantta paketlemedeki Zülfiye hızlandı. 2. bantta bulunan Dilek de hızlandı. Hemen arkasından diğer kadın işçiler göz ucuyla onlara bakıp hızlanıyor. Evet, şimdi 2. bantta montajdaki Kayhan hızlı bir hamle yaptı. 1. banttakiler hızlı bir atak yaptı, işçiler çok seri bir şekilde üretim yapıyor. Yaklaşık 300 soba kadar öne geçtiler. İkinci banttaki sobaların üretimi daha zor. Ama işçiler yine de fazlasıyla zorluyorlar kendilerini…
Evet, sayın dinleyiciler, hedef tahtasında birinci bandın üreteceği soba sayısı 2 bin. İkinci bandın ise bin beş yüz. Aynı anda üretime geçen bantlar arasında fark iyice açıldı. Bu arada aşırı hızdan dolayı birçok kadın işçinin ellerinde kesikler oluşmuş durumda. Aynı şekilde bazı erkek işçilerin el ve kollarında yanık izleri görünüyor.
Saatler ilerledikçe bantlar arasındaki üretim farkı da açılıyor. Ustabaşının “hızlanın” diye bağırışları duyuluyor. İşçilerin dudakları kurumuş. Hedefe ulaşmak için su bile içmiyorlar. 1. bandın başında kesim yapan Emin hızını ikiye katlıyor. Yine aynı bantta kapakları takan Mustafa da aynı hıza ayak uyduruyor. Bandın başındakiler hızlandıkça paketlemedekiler de aynı çabuklukla sobaları kutulara yerleştiriyorlar. Saatlerimiz 17.00’ı gösteriyor ve 1. bant tam 2 bin tane sobayı üretti. Bir alkış sesi kopuyor işçilerden. İşçilerde zafer sevinci var. Bu sevinçten sonra üretime devam ediliyor. Çıkış saatine henüz 1 saat var. Ama 1. bant durmak nedir bilmiyor.
Bu arada üretim şefi birkaç kadın işçiyi yanına çağırdı. Hedefi geçtikleri için çağırıldığını düşünen kadın işçiler, bir mükâfat umuduyla mutlu bir şekilde şefe yaklaşıyorlar. Sinirli bir şekilde bir şeyler söylüyor üretim şefi. Kadın işçileri tekrar yerlerine gönderiyor. Kadınlar sinirli ve hayal kırıklığına uğramış. Sebebini merak eden arkadaşları soruyor. Kadın işçiler de anlatıyor: “Yerlere vidalar düşüyormuş. Hepsi para demekmiş ve patronun cebinden çıkıyormuş. Eğer bir daha düşerse tepkisi daha sert ve farklı olacakmış.” İşçiler şaşkın, üretim devam ediyor. Zil sesi duyuluncaya kadar!
Evet, arkadaşlar çalıştığım fabrikada her sabah önümüze bir hedef konuyor ve at yarışındaymışız gibi yarıştırılıyoruz. Kendi sınıf kardeşlerimizle rekabete sokuluyoruz. Hızlansak da, hedefi geçsek de karşılığında bir şey verilmediği gibi azar işitiyoruz. Kendimizi patronumuz zengin olsun diye paralıyoruz. Ama bize kalan; aşırı bel ve sırt ağrıları, el, kol kesikleri ve yanıklar. Ustalar da tabii bu arada gaz vermekten geri durmuyor. Biz de örgütsüz ve bilinçsiz olduğumuz için aynı yarışa sorgulamadan, atlar gibi her gün katılıyoruz. Hâlbuki örgütlü işçiler gaza gelmez ve patronun çıkarları için rekabete girmezler. Açgözlü patronların karşısında ancak örgütlenirsek sağlam durabiliriz.
“İşten Atıldım” Deme!
Doğuş Çay’da İşçiler İş Bıraktı!
- İşsizliğe Karşı Mücadele Kapitalizme Karşı Mücadeledir!
- Hak Aramak Değil Grev Kırmak Vebaldir
- Bu Pahalılıkta Tatil Yapmak mı?
- “UİDER” Değil, “UİD-DER”
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi, emekçi ve öğrenciler, yaklaşık 22 aydır devam eden İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı durmak, Filistin halkıyla uluslararası dayanışmayı büyütmek ve suç ortağı İngiltere hükümetinin barış eylemlerine yönelik baskılarını...
- Eşimiz, kardeşimiz ya da başka bir yakınımız dayanışmanın öneminin farkında olmayabilir. Eğer biz biliyorsak, bilmeyenlere sabırla öğretelim ve yol gösterelim! Unutmayalım ki işçinin işçiden başka dostu yoktur.
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...
- Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş ve KESK’e bağlı SES üyesi sosyal hizmet işçileri, 18 Temmuzda Bahçelievler Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Ek Binası önünde ortak bir basın açıklaması düzenledi. Kamuda yürüyen toplu sözleşme süreçlerine dair gerçekleştirilen...
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...